Yaşar Ayaşlı kimdir? Yaşar Ayaşlı kitapları ve sözleri

68'li, Yazar Yaşar Ayaşlı hayatı araştırılıyor. Peki Yaşar Ayaşlı kimdir? Yaşar Ayaşlı aslen nerelidir? Yaşar Ayaşlı ne zaman, nerede doğdu? Yaşar Ayaşlı hayatta mı? İşte Yaşar Ayaşlı hayatı...

68'li, Yazar Yaşar Ayaşlı edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yaşar Ayaşlı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yaşar Ayaşlı hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yaşar Ayaşlı hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1950

Doğum Yeri: Ankara

Yaşar Ayaşlı kimdir?

1968 yılında Basın Yayın Yüksek Okulu'na (İletişim Fakültesi) girdi. TİP, FKF, Dev-Genç üyesiydi. Dönemin devrimci eylemleri dahil anti-NATO gösteriler ve köy çalışmaları içinde yeraldı. 1971'de Denizli Ziraat Bankası aracı soygunu nedeniyle İzmir Şirinyer Askeri Cezaevinde yattı. Çıktıktan sonra "Basın Yayın Komünü" diye anılan grup içerisinde, kısa süreliğine THKO'da, daha sonra ise kurucuları arasında yer aldığı TİKB içerisinde mücadele etti. Cunta döneminde yeraltında faaliyet sürdürdüğü sıra (1985) yakalandı. Yargılandığı Adana Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi. Cezası Askeri Yargıtay tarafından onaylandı. Çeşitli cezaevlerinde yattıktan sonra 1995 yılında tahliye oldu.

İsimsiz veya B.Barkal müstear adıyla yayınlanmış kitap ve makaleleri vardır. Adıyla yayınlanmış iki kitabı vardır: Adressiz Sorgular ve Yeraltında Beş Yıl.

Yaşar Ayaşlı Kitapları - Eserleri

• Adressiz Sorgular
• Yeraltında Beş Yıl
• Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi

Yaşar Ayaşlı Alıntıları - Sözleri

• Eğer itilmezse hiçbir diktatör düşmez... Eduardo Galeano (Yeraltında Beş Yıl)
• 1984 Ölüm orucu, 12 Eylül döneminin saygıdeğer ve tarihe mal olmuş direnişlerindendir...Faşişt barbarlığa karşı bir kafa tutuş olduğu için, duyduğum andan itibaren elimden geldiğince destekledim... (Yeraltında Beş Yıl)
• Hücrelerde 2'şer kişilik 3 ekip görev yapıyor. Sırayla her gün bir ekip nöbete geliyor. Anladığım kadarıyla bu ekiplerdekiler, işkenceci güruhunun da ayaktakımı. Başlıca görevleri işkence seansları arasında insanları sürekli gergin tutmak, yıpratıp, "yumuşatmak". Her fırsatta ellerinden gelen pisliği yapıyorlar bu yüzden. İnsanlara eziyet etmek bu yaratıklar için sanki bir oyun ya da sigara alışkanlığı gibi bir şey. İçlerinde en gaddarı "Çirkef Fıçısı" dediğim. İnsanca bir davranış dışında yapmadığı ve yapamayacağı bir şey yok bu insan müsveddesinin. Diğerleri de nitelik olarak ondan çok farklı sayılmazlar. (Adressiz Sorgular)
• İhanet kadar hızlı bir şey yoktur... (Yeraltında Beş Yıl)
• Uygulayıcılarının kim olduğunun fazla önemi yoktur. Bunu yapan, bundan çıkarı olandır! (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Doğu Perinçek'in bir numaralı adamı, işlediği suçların baş ortağı idi. Aydınlık gaze­tesinin bizi hedef alan ihbarlarını unutmam imkansızdı. (Yeraltında Beş Yıl)
• (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Yıldız falına bakan bir müneccim Boylamış kuyunun dibini bir gün. -Zavallı (...) demiş herkes; Bastığın yeri görmezken doğru dürüst, Gökleri okumak nene gerekti senin. (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Sovyet varlığı, İngiliz birliklerinin Kafkasya'yı ele geçirmesini ve Türkiye'yi kıskaca alması tehlikesini ortadan kaldırmıştır. 1922 Ağustos'unda Türk ordusu kuvvetini tek cephede toplayıp var gücüyle işgalci Yunan birliklerine saldırabilmesini, arkasını güvende hissetmesini sağlayan Bolşeviklere borçludur. (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Akordu yerinde olursa sazın, Çalgıcı büker mi hiç kulağını ? (Yeraltında Beş Yıl)
• Bir şehir, kalesini asla kaybetmez; eğer onu taç­landıran duvarlar tuğladan değil de insandan ise. (Yeraltında Beş Yıl)
• "Yirminci yüzyılın başındaki devrimleri örnek alacak olursak, elbette Portekiz ve Türk devrimlerinin her ikisinin de burjuva devrimi olduğunu kabul etmemiz gerekir. Fakat bu devrimler birer 'halk' devrimi değildir, zira ikisinde de halk kitleleri, halkın ezici çoğunluğu kendi ekonomik ve siyasal talepleriyle gözle görülür bir ölçüde aktif ve bağımsız olarak sokağa inmemiştir." (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Sözü çok edilen "Atatürk Devrimleri"nin kökleri 1. Meşrutiyet'e, hatta Tanzimat'a kadar uzanır. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı modernleşme süreci asıl sıçramasını 1908 Devrimi'yle yapmıştır. Kemalistler ne kadar reddi miras ederse etsinler, açılmış bir yoldan ilerleyerek başarı kazandıklarının üstünü örtemezler. (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Doğu Perinçek, Şahin Alpay, Halil Berktay, Cengiz Çandar, Nuri Çolakoğlu, Oral Çalışlar, Ömer Madra gibi figürlerle dokularımız uyuşmuyordu. Burjuva yaşam tarzları ve kavgalı eylemlere mesafeli durmaları bize ters geliyor­du. Herkes sola kayarken, onların sağa kaymalarından rahatsızdık. (Yeraltında Beş Yıl)
• "yedi düveli yendik" türü milliyetçi böbürlenmeler ne kadar yanlışsa, ulusal mücadelenin sığ anti-emperyalizmini görmemek de bir o kadar yanlıştır. (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Mültecilik, uluslararası burjuvazinin gizli bir protokolle yönettiği ortak sorunudur. Cuntanın sahte pasaport veya sınırdan kaçarak dışarı çıkanlar karşısında telaş etmemesi bu yüzdendir. (Yeraltında Beş Yıl)
• GEÇMİŞ ASLA GEÇMEZ... (Yeraltında Beş Yıl)
• 8 Şubat 1923'teki Balıkesir konuşmasında da Atatürk, sanki ülkede hiç "milyoner" yokmuş, her şeye baştan başlanıyormuş gibi, yeni bir kampanya başlatmıştır: "Kaç milyonerimiz var? Hiç. Binaenaleyh biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz. Bilakis memleketimizde birçok milyonerlerin, hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız." "Milyoner" teriminin kullanılması, "kapitalist" dememek içindir. İzmir İktisat Kongresi devam ederken, kongreye kabul ettirdiği görüşleri ve yeni hükümetler üzerindeki etki gücüyle tanınan ünlü Milli Türk Ticaret Birliği gibi sermaye örgütlerine rağmen bunlar söylenebilmiştir. Çünkü yeni aşamanın temel sorunu Türk kapitalizminin inşasıdır. Burjuvazinin programını toplumsal bir davaya dönüştürmenin yolu, sınıf muhtevasını gizlemekten geçmektedir. (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• “Atatürk, Karl Marx'ın mezhebini yürütmeye yarayabilecek tek söz bırakmamıştır. Atatürk kanun ve devlet otoritecisi idi. Onlara karşı gelenlere nasıl davrandığını da devrinin tarihi gösterir.” (Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi)
• Öyle reklam edildiği gibi halkın koşa koşa gelip meydanı doldurduğu falan yoktu; öğrenciler, memurlar, askerler kamuya ait araçlarla taşınarak şişirme bir kalabalık oluşturulmuştu. (Yeraltında Beş Yıl)