Marmara Bölgesinde Evlenme Gelenekleri: Tanışma, Kız İsteme, Söz Kesme
Trakya Bölgesinin büyük bir bölümünde düğün gelenekleri de bazı aşamalar halinde gerçekleştirilir. Bu aşamalar: kız beğenme, kız isteme, nişan takma, düğün eğlenceleri, kına yakma, damat tıraşı, gelin almadır...
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa'da kalan kısımlarını içinde barındıran Trakya Bölgesinde Evlenme Gelenekleri...
Yaşamın ikinci geçiş dönemi evlenmedir. Evlenmenin gerçekleşmesini sağlayan düğün geleneklerinin Trakya Bölgesinde nasıl uygulandığını aktarmaya çalışalım.
Düğünler süre ve uygulamalar bakımından, şehir ve köylere göre bazı farklılıklar göstermektedir.
Bunun sebebi 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı, 1912-1913 Balkan Harbi, 1924’lerdeki mübadele ile 1935-1938, 1950, 1960, 1974 ve 1989 yıllarında, yine Balkan devletlerinden gelen göçmen grupları arasındaki kültürel farklılıklardır. Bu göçlerle bölgenin değişik yerlerine yerleşen insanlar beraberlerinde birçok adetlerini de getirmişlerdir. Yeni gelen göçmenler kendilerinden önce burada yaşayan insanların kültürleriyle karşılaşmış ve onlarla kaynaşarak ortak bir kültür oluşturmuştur. Ancak bu ortak kültür, Kırklareli’nin değişik bölgelerinde farklı uygulamalar şeklinde görülür. Bu nedenle ildeki düğün adetleri yer yer farklık gösterebilmektedir.
Trakya düğünlerinde uygulama ana başlıklarıyla şöyle olmaktadır.
Tanışma: Evlenecek çağa gelen erkekler düğünlerde, sosyal etkinliklerde, okullarda, bayramlarda gördüğü kızlarla anlaşır. Erkek, ailesini kızı istemeye gönderir. Şayet gelin adayı yakın bir yerden ise herkes birbirini tanıdığı için, ilk gidişte kız istenir.
Gelin adayı başka bir yerde ise anne ve babası önce kızı görmeye giderler. Erkeğin beğendiği ve evlenmek istediği kızı, ana-babası da genellikle beğenir, oğlunun önüne geçmez.
Kız İsteme: Kız istemeye giden aile, "Allah’ın emri peygamberin kavli ile kızınız Zeynep’i oğlumuz Ahmet’e istemeye geldik" der. Erkek tarafının bu isteği karşısında kız tarafı tereddüt duyarsa, "Bize biraz düşünme fırsatı verin, gene buyurun gelin der." Kızlarını vermeye niyetli değillerse, "Bizde verilecek kız yok, kısmetinizi başka kapıda arayın" diye cevaplarlar.
Söz Kesme: Her iki aile anlaştı ise, filan gece gelin söz keselim denir. (Söz kesme genellikle Pazartesi veya Cuma gecesi terci edilir). Erkek tarafı gerekli hazırlıkları yapar, gelin adayına takacakları hediyeleri ve bir sandık lokumu alarak kız evine gider. Her iki aile aralarında anlaştıktan sonra,
"Artık bu işi tatlıya bağlayalım"
der ve lokum sandığını açarak orada bulunanlara lokum ikram edilir. Söz kesme gecesinde kız tarafının önceden hazırladığı bir bohça erkek tarafına verilir. Bohçanın içinde damat adayı için hazırlanmış havlu, gömlek, çorap, şeker, kolonya, terlik ve iç çamaşırı bulunur.
Bu bohça yeşil bir krep ile bağlanır. Bu damat adayının muradına erdiğinin işaretidir. Bohçayı, gelin adayı kız önce kaynataya götürür ve elini öper. Sonra kaynanaya götürüp onun da elini öper. Erkek tarafı da hediyelerini kıza taktıktan sonra fazla durmak istemezler, bir an önce oğullarına müjdeyi vermek için sabırsızlanır ve ayrılırlar. Başlık parası söz konusu değildir.
Çok yoksul olan ailelerin, kızlarının çeyiz ve düğün törenlerinde yardımcı olsun diye küçük bir miktar başlık parası aldığı olur.
Editör: Sümeyye Güneş