Hasen'e Mala Musa û Hedikê
Kızıltepe’ye bağlı Uzunkaya Köyü vardır. Eski ismiyle Bılloka olarak bilinen bu dağ köyünde yaşanan aşk hikâyesini dinlerken bile, tüylerimiz diken diken olmuştu.
Aşkın kudretli büyüsü ile doğup büyüyen sadakatin ön plana çıktığı bu hikayeden, herkesin haberdar olmaya hakkı olduğunu düşünüyoruz.
Yaklaşık olarak 70 yıl önce Uzunkaya (Bılloka) Köyü’nde yaşamakta olan Hasen'e Mala Musa ile aynı köyde yaşamakta olan Hedıkê Kaso arasında bir aşk başlar. Yüreklerinde büyüyen sevdanın büyüsüne kapılan genç aşıklar, var olan engellerin büyüklüğünü ve sonuçlarını hiç düşünmeden dağa kaçarlar. Kaçarlar kaçmasına ama, kaçışın başladığı zamanın üzerinden saat bile geçmeden düşülür peşlerine.
Uzun sürmez yakalanmaları!
Eteklerinde Bılloka Köyü’nü taşıyan dağların zirvesi, biçare kalan bir aşkı taşıyamaz. Ve Hedıkê’nin abisi ile kuzeninin silahlarından kusturulan kurşunlar, Hasen'e Musa’nın bedeninde kan çiçeği olurlar!
Sevdiğinin gözleri önünde, gencecik bir beden yığılır yerlere! O yer ki tüm azameti ile koca bir dağken, taşıyamadığı bu gencecik bedenin altında küçülüverir.
Sesi çıkmaz Hedıkê’nin. Bir sessiz feryat yükselir yüreğinden gökyüzüne. Bir yıldırım öfkesiyle gökyüzünde yankılanan bu feryat, kara bulutlarda gözyaşı olup yağmaya başlar Kızıltepe coğrafyasına...
Hedıkênin sessiz feryadı, bir yemindir aslında!...
Sevdiğinin cansız başından bir tutam saç keserken ettiği bu yeminde, sonsuza kadar yalnızlık vardır. Eline erkek eli deymeyecektir artık.
Sevdiğinin ölüsü üzerine ettiği bu yemine sadık kalan Hedıkê’nin bir de vasiyeti olur, yakınlarına. Hasen'e Musa’sının saçlarından kestiği ve bir keseye doldurup koynunda sakladığı bir tutam saçla ilgilidir bu vasiyet.
Hedıkê; ‘’Öldüğüm zaman, koynumdaki kesede sakladığım saçları, Hasen'e Musa’mın saçlarını çıkarıp gözlerimin üzerine bırakın. Ve beni öylece gömün.’’ diye vasiyet eder. Başka da vasiyeti yoktur Hedıkê’nin…
Ettiği yemini tutan Hedıkê, seksen yaşlarındayken ölür. Vasiyeti üzerine, koynunda sakladığı kesede bulunan saçlar çıkarılır ve gözlerinin üzerine bırakılır.
Öylece gömülür Hedıkê!..