diorex
Turkcella

Virginia Woolf kimdir? Virginia Woolf kitapları ve sözleri

İngiliz Feminist, Yazar, Romancı ve Eleştirmen Virginia Woolf hayatı araştırılıyor. Peki Virginia Woolf kimdir? Virginia Woolf aslen nerelidir? Virginia Woolf ne zaman, nerede doğdu? Virginia Woolf hayatta mı? İşte Virginia Woolf hayatı... Virginia Woolf yaşıyor mu? Virginia Woolf ne zaman, nerede öldü?

  • 09.03.2022 02:00
Virginia Woolf kimdir? Virginia Woolf kitapları ve sözleri
İngiliz Feminist, Yazar, Romancı ve Eleştirmen Virginia Woolf edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Virginia Woolf hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Virginia Woolf hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Virginia Woolf hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Adeline Virginia Woolf

Doğum Tarihi: 25 Ocak 1882

Doğum Yeri: Kensington, Londra, Birleşik Krallık

Ölüm Tarihi: 28 Mart 1941

Ölüm Yeri: Ouse Nehri, Lewes, Birleşik Krallık

Virginia Woolf kimdir?

Virginia Woolf (25 Ocak 1882 - 28 Mart 1941) İngiliz feminist, yazar, romancı ve eleştirmen.

1882'de Londra'da dünyaya gelen Virginia Woolf, Victoria devri'nin tanınmış yazarlarından Sir Leslie Stephen'ın kızıydı. Annesi ve babası daha önce başkalarıyla evlenmişler, dul kaldıktan sonra ise bir araya gelmişlerdi. Her ikisinin de ilk eşlerinden çocukları vardı. Sir Leslie Stephen'ın ilk eşi, ünlü romancı William Makepeace Thackeray'nın kızıydı. Thackeray'nın eşi akıl hastası olduğundan, Leslie Stephen'ın bu kadından olan kızı Laura, anneannesine çekmiş, yirmi yaşında bir akıl hastahanesine kapatılmıştı. Virginia'nın annesi Julia Duckworth ile Leslie Stephen'ın beş çocukları oldu. Yaş sırasıyla Vanessa, Julian, Thoby, Virginia ve Adrian. Virginia on üç yaşındayken annesi ansızın ölmüştür. Woolf, o yıllarda kadınların ikinci planda kalması nedeni ile okula gönderilememiş fakat babası yardımı ile kendini geliştirmiştir.

Kızkardeşi Vanessa Bell daha küçük bir yaşta iken bir ressam olmaya, Virginia Woolf ise bir yazar olmaya karar verir. Kendisini babasının kütüphanesinde geliştiren Virginia Woolf, 1895'de bir gazetede kısa hikâyelerini yayınlatır.

Özellikle, Viktorya tarzı yaşamaya karşı olan Virginia Woolf, yazılarında da bundan bahseder.

Bloomsbury Grubu

1904'te babasının ölümünden sonra kardeşleriyle Bloomsbury'ye taşınması ise hayatında ciddi bir dönüm noktası olmuştur. Bloomsbury grubu içinde birçok ünlü edebiyatçıyı barındıran ve cinsel konulardaki özgürlükçü tavırlarıyla tanınan bir grup entelektüelden oluşuyordu. Grupta bulunan birçok kişi eşcinsel ya da biseksüeldi. İnsanlar onları etik bir grup olarak görüyorlardı. Grupta John Maynard Keynes, E. M. Forster, Roger Fry, Duncan Grant ve Lytton Strachey gibi ünlü kişiler vardı. Woolf, 1909'da bir süreliğine Lytton Strachey ile nişanlanmıştır.

Evliliği

Virginia Woolf 1912 yılında Leonard Woolf ile evlenmiştir. Evlilikleri cinsel açıdan yeterli olmasa da, Virginia Woolf için çok önemli olmuştur. Leonard Woolf eşi için bir basımevi kurmuştu ve bu da Virginia Woolf'un yazdığı kitapları yayımlatması için bir fırsat olmuştu.

Ölümü

Perde Arası romanını yazdığı sıralarda artık kendini yeterince yetenekli hissetmiyor, yeteneğini kaybettiğini düşünüyordu. Her gün savaş korkusu ve yeteneğini kaybetmenin vermiş olduğu stres, dehşet ve korku sonucu ruhsal bunalıma girmiş, 28 Mart 1941'de içinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamayıp evlerinin yakınlarında bulunan Ouse nehrine ceplerine taşlar doldurarak atlayıp intihar etmiştir. Virginia Woolf, geride iki intihar mektubu bırakmıştır. Birisi kardeşi Vanessa Bell'e diğeri ise kocası Leonard Woolf'a.

"Sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum. O korkunç yeniden yaşayamayacağımı hissediyorum. Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım. Odaklanamıyorum. Bu yüzden yapılacak en iyi şey olarak gördüğüm şeyi yapıyorum. Sen bana olabilecek en büyük mutluluğu verdin. Benim için her şey oldun. Bu korkunç hastalık beni bulmadan önce birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemezdim. Artık savaşacak gücüm kalmadı. Hayatını mahvettiğimin farkındayım ve ben olmazsam, rahatça çalışabileceğini de biliyorum. Bunu sen de göreceksin. Görüyorsun ya, bunu düzgün yazmayı bile beceremiyorum. Söylemek istediğim şey şu ki, yaşadığım tüm mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı daima sabırlı ve çok iyiydin. Demek istediğim, bunları herkes biliyor. Eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun. Artık benim için her şey bitti. Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum."

Virginia Woolf Kitapları - Eserleri

  • Kendine Ait Bir Oda
  • Dalgalar
  • Deniz Feneri
  • Yıllar
  • Mrs. Dalloway
  • Yaşlı Kadın ve Papağan
  • Flush
  • Dışa Yolculuk
  • Bir Okur Olarak
  • Granit ve Gökkuşağı
  • Üç Gine
  • Bir Yazarın Günlüğü
  • Gece ve Gündüz
  • Jacob'un Odası
  • Virginia Woolf&Vita Sackville - West Mektuplaşmaları
  • Güvenin Ölümü
  • Bütün Öyküleri
  • Kitap Nasıl Okunmalı? - Bir Okur Olarak 2
  • Dadının Perdesi
  • Perde Arası
  • Varolma Anları
  • Bir Hava Taarruzu Sırasında Barış Üzerine Düşünceler
  • A Haunted House
  • Benlik Üzerine Denemeler
  • Kew Gardens
  • Orlando
  • Hasta Olmaya Dair - Hasta Odalarından Notlar
  • Kadının Toplumsal İşlevi
  • Pazartesi ya da Salı
  • Londra Manzaraları
  • Yorum Yorar
  • Aforizmalar
  • Romanları Tekrar Okuma Üzerine
  • The Mark on the Wall
  • The Shooting Party
  • An Unwritten Novel
  • Mr. Bennett and Mrs. Brown
  • Yazınsal Ustalık

Virginia Woolf Alıntıları - Sözleri

  • Hayır, dünya yüzünde istediği tek şey vardı; temiz su. (Flush)
  • Life's what you see in people's eyes (A Haunted House)
  • Şimdi bana söyler misin, şiir nereye gidiyor, yoksa artık öldü mü? (Yazınsal Ustalık)
  • "İnsanın kusurlarını itiraf etmesi kolay iş. Ama hangi akşam karanlığı, insanın erdemlerini saklayacak kadar koyudur? (Bütün Öyküleri)
  • ...she spent most of her time in the London Library, reading. (A Haunted House)
  • Ama bu adamın yıpranmış yüz çizgilerinden her keresinde gizem duymuştu, suskunluğunaysa, tutku. (Perde Arası)

  • Okuma sürecinin ikinci aşaması olan, yargılamanın, okumanın kendisi gibi basit bir işlem olduğunu düşünmek ahmaklık olur, kitabı zihninin içinde tartışmayı, kitabı bıraktığında bile onu okumaya devam etmeyi ve bir kitabı diğeri ile uygun bir şekilde karşılaştırabilecek kadar okumuş olmak, işte bu zordur. Bundan daha zor olan şey ise "Sadece bu tarz bir kitap değil, aynı zamanda bu değerdedir, burada yetersiz; burada yeterli olur, burası kötü; burası iyi," demek. Okur, bunu yapabilmek için bilgi, iç görü ve hayal gücü sahibi olan biri olmalıdır. (Romanları Tekrar Okuma Üzerine)
  • Hayata ne ile başlarsan başka elinde çok az şey kalıyor. Gurur ve aptallık... Kaç kez yaşadığımız anın değerini bilmediğimiz için geleceği reddetmişizdir, kaç kez kıymetini anlayamadığımız bir anda yaşadığımızdan çok parlak olabilecek bir geleceği elimizden kaçırmışızdır. Halbuki her şeyi istemiştik değil mi? (Aforizmalar)
  • Başkalarının gözleri bizim için birer hapishane ; düşünceleri de kafeslerimiz. (Pazartesi ya da Salı)
  • "Bak, uyuyormuş gibi dudaklarında aşk var" (Romanları Tekrar Okuma Üzerine)
  • Ah! Aman Tanrım, yaşamın gizemi bu; düşüncenin doğruluktan sapması! (Bütün Öyküleri)
  • . Kırdaki tepelerin üzerinden hızla geçen rüzgar, yeniden yeşile dönen geniş gölge halkaları savurdu. Ama Londra'da sokaklar bulutları daralttı; Doğu Yakası'nda nehir kıyısında yoğun bir sis asılıydı. 'Satılacak eski bir demir, herhangi bir eski demir' diye bağıran adamların seslerini uzaktan geliyordu; ve banliyölerde organlar susturuldu. Rüzgar dumanı savurdu çünkü hala son birkaç sardunyayı barındıran sarmaşıklarla kaplı duvarın köşesindeki her arka bahçede yapraklar yığılmıştı; keskin sivri alevler onları yiyordu sokağa, sabahları salonda açık duran pencerelere. Çünkü yılın doğum günü olan Ekim ayıydı. ... (Yıllar)
  • Hiçbir yazar kendi sefil kişiliğini sırlarını ve kötü huylarını okuyucuya yansıtmak istemez herhalde (Bir Hava Taarruzu Sırasında Barış Üzerine Düşünceler)

  • Oh, is this your buried treasure? The light in the heart. (A Haunted House)
  • Evet, toplum dışı biriydi kendisi. Doğa ne yapmışsa yapmış, onu türdeşlerinden ayrı bir yere koymuştu. (Perde Arası)
  • Bir silah sesi kulaklarda patlar: Romantizmin devri kapandı. Realizmin devri başladı. (Yazınsal Ustalık)
  • Tansley bir çekiç kaldırıp olanca hızıyla havada salladı; ama aşağı doğru indirmeye başladığı anda, böyle bir aletle bu kelebeği ezmenin elinden gelmeyeceğini anlayarak, sadece, ömründe kendisini hiç deniz tutmadığını söyledi. (Deniz Feneri)
  • baska bir sey düsünen kisinin yarı bilincli-yarı bilincsiz tekrar tekrar baktıgı herhangi bir cisim, düsüncelerin malzemesiyle öyle ic ice gecer ki, asıl bicimini kaybeder, biraz farklı, ideal bir bicim alarak yeniden olusur ve hic beklemedigimiz bir anda beynimize girer. (Pazartesi ya da Salı)
  •  I want to think quietly, calmly, spaciously, never to be interrupted never to have to rise from my chair, to slip easily from one thing to another, without any sense of hostility, or obstacle. (A Haunted House)
  • Biz ki çöl nesliyiz. Biz, yani daha özgür daha eşit bir dünyayı düşlemeden yaşamayı beceremeyen yetimler. Çaresiz bir yandan özgürlüğün ve eşitliğin vahasına ulaşıncaya değil çölde başıboş dolaşıyoruz (Yorum Yorar)

Yorum Yaz