Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Nerede? Nasıl Gidebilirim? Tarihi? Kaç Yıllık?
Şanlıurfa’da 1948 yılında bir müze açılma fikri oluşunca, mevcut eserler Atatürk İlkokulu’nun deposunda toplanmış. Müzenin kuruluşu adına ilk adım atılmış olup, devamında ise eserler Şehit Nusret İlkokulu’nun deposunda toplanmaya başlanmış. Ancak bu yerlerin müze için yeterli olmaması ve şehrin tarihi izlerini taşıyan zengin kültürel ve arkeolojik kalıntılarını sergileme ihtiyacı, yeni bir müze binasının inşa edilmesini sağlamış.
Şanlıurfa’da 1948 yılında bir müze açılma fikri oluşunca, mevcut eserler Atatürk İlkokulu’nun deposunda toplanmış. Müzenin kuruluşu adına ilk adım atılmış olup, devamında ise eserler Şehit Nusret İlkokulu’nun deposunda toplanmaya başlanmış. Ancak bu yerlerin müze için yeterli olmaması ve şehrin tarihi izlerini taşıyan zengin kültürel ve arkeolojik kalıntılarını sergileme ihtiyacı, yeni bir müze binasının inşa edilmesini sağlamış.
Şanlıurfa Merkez Şehitlik mevkiinde, müze binasının inşaatına 1956 yılında başlanmış olup, müze 1969 yılında ziyarete açılmış. Ancak bu müze binasının kapasitesi de şehrin zengin eserlerini sergilemeye yetmemiş. Son olarak 2015 yılında, üç katlı ve 34 bin metrekarelik bir alan üzerine yeni bir müze inşa edilmiş ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi hizmete açılmıştır.
Müze Hakkında
Türkiye’nin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi içerisinde; 14 adet sergi salonu, 33 adet canlandırma alanı ve kazı eğitim alanı yer alıyor. Bunların dışında, sergileme alanı, yeme-içme salonları, ticari mekanlar, depo alanları, servis bölümü, fuaye, toplantı salonu, çocuk oyun alanı, kütüphane, laboratuvar, araştırma ve uzman odaları da bulunuyor. Neolitik Dönem Salonu, Paleolitik Dönem Salonu, Kalkolitik Dönem Salonu, Tunç Çağı Salonu, Demir Çağı Salonu, Helenistik-Roma-Doğa Roma Dönemi Salonu, İslami Dönem Salonu gibi bölümlerin yer aldığı müzede, eserler dönemlere göre teşhir ediliyor.
Dünyanın en eski tapınağı olan Göbeklitepe’ye ait eserlerin ve heykellerin sergilendiği müzede; leopar, yaban domuzları, leylek, tilki, ceylan, akrep, yılan ve kafası olmayan insan kabartmaları yer alıyor. Müzede sergilenen en önemli eserin ise Balıklıgöl Heykeli olduğunu belirtelim. Bunların yanı sıra müzede; Eros ve Psykhe Kabartması, Zafer Tanrıçası Nike, Göz İdolleri, Göbeklitepe Totem Dikmesi, Yılanlı Kafa, Taş Kase Parçası, Hz. İbrahim Dönemi Canlandırması, Sikke Seksiyonu gibi daha pek çok şeye rastlayabilirsiniz.
Ayrıca Asur, Babil ve Hitit Çağları’na ait taş eserler, Neolitik Dönem’e ait kesici aletler, taştan idoller ve kaplar, Kalkolitik Dönem’e ait pişmiş topraktan boyalı ve boyasız seramikler, mühürler, ölü gömme küpleri, fayanstan yapılma kolye taneleri, Eski Tunç Dönemi’ne ait pişmiş topraktan mühür baskılı küp parçalar, silindir ve damga mühürler, kap parçaları, hayvan figürleri, madeni eşyalar ve takılar yer alıyor. Tüm bunların dışında; yöreye ait giysiler, gümüş ve bronz takılar, el sanatlarına ait örnekler, oymalı ve kitabeli ahşap kapılar, el yazması Kuran-ı Kerim bulunuyor.
Editör: Nezir Güneş