Konuşan taşların şehri Mardin
Taşların içinde bir şehir Şehrin içinde konuşan taşlar Sarı, bir kente ancak bu kadar yakışır. Nakış gibi işlemiş ustalar yüreklerini Hepsinin bir hikâyesi, hepsinin size anlayacağı bir sevdası var...
Biraz kulak verseniz duyacaksınız size neler söylemek istediklerini. Bu haftaki durağımız kadim şehir Mardin… Memleketim diye torpil geçmiyorum. Hepimizin gitmek, gezmek istediği şehirlerin başında gelir Mardin… Dillerin, dinlerin, medeniyetlerin şehridir. Gece gerdanlık, gündüz seyranlıktır. Yalancı mavide gemilere benzer köylerin cılız ışıkları, buğday sarısı konakların arasında rüzgar fısıldar size yaşanmışlıkları. İşte o an, seni buraya neyin sürüklediğini anlarsın.
TARİHE MEYDAN OKUYAN ULU CAMİ
Eski Mardin derler, yukarı Mardin diye de bilinir. İlk durağımız, tarihe meydan okuyan Ulu Cami, tüm heybetiyle karşınızda. Minaresi ile çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Küçük bir rehber bulursanız, size tüm hikâyesini seve seve anlatacaktır. Ama harçlığını önden verirseniz, size bir de efsanesini de anlatacaktır. Caminin Mezopotamya’ya bakan güzel minaresi ile harika fotoğraflar çekeceğinizden kuşkum yok. Fransızların Eyfel Kulesi var ise, Mardin’in de Ulu Camii var elbette. Fotoğraf işi yaratıcılıktır, muhteşem kareler için yaratıcılığınızı kullanın.
ZİNCİRİYE MEDRESESİ
Şehrin en güzel yapılarından biridir Zinciriye Medresesi... Mezopotamya fotoğraflarını en iyi çekebileceğiniz yerlerin başında gelir. Bahçesinde bulunan hayat havuzu diğer adı ile filozof havuzu harika bir mühendislik ile yapılmış. Havuzun, insanın yaradılışını, ölümünü ve mahşeri anlattığı belirtilir. Suyun çıktığı yer doğumu, akıp gittiği havuzlar ise insan ömrünü, en büyük havuz ise mahşeri tasvir ediyor. Görevliden izin alıp en tepesine çıkın. Kubbeleri ile Mezopotamya sizi büyülü bir maceranın içine sürüklüyor. Bir de şansınıza hava açık ve kuşlar da havalanmış ise o gün harika anıları kameranız ile ölümsüzleştirebilirsiniz.
DEYRULZEFERAN MANASTIRI
Tarih üzerinde tarih yatıyor. Mardin’e 4 kilometre mesafede, Mezopotamya’ya hakim bir tepede… Mardin’in 4 kilometre doğusunda, Mezopotamya ayaklarınızın altında… Üç kattan oluşan yapımına 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda eklentiler yapılan manastır, bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşmuş… Kesinlikle gezilmesi gereken yerlerden… Güneş tapınağını da gezip hikâyesini oradaki görevlilerden muhakkak dinleyin.
DAR SOKAKLARIN MAVİ KAPILARI
Mardin’in dar sokaklarında tarihe güzel bir yolculuk yaparken, mavi kapılar takıldı gözlerime... Ama o kadar mavi kapının olması herkesin dikkatini çekmiştir. Benden daha iyi Mardinli olan kuzenim Avukat Necim’e sordum. Özellikle yaz aylarında akrep sokmaları çok fazla oluyormuş. Çözüm olarak herkes kapısını maviye boyamış. Böylece akrepler mavi kapılardan içeri girmediğinden akrep korkusu da son bulmuş. Akreplerden söz açılmışken Ulu Cami’de muhakkak akrep ve yılanın da hikâyesini sorun. Mardin biraz da mitolojidir çünkü...
DARA HARABELERİ
Gönül bir kez dara düştü mü? Dayanılmaz olur, sarar beni köyümün tezek kokusu... Koyulduk yola, Nusaybin yolu üzerinde, Dara Antik Kenti görmeden olmaz dedik.
Bizi başında taçları minik rehberler karşıladı. Başladılar tarihini anlatmaya. Köyün hemen girişinde sizi tarihi mezarlık karşılıyor. En büyük mezarın krala ait olduğu belirtiliyor. Kazılar sonucunda üç katlı mezarlık da bulundu. Tarihi mezarlığı, zindanı, sarnıcı ve köylüleriyle çok keyifli bir yer Dara...
MARDİN’DE KABURGA DOLMASI
Çok gezince hemen acıkıyoruz haliyle, Eski Mardin’de Bağdadi Restoran’a uğradık. Program için bize kaburga dolması, semsek, içli köfte ve daha birçok lezzet yaptılar. Tarihi konakta enfes bir sofra kurdular. Turizme böyle bir tesis kazandırdıkları için sahiplerini tebrik ediyorum. Sırf kaburga dolması için yeniden gideceğim.
KONAKLARIN ŞEHRİ MİDYAT
O kadar çok dizi film çekildi ki bu kentte, artık konaklara dizilerin ismi veriliyor. Biz ilk önce Sıla Konağı’na gittik. Adım atılacak yer yok. Dizi seti neredeyse öylece kalmış. Bizi gezdirenler, bu oda bu ünlünün şu oda Sıla’nın yatak odası diye gezdirdi. Çevresinde ve içinde Mardin’in kadim sanatı Telkariciler var. Eşinize dostunuza çok anlamlı hediyeler alabilirsiniz. Ama Midyat demek aynı zamanda Mor Gabriel Manastırı demek, o görkemli yapıyı da gezmeden Midyat’tan ayrılmayın.
Çok anlatılacak hikâye var. Çok gezilecek yer. Bir başka Mardin yazısında görüşmek üzere hoş kalın, hoşça kalın.
NEREDE NE YEDİM?
Mardin Kebabı: Kebapçı Rıdo
Kaburga Dolması: Bağdadi Restoran
Yöresel Lezzetler: Cercis Murat Konağı