Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) ne demek? Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözünün anlamı nedir?
Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) nedir? TDK Sözlükte Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözünün anlamı nedir? TDK'ya göre Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) atasözü ve deyimi ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) ile ilgili bilgiler
Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. TDK'da binlerce kelimenin yanı sıra Türkçede önemli atasözleri ve deyimleri de bulunmaktadır. Peki Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözü TDK’ya göre doğru anlamı nedir? Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözünün doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözünün kökeni nedir? Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) sözüne dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...
Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) ne demek? Sözlük anlamı nedir?
1. düşündüğünü, karşısındakini kıracak bir söz olsa bile söylemekten çekinmemek
Örnek Cümleler:
- Dikbaşlı ve sözünü esirgemez bir insan olduğundan orada bir köşede, küçük bir kâtip kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı
- Emine iskambil falı açıyor, dikiş dikiyor, çorap örüyor, kafasına uyan insanlarla konuşuyor, sözünü sakınmıyor. - Halide Edip Adıvar
Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) doğru yazılışı ve kullanımı nasıl?
Sözünü esirgememek (veya sakınmamak)
İçinde Sözünü esirgememek (veya sakınmamak) geçen atasözü ve deyimler:
- söz açmak
- söz almak
- söz altında kalmamak
- söz anlamaz
- söz anlatmak
- söz anlayan beri gelsin
- söz aramızda
- söz atmak
- söz ayağa düşmek
- söz bir, Allah bir
- söz çakmak
- söz çıkarmak
- söz çıkmak
- sözde kalmak
- sözden anlamak
- söz dinlemek (veya tutmak)
- söz düşmemek
- söz düşürmek
- söze atılmak
- söze başlamak
- söze boğmak
- söze dalmak
- söze karışmak
- söze son vermek
- söz etmek
- söze yatmak
- söz geçirmek
- söz gelmek
- söz getirmek
- söz götürmek
- söz götürmez
- söz gümüşse sükût altındır
- söz işitmek
- söz kaldıramamak
- söz kesmek
- söz olmak
- söz sözü açmak
- söz taşımak
- söz tutmak
- sözü (veya sözünü) çevirmek
- sözü açılmak
- sözü ağzına tıkamak
- sözü ağzında bırakmak
- sözü ağzında gevelemek
- sözü ağzında kalmak
- sözü ağzından almak
- sözü bağlamak
- sözü dağıtmak
- sözü dolandırmak
- sözü döndürüp dolaştırmak
- sözü edilmek
- sözü geçmek
- sözü kesmek
- sözü kısa kesmek
- sözüm meclisten dışarı
- sözü mü olur?
- sözüm yabana
- sözün ardı boşa çıkmak
- sözünde durmak
- sözünden çıkmamak
- sözünden dönmek
- sözüne gelmek
- sözüne sadık kalmak
- sözünü (veya sözünüzü) balla kestim (veya kesiyorum)
- sözünü bağlamak
- sözünü bilmek
- sözünü bilmemek
- sözünü etmek
- sözünü geri almak
- sözünü kesmek
- sözünün eri
- sözünü tutmak
- sözünü tutmak
- sözünü yabana atmamak
- sözünü yedirmek
- sözünü yemek
- sözü sohbeti yerinde
- sözü tartmak
- sözü uzatmak
- söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir
- söz vermek
- söz yetiştirmek
- söz yok!
Editör: Muhammed Furkan Güneş