Para ne demek? TDK'ya göre Para kelime anlamı nedir? Para sözlük anlamı

TDK Sözlük

Para nedir? TDK Sözlükte Para ne anlama gelir? TDK'ya göre Para kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Para ile ilgili bilgiler

Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Para kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Para kelimesinin kökeni ne, Para kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Para kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...

Para TDK Sözlükte 3 anlama gelmektedir.

Para kökeni nedir?

Para, Farsça pāre kökünden gelmektedir.

Para ne demek? Sözlük anlamı nedir?

1. Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit (isim)

Örnek Cümleler:

  • Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam

2. Kazanç (isim)

Örnek Cümleler:

  • Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık

3. Kuruşun kırkta biri (eskimiş)

İçinde Para geçen birleşik kelimeler:

  • para aktarımı
  • para arzı
  • para babası
  • para basma
  • para birimi
  • para canlısı
  • para cezası
  • para çantası
  • para değişimi
  • para dolaşımı
  • paragöz
  • para kısıtlaması
  • para pul
  • para şişkinliği
  • anapara
  • artı para
  • beş para
  • bloke para
  • bozuk para
  • büyük para
  • cari para
  • çürük para
  • demir para
  • haram para
  • hazır para
  • kâğıt para
  • kara para
  • kırk para
  • madenî para
  • nakit para
  • on para
  • sağlam para
  • sağ para
  • sıcak para
  • taze para
  • temiz para
  • tutulmuş para
  • ufak para
  • yüz para
  • başlık parası
  • boyunduruk parası
  • ekmek parası
  • hava parası
  • kahve parası
  • kan parası
  • kefen parası
  • palamar parası
  • uğur parası
  • yakıt parası
  • yol parası

İçinde Para geçen atasözü ve deyimler:

  • para akmak
  • para basmak
  • para bozmak
  • para çekmek
  • para çıkarmak
  • para çıkışmamak
  • paradan çıkmak
  • para dökmek (veya akıtmak)
  • para dönmek
  • para etmek
  • para etmemek
  • para getirmek
  • para ile değil
  • para ile değil, sıra ile
  • para kesmek
  • para kırmak
  • paranın üstü
  • paranın yüzü sıcaktır
  • para parayı çeker
  • para peşin, kırmızı meşin
  • para saçmak
  • para saymak
  • parasını çekmek
  • parasını çıkarmak
  • parasını sokağa atmak
  • parasını yemek
  • parasıyla rezil olmak
  • para sızdırmak (veya koparmak)
  • para tutmak
  • paraya çevirmek
  • paraya kıymak
  • paraya para (veya pul) dememek
  • para yapmak
  • paraya sıkışmak
  • para yatırmak
  • para yedirmek
  • para yemek
  • parayı araya değil, paraya vermeli
  • parayı basmak (veya bastırmak)
  • parayı denize atmak
  • parayı veren düdüğü çalar