Hava ne demek? TDK'ya göre Hava kelime anlamı nedir? Hava sözlük anlamı

TDK Sözlük

Hava nedir? TDK Sözlükte Hava ne anlama gelir? TDK'ya göre Hava kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Hava ile ilgili bilgiler

Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Hava kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Hava kelimesinin kökeni ne, Hava kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Hava kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...

Hava TDK Sözlükte 14 anlama gelmektedir.

Hava kökeni nedir?

Hava, Arapça hevā kökünden gelmektedir.

Hava ne demek? Sözlük anlamı nedir?

1. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı (isim)

2. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü (isim)

Örnek Cümleler:

  • Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. - Memduh Şevket Esendal

3. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu (isim)

Örnek Cümleler:

  • Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın. - Reşat Nuri Güntekin

4. Gökyüzü (isim)

Örnek Cümleler:

  • Havada bir tek bulut yok.

5. Çevreyi kuşatan boşluk (isim)

Örnek Cümleler:

  • Tozlar havada uçuşuyordu.

6. Esinti (isim)

Örnek Cümleler:

  • Bugün hava olursa yelkenli kalkacak.

7. Müzik parçalarında tür (isim)

Örnek Cümleler:

  • Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık. - Sait Faik Abasıyanık

8. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi (isim)

9. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz) (sıfat)

Örnek Cümleler:

  • Bu sözlerin sonu hava.

10. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik (mecaz)

Örnek Cümleler:

  • Buna rağmen öyle kibar ve asil havası vardır ki bu damga bile onu çirkinleştiremez, inadına daha bir uçarı, daha bir sevimli yapar. - Haldun Taner

11. Tarz, üslup (mecaz)

Örnek Cümleler:

  • Namık Kemal'e, Tevfik Fikret'e başarılı nazireler yazmıştır. Onların diliyle, onların sesiyle, onların havasıyla... - Yusuf Ziya Ortaç

12. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans (mecaz)

Örnek Cümleler:

  • İlk deneme dalış günü gelince, denizcilerde büyük bir coşkunluk, bir tören havası vardı. - Halikarnas Balıkçısı

13. Çekicilik (mecaz)

Örnek Cümleler:

  • Kadın güzel değil ama havası var.

14. Keyif, âlem (mecaz)

Örnek Cümleler:

  • Onu kendi havasına bıraksak çalışmaz.

İçinde Hava geçen birleşik kelimeler:

  • hava akımı
  • havaalanı
  • hava aracı
  • hava aralığı
  • hava atışı
  • hava basıncı
  • hava bilgisi
  • hava birliği
  • hava boşaltma makinesi
  • hava boşluğu
  • havacıva
  • hava cıva
  • hava çekici
  • hava değişimi
  • hava deliği
  • hava durumu
  • hava düzenleyicisi
  • hava gazı
  • hava gemisi
  • hava haritası
  • hava hukuku
  • hava indirme
  • hava kanalı
  • hava kapağı
  • hava kazması
  • hava kesesi
  • hava köprüsü
  • hava kuvvetleri
  • hava küre
  • havalimanı
  • hava meydanı
  • hava mili
  • hava muhalefeti
  • hava musluğu
  • hava oyunu
  • hava parası
  • hava raporu
  • hava sahası
  • hava süzgeci
  • hava şartları
  • hava tahmini
  • hava taşı
  • hava taşıtı
  • hava tebdili
  • hava ulaşımı
  • hava üssü
  • hava yastığı
  • hava yastıklı
  • hava yolu
  • hava yuvarı
  • abuhava
  • açık hava
  • ağır hava
  • basınçlı hava
  • kapalı hava
  • kesik hava
  • kırık hava
  • kuru hava
  • limoni hava
  • soğuk hava deposu
  • tebdilihava
  • uzun hava
  • ağzı havada
  • başı havada
  • burnu havada
  • bar havası
  • bayram havası
  • bozum havası
  • dağ havası
  • gelin havası
  • göbek havası
  • kasap havası
  • kaşık havası
  • matem havası
  • memleket havası
  • oyun havası
  • yayla havası
  • zeybek havası

İçinde Hava geçen atasözü ve deyimler:

  • hava açmak (veya açılmak)
  • hava almak
  • hava almak
  • hava atmak
  • hava basmak
  • hava bozmak
  • hava bulanmak
  • hava çalmak
  • hava çarpmak
  • havada kalmak
  • havadan nem kapmak
  • hava değiştirmek
  • hava fena esmek
  • hava hoş
  • hava iyi esmek
  • hava kaçırmak
  • hava kapanmak
  • hava kararmak
  • havalara uçmak
  • havan batsın
  • havanın gözü yaşlı
  • hava patlamak
  • havasına uymak
  • havasını almak
  • havasını bulmak
  • havasını teneffüs etmek
  • havası olmak
  • havası olmak
  • hava vermek
  • havaya girmek
  • havaya gitmek
  • havaya pala (veya kılıç) sallamak
  • hava yapmak
  • havaya savurmak
  • havaya uçmak
  • havayı bozmak
  • havayı koklamak