Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) ne demek? Atasözü ve deyim ne anlama geliyor?
Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) nedir? TDK Sözlükte Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) sözünün anlamı nedir? TDK'ya göre Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) atasözü ve deyimi ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) ile ilgili bilgiler
Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. TDK'da binlerce kelimenin yanı sıra Türkçede önemli atasözleri ve deyimleri de bulunmaktadır. Peki Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) sözü TDK’ya göre doğru anlamı nedir? Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) sözünün doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) sözünün kökeni nedir? Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) sözüne dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...
Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) ne demek? Sözlük anlamı nedir?
1. aşırı mağrur olmak, büyüklenmek
Örnek Cümleler:
- O da oğlanın, dünyayı ben yarattım havalarındaki tavrından rahatsız olmuştu. - Ahmet Ümit
Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) doğru yazılışı ve kullanımı nasıl?
Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak)
İçinde Dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) geçen atasözü ve deyimler:
- dünya (veya dünyalar) birinin olmak
- dünya ahret kardeşim (veya bacım) (olsun)
- dünya başına dar olmak (veya gelmek)
- dünya başına yıkılmak
- dünya bir araya gelse
- dünya bir, işi bin
- dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek
- dünyadan geçmek (veya el çekmek)
- dünyadan haberi olmamak
- dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
- dünya durdukça durasın!
- dünya gözü ile görmek
- dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek)
- dünya kadar
- dünya kelamı etmek
- dünyalara değişmemek
- dünya malı dünyada kalır
- dünyanın ... sı
- dünyanın dört bucağı
- dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak)
- dünyanın öbür ucu
- dünyanın sonu
- dünyanın sonu değil
- dünyanın tadını çıkarmak
- dünyanın ucu uzundur
- dünya ölümlü, gün akşamlı
- dünyasından geçmek
- dünya Süleyman'a bile kalmamış
- dünya tükenir, yalan tükenmez
- dünya varmış
- dünyaya gelmek
- dünyaya getirmek
- dünyaya gözlerini kapamak (veya yummak)
- dünyaya kazık çakmak (veya kakmak)
- dünyaya yuf borusu öttürmek
- dünyayı anlamak
- dünyayı görmemek
- dünyayı haram etmek
- dünya yıkılsa umurunda değil
- dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
- dünyayı tozpembe görmek
- dünyayı tutmak
- dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek)
- dünya yüzü görmemek