Dünya ölümlü, gün akşamlı ne demek? Dünya ölümlü, gün akşamlı sözünün anlamı nedir?
Dünya ölümlü, gün akşamlı nedir? TDK Sözlükte Dünya ölümlü, gün akşamlı sözünün anlamı nedir? TDK'ya göre Dünya ölümlü, gün akşamlı atasözü ve deyimi ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Dünya ölümlü, gün akşamlı ile ilgili bilgiler
Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. TDK'da binlerce kelimenin yanı sıra Türkçede önemli atasözleri ve deyimleri de bulunmaktadır. Peki Dünya ölümlü, gün akşamlı sözü TDK’ya göre doğru anlamı nedir? Dünya ölümlü, gün akşamlı sözünün doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Dünya ölümlü, gün akşamlı sözünün kökeni nedir? Dünya ölümlü, gün akşamlı doğru kullanımı ve yazılışı nasıldır? Dünya ölümlü, gün akşamlı sözüne dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...
Dünya ölümlü, gün akşamlı ne demek? Sözlük anlamı nedir?
1. `hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır` anlamında kullanılan bir söz
Dünya ölümlü, gün akşamlı doğru yazılışı ve kullanımı nasıl?
Dünya ölümlü, gün akşamlı
İçinde Dünya ölümlü, gün akşamlı geçen atasözü ve deyimler:
- dünya (veya dünyalar) birinin olmak
- dünya ahret kardeşim (veya bacım) (olsun)
- dünya başına dar olmak (veya gelmek)
- dünya başına yıkılmak
- dünya bir araya gelse
- dünya bir, işi bin
- dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek
- dünyadan geçmek (veya el çekmek)
- dünyadan haberi olmamak
- dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
- dünya durdukça durasın!
- dünya gözü ile görmek
- dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek)
- dünya kadar
- dünya kelamı etmek
- dünyalara değişmemek
- dünya malı dünyada kalır
- dünyanın ... sı
- dünyanın dört bucağı
- dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak)
- dünyanın öbür ucu
- dünyanın sonu
- dünyanın sonu değil
- dünyanın tadını çıkarmak
- dünyanın ucu uzundur
- dünyasından geçmek
- dünya Süleyman'a bile kalmamış
- dünya tükenir, yalan tükenmez
- dünya varmış
- dünyaya gelmek
- dünyaya getirmek
- dünyaya gözlerini kapamak (veya yummak)
- dünyaya kazık çakmak (veya kakmak)
- dünyaya yuf borusu öttürmek
- dünyayı anlamak
- dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak)
- dünyayı görmemek
- dünyayı haram etmek
- dünya yıkılsa umurunda değil
- dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
- dünyayı tozpembe görmek
- dünyayı tutmak
- dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek)
- dünya yüzü görmemek
Editör: Muhammed Furkan Güneş