diorex

Şükrü Erbaş kimdir? Şükrü Erbaş kitapları ve sözleri

Türk Şair ve Yazar Şükrü Erbaş hayatı araştırılıyor. Peki Şükrü Erbaş kimdir? Şükrü Erbaş aslen nerelidir? Şükrü Erbaş ne zaman, nerede doğdu? Şükrü Erbaş hayatta mı? İşte Şükrü Erbaş hayatı...

  • 11.05.2022 09:00
Şükrü Erbaş kimdir? Şükrü Erbaş kitapları ve sözleri
Türk Şair ve Yazar Şükrü Erbaş edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Şükrü Erbaş hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Şükrü Erbaş hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Şükrü Erbaş hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 7 Eylül 1953

Doğum Yeri: Yozgat, Türkiye

Şükrü Erbaş kimdir?

7 Eylül 1953 tarihinde, Yozgat'ta dünyaya geldi. Annesi, Lalezar Hanım; babası Doğan Erbaş'tır. İlk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı.

Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü'nden 1978'de mezun oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk ve yöneticilik yaptı, bu kurumdan emekli oldu.

1984 yılında başladığı edebiyat hayatının ilk yıllarında, Yarın dergisinde kurul üyesi olarak yer aldı. Edebiyatçılar Derneği'nde 1993-1995 yılları arasında genel sekreterlik, 1998-1999 yılları arasında başkanlık yaptı. İlk şiiri 1978 yılında, Varlık Dergisi'nde yayımlanan sanatçı; "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987'de Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne layık görüldü. Şiir dışında deneme ve antoloji dallarında da eser veren Erbaş, halen PEN Yazarlar Derneği üyesidir.

Yarın dergisi yazı kurulunda görev yaptı (1984). Edebiyatçılar Derneği'nde yöneticilik görevinde bulundu (1993-1999). Şair, halen Antalya'da yaşamaktadır.

Şükrü Erbaş, ilk şiirini Varlık dergisinde, 1978 yılında yayınlandı. "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987 Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne değer görüldü. Ayrıca, "Dicle Üstü Ay Bulanık" şiir kitabıyla1996 Orhon Murat Arıburnu şiir ödülünü, "Üç Nokta Beş Harf" şiir kitabıyla 2002 Ahmed Arif şiir ödülünü ve "Gölge Masalı" adlı şiir kitabı ile de 2005 Ömer Asım Aksoy şiir ödülünü kazandı.

Şiir, edebiyat ve yaşam üzerine denemeler yazdı. Denemelerini "İnsanın Acısını İnsan Alır" (1995) ve "Bir Gün Ölümden Önce" (1999) adlı kitaplarında toplayan Şükrü Erbaş'ın, "Gülün Sesi Gül Kokar" (1998) adlı düzyazılarından oluşan bir kitabı da vardır.

Şükrü Erbaş Kitapları - Eserleri

  • Bağbozumu Şarkıları
  • Bütün Şiirleri 1
  • Bütün Şiirleri 2
  • Şairlerden Kürt Sorununa Çözüm Önerileri
  • Çekilme Suları
  • Unutma Defteri
  • Bir Çınlama Boşlukta
  • Bütün Şiirleri 3
  • Pervane
  • Gülün Sesi Gül Kokar
  • Aykırı Yaşamak
  • Eşik Burcu
  • İnsanın Acısını İnsan Alır
  • Kül Uzun Sürer / Derin Kesik
  • Üç Nokta Beş Harf / Yalnızlık Heceleri
  • Yolculuk / Kimliksiz Değişim
  • Bütün Mevsimler Güz / Dicle Üstü Ay Bulanık
  • Sarkacın Kalbi
  • Sonsuzun Uçları
  • Cam û Kevîr - Cam ile Taş
  • Bir Gün Ölümden Önce
  • Gölge Masalı
  • Yaşıyoruz Sessizce
  • Kum ile Su
  • Kuş Uçar Kanat Ağlar
  • Küçük Acılar
  • Yolculuk
  • Kimliksiz Değişim
  • Dicle Üstü Ay Bulanık
  • Bütün Mevsimler Güz
  • Kül Uzun Sürer
  • Derin Kesik
  • Üç Nokta Beş Harf
  • Yalnızlık Heceleri
  • Toplu Şiirler 1
  • Seçilmiş Şiirler
  • Eşikler Kirpikler
  • Otların Uğultusu Altında
  • Çekilme Suları
  • Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
  • Bütün Şiirleri 4
  • Toplu Şiirler 2
  • İnsan Bir Eksik Sözdür

Şükrü Erbaş Alıntıları - Sözleri

  • Dünyayı hafife almak kendi ağırlığını, şiiri hafife almak sözün ağırlığını bilmemektir. (Gülün Sesi Gül Kokar)
  • Sahi yaşlılık, bir derin iç çekiş, yanılmış bir çocuk­luk olmasın Ömür Hanım? (Dicle Üstü Ay Bulanık)
  • Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil... (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
  • ".. Sevmeyi özledim biliyor musunuz ? Kayıtsız şartsız bir gülüşü ..."~~°° (Bir Gün Ölümden Önce)
  • Durmadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki… (Kum ile Su)
  • "Yüzünü camlardan toplayıp dönmüştün uzun yolculuğundan.  (Sonsuzun Uçları)
  • Sesini öperim çocuk Yüreğinin, kirpiklerinden sızan O dilsiz ince türküsünü Öyle mahzun durma ne olur. (Kimliksiz Değişim)
  • Yapilacak iş elbette yılmak değil, bilgi sahibi olmak. Hemen bir yığın kitap getirip okumaya, adam olmaya çalışacağım. (Gülün Sesi Gül Kokar)
  • Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, son­suz olur, insanın küçücük ömrü karşısında. (Dicle Üstü Ay Bulanık)
  • Yüreğimin kanatları terli bir kumru Uçup Uçup kirpiğinin ucuna konuyorum... (Bütün Mevsimler Güz)
  • Ölüm... Hepimiz senin için yaşıyoruz… (Otların Uğultusu Altında)
  • Yazmasaydım Borçlu ölürdüm aşka. (Derin Kesik)
  • kiminin kültürü yoksun ahlaktan kimi de ahlaktan yoksun kültüründe. (Çekilme Suları)
  • 'İçim dışım uzaklık. kimseye anı olmadan geçtim.' (Yalnızlık Heceleri)
  • Hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. (Bir Gün Ölümden Önce)
  • İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım. (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
  • Bir kapı önündeyim Girsem suç Gitsem ayaz (Kül Uzun Sürer)
  • Canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin. (Kum ile Su)
  • Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne cepler de tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. "İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!" (Eşikler Kirpikler)
  • Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör kuyularına Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz. Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan. Kurulmuş saatler gibi gün boyu çalışıp tekdüze Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz Unuttunuz başkalarının acısını duymayı Küçük çıkarların büyük kurnazları Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı, planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış. Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim -Ki bu en büyük kötülüktür size- Yıkanmıyor bir kez olsun yüreğiniz yağmurlarla Denizler boşuna devinip duruyor bir çarşaf gibi Gerip ufkunuza mavisini, çiçekler her bahar Uyanışın türküsünü söylüyor da görmüyorsunuz Sizin adınıza dünyanın pek çok yerinde İnsanlar dövüşüyor ellerinde yürekleri birer ülke Anlamıyorsunuz inançlarını bir kez düşünmüyorsunuz. Ömrünüzü güzelleştirecek bir şey almadan hayattan Bir şeyler bırakmadan ardınızda gelecek adına Koşaradım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim Koşaradım Duymadan bir gün olsun dünyayı iliklerinizde.. (Bütün Şiirleri 1)

Yorum Yaz