Su Tong kimdir? Su Tong kitapları ve sözleri
Yazar Su Tong hayatı araştırılıyor. Peki Su Tong kimdir? Su Tong aslen nerelidir? Su Tong ne zaman, nerede doğdu? Su Tong hayatta mı? İşte Su Tong hayatı...
Doğum Tarihi: 23 Ocak 1963
Doğum Yeri: Wuzhong, Çin Halk Cumhuriyeti
Su Tong kimdir?
Yapıtlarında Su Tong takma adını kullanan çağdaş Çinli yazar, 1963’te Suzhou’da doğdu; Beijing Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Çin edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptı. 1983 yılında roman yazmaya başlayan Su Tong, Çin’in çağdaş edebiyat çevresinde önemli bir yer edindi. 1984’te Nanjing kentine giderek Zhongshan dergisinde editör olarak çalıştı. Çin’in tarihsel olaylarını, eski çağlardaki kadınların öykülerini aktaran yapıtlarından Kırmızı Fenerler sinemaya da uyarlandı ve Venedik Film Festivali Büyük Ödülü’nü kazandı. Kadın Yaşamı adlı romanından uyarlanan Yasemin Çiçeği Açılır adlı film de Şanghay Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ödül aldı. İp Cambazı İmparator da Pirinç gibi pek çok dile çevrildi.
Su Tong Kitapları - Eserleri
- İp Cambazı İmparator
- Başka Kadınların Yaşamı
- Pirinç
- Binu ve Büyük Sur
Su Tong Alıntıları - Sözleri
- Heyecanlı bir atı durdurabilirsin ama kafasına bir şey koymuş kadına asla engel olamazsın. (Binu ve Büyük Sur)
- Hatırladığım Atesi kağıda saramazsın (Pirinç)
- Dünyadaki hiçbir şey bir kadının kalbi kadar acımasız değildir. Sadece bir kadın bilebilir başka bir kadının kalbinde yaşayan korkunç engereği. (İp Cambazı İmparator)
- Bir insanın yüzünü bilebilirsiniz, fakat gerçek niyetini asla bilemezsiniz. (Başka Kadınların Yaşamı)
- "Dürüst bir adamla evlenmeni kim söyledi ki sana? Dürüst insanların başına iyi şeyler gelmez." (Binu ve Büyük Sur)
- "Tavsanlar kendi yuvalarının çevresindeki otu yemezler" Veya "Köpeğin iyisi yoldan çekileceği anı bilir" (Pirinç)
- "Gitme,” dediler. “Gidersen, dönmeyeceksin; yolda hastalanacak ve ovada öleceksin” "Oraya giderken mi öleceğim yoksa dönerken mi?" diye sordu Binu. Büyücü kadınlar kaplumbağa kabuklarının Hasır kilim üzerinde oluşturduğu deseni incelerken, bir yandan gözlerini hızla kırpıştırdı. Ölümden korkmuyor musun?" diye sordular. "Dönerken mi ölmek istiyorsun?” Binu başını salladı. "Qiliang'a kışlık giysiler götürebilirsem mutlu ölürüm,” dedi. Çıraköy'ün büyücü kadınları daha önce hiç böyle bir kadınla karşılaşmamıştı. Tenkitçi bakışlarla sordular, “Hangi kışlık erkek giysisiymiş bu uğruna ölmeye değer olan?" "Kocam Qiliang in yapılmış kışlık giysiler, uğruna ölmeye değer,” dedi Binu. Büyücü kadınların dilleri tutulmuştu. (Binu ve Büyük Sur)
- "Kişinin sözleriyle bağdaşmayan hareketleri bir insan kusurunu teşkil eder." (İp Cambazı İmparator)
- Siyah mendilin üstünde parlayan gözlere kazara baktığında, gördüğü kıvılcımın kibirden mi nefretten mi kaynaklandığını ayırt edemedi. Yoksa üzüntüyle mi yanıyordu adamın gözleri? (Binu ve Büyük Sur)
- Savaşa tanık olan herhangi bir kişi onun güçlü, tiksindirici anısını hiçbir zaman unutmayacaktı. (Başka Kadınların Yaşamı)
- Hafif bir sonbahar yağmuru yüzümü ıslatırken kederli düşünceler solmuş çiçeklerin yeniden hayata dönmesi gibi kalbimde açtılar. (İp Cambazı İmparator)
- Olduğumuz şeyi hiçbirimiz kendi kendimize seçmiyoruz. (Binu ve Büyük Sur)
- Heyecanlı bir atı durdurabilirsin ama kafasına bir şey koymuş bir kadına asla engel olamazsın; çünkü o başkaları için acı çekmeye gönüllüdür. (Binu ve Büyük Sur)
- ... insanların arasında karışmaktan hep nefret etmişimdir. Hele o düğün ve cenaze yemekleri! Hepsi birilerinin cebinden paraları tırtıklamak için yapılan hileler, öyle değil mi? (Başka Kadınların Yaşamı)
- ‘Çocuğum,’ dedi nemli otlara işaret ederek, ‘hala ağlıyorum, demek ki hayattayım.’ (Binu ve Büyük Sur)
- İnsanların arasına karışmaktan hep nefret etmişimdir. Hele o düğün ve cenaze yemekleri! Hepsi birilerinin cebinden paraları tırtıklamak için yapılan hileler, öyle değil mi? (Başka Kadınların Yaşamı)
- Er ya da geç, seni kıracaklar. (Başka Kadınların Yaşamı)
- Qiliang’ın hasır çarığını aramaktan vazgeçmiş olabilirdi Binu; fakat, ruhu geri dönmemişti. (Binu ve Büyük Sur)
- Yok yere suçlandığını hissettiğini biliyorum; fakat ne kadar büyük bir adaletsizliğe uğramış olsan da ağlamana izin yok. (Binu ve Büyük Sur)
- Bahtına küs; rüyanda en çok gördüğün kişi tıpkı senin gibi acı çeker. (Binu ve Büyük Sur)