Sheila Rowbotham kimdir? Sheila Rowbotham kitapları ve sözleri

Feminist teorist,yazar Sheila Rowbotham hayatı araştırılıyor. Peki Sheila Rowbotham kimdir? Sheila Rowbotham aslen nerelidir? Sheila Rowbotham ne zaman, nerede doğdu? Sheila Rowbotham hayatta mı? İşte Sheila Rowbotham hayatı...

Feminist teorist,yazar Sheila Rowbotham edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sheila Rowbotham hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sheila Rowbotham hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sheila Rowbotham hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1943

Doğum Yeri: Leeds

Sheila Rowbotham kimdir?

1943 yılında İngiltere’nin Leeds şehrinde doğdu. Oxford St. Hilda’s College’de ve University of London’da eğitim gördü. İşçi Partisi’nin gençlik kollarında ve çeşitli sosyalist oluşumlarda görev aldı. Bu esnada Marx’ın fikirleriyle tanıştı. 1983-36 yılları arasında Jobs For Change isimli gazetenin editörlüğünü yaptı. Ayrıca New York Times, Guardian, Times, Independent, New Statesman gibi gazetelerde yazıları yayımlandı. Sosyalist-feminizmin önde gelen isimlerinden olan ve feminist teoriye pek çok konuda katkıda bulunan Rowbotham, şu anda Manchester Üniversitesi Sosyoloji departmanında fahri araştırma görevlisi, Bristol Üniversitesi’nde konuk araştırmacı ve Royal Society of Arts’ta araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. İskoçya’daki St. Andrews Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı profesörüdür.

Sheila Rowbotham Kitapları - Eserleri

• Kadınlar, Direniş ve Devrim
• Kadın Bilinci Erkek Dünyası
• Yeni Bir Çağ Hayali
• Kadının Gizlenmiş Tarihi
• Feminizm, Sosyalizm ve Eylemde Birlik

Sheila Rowbotham Alıntıları - Sözleri

• Thompson kadınlığı kölelikle kıyaslıyordu. Kadınların ezilmesi, tıpkı Karaların teni gibi daha doğarken belirleniyordu. Kadınları “zihinsel yetersizlikle” damgalayıp buna “doğa yasası” adını vermesi anlamına geliyoydu. Kadınlarsa genellikle erkeklerin kadın doğasıyla ilgili tanımlarını kabul ediyordu. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• ''Acı çekme pratiğimiz, en rahatsız edici diyalektiktir.'' (Kadınlar, Direniş ve Devrim)
• Kadın kardeşliği, yepyeni bir kadının, yepyeni bir kültürün, yepyeni bir yaşama biçiminin ortaya çıkmasını gerektiriyor. Kadınıann bu derinlemesine ezilmişliği, neyin kişisel, neyin siyasal olduğu konusunda yeni bir tanımlama yapılmasını gerektiriyor. (Kadın Bilinci Erkek Dünyası)
• Eski bir ev eğitmeni olan Anna Jameson, kızları birer "gül"olarak eğitip sonra da onları kutup bölgesinde yaşamaya göndermenin anlamsız olduğunu belirtiyordu. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• ''Erkekler zincirlerimizi cömertçe koparıp kölece itaat yerine, akılcı bir yoldaşlıktan memnun olabilseler ne iyi olur.'' (Kadınlar, Direniş ve Devrim)
• Feminizm, kadının özgürlük mücadelesidir. (Yeni Bir Çağ Hayali)
• Boyun eğme o kadar içimize öylesine derin bir biçimde yerleştirilmiştir ki bunun açığa çıkmasın için kadın özgürlüğü kaçınılmaz olmuştur. (Kadınlar, Direniş ve Devrim)
• "Var olan toplum düzeni kökten yanlış." (Kadınlar, Direniş ve Devrim)
• İçinde insanların huzur bulduğu sevimli, mutlu ailenin ardında yatan çarpıcı gerçek, kadın emeğinin tüketildiğidir.(...) Ailenin kadınlar pahasına korunup sürdürüldüğü kabul edilseydi, kapitalizm, bu işleri yaptırmak için başka bir yol bulmak zorunda kalırdı. (Kadın Bilinci Erkek Dünyası)
• İnsan ilişkilerinin bir yönünün soyutlanıp dondurulması, olsa olsa sağ ya da sol nitelikte bir ütopyacılık yaratabilir. Sağa özgü ütopyacılık, kadınların eve kapandığı, erkeklerin kendilerine uygun yerlere yerleştikleri, rahat ve güvenli bir dünyanın düşünü görür. Bu dünyada, sınıfsal ve ırksal roller gibi cinsel roller de açıkça ve kesin olarak belirlenmiştir. Bizzat kapitalizmin izlediği gelişme çizgisi, böylesine uydurma bir uyumu gerçekdışı kılmaktadır. Daha değişik bir tutum da, kadın hareketi içinde görülen, kadınların bugünkü bilincini yüceltme, istenç gücü kullanılarak iki cinsin toplumsal ilişkisinde değişiklik olmasını isteme ve bir grup olarak kadınları erkeklerden yalıtlama eğilimidir. Gerçek dünyada yaşamanın her ne hikmetse kadınları yozlaştırmadığı varsayıldığı için, uyum düşünün kadınlar arasında gerçekleşebileceği sanılabilir. Oysa kadınlar da kapitalizmin ve baskının etkilerinden bağışık değillerdir. Devrimci bir kadın hareketinde, kadınların ülküleştirilmesi düpedüz saçmalıktır. (Kadın Bilinci Erkek Dünyası)
• Köylüler arasında, kadın aile ekonomisinin temel direğiydi. Köylülerin eşleri, ağır işlerde yardımcı olsunlar diye çocuk doğurur, kendileri de didinir dururdu. Kadın sığır gibi bir üretim aracıydı. Kadını değerli kılan harcadığı emekti dolayısıyla köylü kadınlar bir ölçüde pazarlık gücüne de sahipti. Üretimden asla dışlanamazdı. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• Köylüler karılarını doğurma gücüne ve yorucu işlerde yardımcı olacak çocuklar yetiştirmesine bakarak değerlendiriyordu. Salt toprak sahibinin karısı süs gibiydi, ama o bile evlenirken getirdiği topraklarla ölçülüyordu. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• Çalışan sınıfın özgürlüğü kadının özgürlüğü ile birlikte gelecektir. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• Kapitalizm geliştikçe, kadınların mal sayılması yok olup gitmemiş, varlığını farklı bir biçimde sürdürmüştür. Mal sahibinin yetkelerini ailede baba üstlenmişti. Varlıklılarla orta sınıfta eşlerin ve kız çocuklarının namusunu baba koruyordu. Piçlik mal kavgalarına neden olabiliyordu. Babanın kesin olarak bilinmesini önemli kılansa ilk çocuk olmasının getirdiği haklardı . Irza geçme ve evlilik dışı cinsel ilişki bir tür hırsızlık sayılıyordu. Kadınlara, erkeklerin malı gözüyle bakılıyor; dolayısıyla namusunun korunması gerekiyordu. Erkeğin değeri açık pazarda emeğine ödenen paraya ya da iş becerisiyle ölçülmesine karşın, kadınların değeri namuslarıyla belirleniyordu. Evlenmeden önce adı çıkmış bir kadın, değerini yitirmiş sayılır. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• Erkeğin kadınla kurduğu ilişki, iki insan arasında kurulan en doğal ilişkidir. Dolayısıyla bu, erkeklerin doğal davranışlarının ne ölçüde insana yakışır olduğunu gösterir. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• 17. yüzyılda cadı olarak nitelendirilen birçok kadın işkenceyle öldürülmüştü. İskoçya’da cadılığın cezası ölümdü; İngiltere’deyse daha çok herkesin önünde aşağılama cezası veriliyordu. (Kadının Gizlenmiş Tarihi)
• Hepımızın saklayacak bir şeyi var. (Yeni Bir Çağ Hayali)
• Bizim gibi hisseden, sevdiklerinden sıcaklık ve sevgi bekleyen ama sonunda yorgun düşüp günlük yaşamın çarkında sıradanlıga razı olan binlerce kadın olmalı (Yeni Bir Çağ Hayali)
• "Bir kız bebeğin ileride yaşayabileceği bütün ıstırap yüzünden yüreğim yanıyor. Kadınların özgürleşmesine yardımcı olmak için elimden gelen her şeyi yaptım, ah ne yazık, bu o kadar az ki. Bizler de özgür olana ve erkeklerle birlikte kadınların da olan bir dünyayı görene dek, birçok asır geçmesi gerekecek..." (Kadınlar, Direniş ve Devrim)
• Cinsellik yalnızca kişisel degil aynı zamanda toplumsal da bir meseleydi (Yeni Bir Çağ Hayali)