Sevil Atasoy kimdir? Sevil Atasoy kitapları ve sözleri
Öğretim Üyesi, Yazar, Bilim Kadını Sevil Atasoy hayatı araştırılıyor. Peki Sevil Atasoy kimdir? Sevil Atasoy aslen nerelidir? Sevil Atasoy ne zaman, nerede doğdu? Sevil Atasoy hayatta mı? İşte Sevil Atasoy hayatı...

Doğum Tarihi: 1949
Doğum Yeri: İstanbul
Sevil Atasoy kimdir?
Sevil Atasoy (d. 1949, İstanbul), İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü öğretim üyesi olan Türk bilim kadını. Prof. Dr. Şemsi Gök ve Dr. Ferda Gök'ün kızıdır.
Alman Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi'nde yüksek tahsilini tamamladı "Tıp Bilimleri" doktorası yapan Sevil Atasoy, biyokimya uzmanı oldu.
Türkiye'de, DNA delilleri ve kriminal laboratuvarların gelişmesine katkısı nedeniyle "Yılın Bilim İnsanı Ödülü"ne lâyık görüldü.
2005 - 2010 arasında Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Üretiminde Tahminler Daimi Komisyonu üyeliği ve Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu başkanlığı (2010) yaptı.
1980-1993 yılları arasında T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi başkanlığını üstlenen Atasoy, 1988-2005 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nün müdürlüğünü yürüttü ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde öğretim üyeliği yaptı.
İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen Atasoy, Hürriyet Gazetesi'nin Pazar ekinde "Delil Avcısı" adlı sayfada 250 kadar gerçek suç öyküsü yayınladı
Okan Bayülgen'le birlikte yürüttüğü Muhabbet Kralı adlı talk show programıyla İsmail Cem ödülünü aldı.
Temmuz 2010'dan itibaren Kanal D'de yayınlanan Kanıt adlı eğlendirici-eğitici polisiye dizinin konsept ve hikaye danışmanıdır.
Uluslararası Adli Bilimler Merkezi'nin ortağı, Teşvikiye Laboratuvarı ve Atasoy Danışmanlık şirketlerinin sahibidir. Masumiyet Projesi (Innocence Project)
Sevil Atasoy Kitapları - Eserleri
- Kusursuz Cinayet Yoktur
- Labirent
- Acayip İşler
- Her Çikolata Yenmez
- Karanlığa Yolculuk
- Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler
- Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar
- Çürük Elmalar Masum Mahkumlar
- Bu Ayak İzi Senin, Dr. Watson!
Sevil Atasoy Alıntıları - Sözleri
- Ister Douglas ve Ressler'in orijinal tanımlaması gibi Criminal profilleme deyin, isterseniz daha sonraki adlarıyla psikolojik profilleme, davranış profillemesi ya da soruşturmacı profillemeyi tercih edin, izlenen 5 basamaklı yol hep aynıdır. Bunlar delil toplama, sınıflama, suçla ilgili davranış dizisinin rekonstrüksiyonu, saldırgana ait bir imza varlığının yada varsa kişisel özelliklerinin saptanmasıdır. Toplanan bilgiler, artık önceki çalışmalardan elde edilen deneyime dayalı olarak değil, gelişmiş matematik formüller kullanılarak değerlendiriliyor. Coğrafi bilgi sistemlerinden de yararlanılarak bir profil oluşturuluyor. (Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar)
- Türkiye'nin iki katına varan yüzölçümüne karşılık, nüfusu ancak dörtte birimiz olan Sincan'da (Doğu Türkistan), Uygurların yanı sıra Kazak ve Kargu gibi Türki topluluklarla Han, Hui, ve Mogollar da yaşıyor. Ancak Müslüman olan Uygurlar en kalabalık etnik grup ve Çin'in genel nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Hanlar ile hiçbir genetik ortaklıkları bulunmuyor. (Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler)
- Pakistan Ulusal Cocuk Haklari Birligi, genc erkegin yasliya hizmetini, sosyal statu gostergesi kabul eder. (Bu Ayak İzi Senin, Dr. Watson!)
- Aslında, erkek gibi davranmayıp, cinayet silahı olarak tabanca ya da bıçağı değil, ilaç ve zehirleri tercih ettiklerinden, birçok kadın katil hiç yakalanmamış olabilir. (Karanlığa Yolculuk)
- Korkaklar her gün, cesurlar bir kez ölür. (Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler)
- Keske Bay Sherlock Holmes gercek olsaydi da, Londra polis muduru Karindesen Jak'i bir turlu bulamadigindan istifa etmek zorunda kalmasaydi. (Bu Ayak İzi Senin, Dr. Watson!)
- "Hiçbir şey apaçık görünen kadar aldatıcı değildir" demiş Sherlock Holmes'in yaratıcısı Sir Arthur Conan Doyle. (Her Çikolata Yenmez)
- Her sadist bir mazoşist, her mazoşist bir sadisttir (Kusursuz Cinayet Yoktur)
- Hiçbir şey, apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir. “Boscombe Vadisinin Gizemi”nde Sherlock Holmes, Dr. Watson’a, (Karanlığa Yolculuk)
- Şu gerçeği kabul etmeliyiz ki, ünlü bir seri katil etkili ve ekonomik biçimde iki ihtiyacı karşılar: Ölüm ve şöhret. (Çürük Elmalar Masum Mahkumlar)
- Roman yazabilmek için mi öldürdüler yoksa cinayeti işledikten sonra romanını mı yazmak istediler, bilinmez. (Çürük Elmalar Masum Mahkumlar)
- 2008'in son günlerinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, açık ve net biçimde, hüküm giymemiş kişilerin parmak izi ve DNA bilgilerini bir veri tabanında sonsuza kadar tutmanın insan haklarına aykırı olduğuna karar verdi. 19 yargıcın oybirliği ile verdiği bu karar, hükümetlerin ellerindeki verilerin bir bölümünü (şüpheli olduklarından parmak izi ve DNA'sı alınmış, ancak olayla ilgisi bulunmadığı anlaşılmış kişilerin bilgilerini) silmek zorunda olduğunu ve Avrupa Konseyi'nin 47 üyesinden biri olan İngiltere'nin de buna uyması gerektiğini belirtti. Yazımın başında sözünü ettiğim, hırsızlıkla suçlanan ama beraat eden küçük S. ve kız arkadaşıyla tartıştığı için tutuklanan, ancak kız şikâyetini geri alınca davası düşen Michael Marper'e 42 biner İngiliz Lirası tazminat vermeye mahkûm etti. Bununla birlikte AİHM, İngiltere'nin İskoçya örneğinin de izlenebileceği sinyalini verdi. İskoçya, bir cinsel ya da şiddet suçu olmadığı takdirde, beraat eden ya da soruşturmaya uğramayan kişilerin bilgisini bankasından siliyor. Ancak silinceye dek üç yıl bekleme izni var, yargıç kararıyla bu süreyi beş yıla uzatabiliyor. (Her Çikolata Yenmez)
- Sung Tz’u, bundan tam 762 yıl önce yazdığı Hsi Yuan Çi Lu (Hataları Yıkamak) adlı kitabında, bir çeltik tarlasında bıçaklanarak öldürülen adamın öyküsünü anlatır. Cesedin bulunuşunun ertesi günü, Sung Tz’u, köylülere ellerindeki orakları yere bırakmalarını söyler. Sinekler oraklardan birine üşüşünce, Sung Tz’u katilin kim olduğunu bulur. (Ölenin küçük bir doku parçası, bıçağın üzerinde kalmış olsa gerek.) Yazarın anlattığına göre, köylü hem suçunu itiraf eder, hem de öylesine şaşalar ki “kafasını yerlere vurur”. (Karanlığa Yolculuk)
- Evet her insan kötü, her insan yalancı Şeytani dilleriyle kara ruhlar korosunda Yüzsüzce tutturmuşlar bir şarkı (Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler)
- İmkansızı eledikten sonra geri de kalan ne kadar akıl dışı gelse de gerçek olmalıdır. Sherlock Holmes (Çürük Elmalar Masum Mahkumlar)
- Interpol verilerine göre, son 30 yılda ülkemizden yüz bin şahin ve beş yüz bin şahin yumurtası kaçırıldı. İyi eğitilmiş bir şahinin 5000 ila 50000 dolar arasında alıcı bulduğu düşünülürse, bilim adamı, diplomat ya da turist kisvesi altında, lüks otolarla Kayseri’nin Sultansazlığı civarında neden dolaşıldığı anlam kazanır. Bu bölgede 2005 eylülünde, ara sıra olduğu gibi, gene yangın çıktı. Yangının çıkış nedeni “Kırık cam şişelerinin taban bölümleri güneş ışıklarını, kuru ot ve sazlara mercek gibi yansıtarak yangına sebep olmuştur. Bölgede yapılan incelemelerde yangına sebep olan cam şişe parçaları bulunmuştur.”şeklinde açıklandı. Umarım ele geçen cam parçaları, piknikçilerin aşka gelip, şişe kırdığı şeklinde yorumlanmadı ve yangın çıkartmak amacıyla kasten oraya yerleştirildiği varsayılarak, şüpheliler bulunduğu takdirde, kimin eliyle kırıldığını kanıtlayabilmek üzere, kriminal laboratuvarlara gönderilerek inceletildi. Öte yandan, şahin peşinde olanların her zaman Karacaoğlan misali, “Ben bir şahan olsam sen bir balaban, alsam cırnağıma çıksam yola ben” diyerek masum türküler söylemediğini, eğitimli şahinlerin Güney Amerika’da kokain ve Batı Asya’da eroin kuryeliği yaptığını da unutmamak gerek. . (Labirent)
- En iyisi bilmediğini bilmektir. Bilmediğin halde bilir gibi yapmak bir hastalıktır. Lao - Tzu (Çürük Elmalar Masum Mahkumlar)
- Basariya gereken sans mi, zeka mi? (Bu Ayak İzi Senin, Dr. Watson!)
- Ukrayna asıllı İsrail vatandaşı 31 yaşındaki Wolfman'ın Kıbrıs ve Ortadoğu'da organ ticareti yaptığı, Türkiye'de de bu faaliyetlere başladıkları ve yeni hedeflerinin ise Türkiye'deki mülteci Suriyeliler olduğu ileri sürüldü. Tahran kaynaklı Fars Haber Ajansı'nın 1 Ağustos 2017 tarihinde geçtiği, doğruluğu kanıtlanamayan bir habere göre, şimdilerde Halep'in kuzeyinden kaçırılan çocuklar Gaziantep, Kilis ve Urfa hastanelerinde organ nakli için kullanılıyor. (Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler)
- 19. yüzyıl sonlarında Orta Avrupa, Fransa ve kısmen Amerika'da absent, çok modaydı. Sayısız sanatçı ve edebiyatçı, yaratıcılığını geliştirmek amacıyla, yüksek ayaklı bir cam kadehe absent doldurdu, üzerine delikli bir kaşık, kaşığa bir kesme şeker yerleştirdi, buz gibi su dökerek hem şekeri içkiye kattı, hem absentini seyreltti ve bundan ciddi biçimde zarar gördü. Bu arada, Yahya Kemal Beyatlı'nın da, Paris'te geçen gençliğinde sıkı bir absentçi olduğunu ve bundan "Büyü Şiir"de söz ettiğini belirtelim. ("Paris'te genç iken koyu Baudelaire'perest idim / Balkon'la, Yolculuk'la, Güzellikle mest idim. Sinmişti şi'ri ruhuma ulvi keder gibi / Absente damla damla sızan şeker gibi.") Toplumlarda yaşanan şiddetin sorumlusu olarak da görülen absent, 1900'lerin ilk yıllarında, 82 bin İsviçrelinin imzasıyla önce bu ülkede, ardından Avrupa'nın hemen tamamında ve Amerika'da yasaklandı. 1988'de Avrupa ülkelerinde, 2007'de Amerika'da satışı yeniden serbest bırakıldı. Van Gogh, Degas, Toulouse-Lautrec, Picasso, Edgar Allen Poe ve Charles Baudelaire gibi pek çok ünlüde gözlenen algı, duygudurum, bilinç ve davranış değişiklikleri, içtikleri fazla miktarda absente bağlanır. (Her Çikolata Yenmez)
Editör: Nasrettin Güneş