diorex

Travmalarımızın sebebi büyükannelerimizden kaynaklanıyor olabilir mi? İşte ilginç araştırma sonucu

Bilim insanları, travma ve savaşın genetik miras bıraktığını ortaya koyan çarpıcı bir araştırma gerçekleştirdi. 27 Şubat'ta Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, Suriye'de 1982 Hama katliamına ve 2011'deki iç savaşa maruz kalan kişilerin genetik miraslarının nasıl şekillendiğini gözler önüne serdi.

  • 15.03.2025 08:35
Travmalarımızın sebebi büyükannelerimizden kaynaklanıyor olabilir mi? İşte ilginç araştırma sonucu

Epigenetik, DNA dizilimini değiştirmeden gen ifadesini etkileyen biyokimyasal işaretler anlamına gelir. Bu işaretler, bireyin yaşamdaki deneyimlerine ve maruz kaldığı çevresel etkenlere bağlı olarak değişebilir ve nesiller boyunca aktarılabilir. Daha önce laboratuvar hayvanlarında travmanın epigenetik mirasını bırakabileceği gösterilmişti, ancak bu fenomenin insanlar arasında da olup olmadığı bilinmiyordu.

ULUSLARARASI VE KUŞAKLARARASI BİR ARAŞTIRMA

Çalışmayı yürüten ekibin başında, Ürdün'deki Haşimiye Üniversitesi'nden moleküler biyolog Rana Dajani bulunuyor. Kendisinin de Suriyeli bir mülteci ailesinden gelmesi, bu konuyu araştırmasına ışık tuttu. Yale Üniversitesi'nden antropolog Catherine Panter-Brick ve Florida Üniversitesi'nden epigenetik uzmanı Connie Mulligan ile birlikte, şiddet ve savaşın epigenetik izlerini nesiller boyu takip eden bir araştırma planladılar.

Bu çalışma, Suriye'deki şiddetten etkilenen 3 kuşaktan kadınların katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmacılar, Hama katliamı sırasında hamile olan büyükannelerden, 2011 ayaklanması sırasında hamile olan annelerden ve bu süreçlerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen torunlardan yanak içi doku örnekleri topladı. Karşılaştırma yapabilmek adına, savaş yaşamamış Suriyeli ailelerden de örnekler alındı.

EPİGENETİK DEĞİŞİMLER VE TRAVMANIN BIRAKTIĞI İZLER

Analizler sonucunda, travmaya doğrudan maruz kalan kişilerde 21 benzersiz epigenetik değişim tespit edildi. Ayrıca, travma yaşamış büyükannelerin torunlarında da 14 farklı epigenetik değişim saptandı. Bu değişikliklerin, DNA'ya metil grubu eklenmesi veya çıkarılması şeklinde ortaya çıktığı belirlendi.

En dikkat çekici bulgulardan biri, anneleri hamileyken savaşa maruz kalan çocukların epigenetik olarak yaşlarından daha "yaşlı" görünmesiydi.

Bu fenomen, epigenetik yaşlanma olarak adlandırılıyor ve bazı sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Araştırmacılar, bu durumun travmaya maruz kalmanın büyük bir hücresel etkisi olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.

BU KEŞİF NE ANLAMA GELİYOR?

Bu bulgular, travma ve savaşın sadece bireyleri değil, nesiller boyunca toplumları etkilediğini gösteriyor. Ancak bilim insanları, bu epigenetik değişikliklerin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Rana Dajani, bu çalışmanın sadece bilimsel bir keşif olmadığını, aynı zamanda travma yaşayan topluluklara umut verdiğini belirtti. "Bu bulgular, savaşın izlerini taşıyan insanların, nesiller boyu dirençli ve dayanıklı olabileceğini gösteriyor."

Panter-Brick ise, "Bu çalışma, bilim insanlarının ve toplumların bir araya gelerek insanlık için çalışmasının en güzel örneklerinden biri," dedi.

Gelecekteki araştırmalar, bu epigenetik izlerin insan biyolojisi ve toplumsal sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Yorum Yaz