Meme kanserinde umut veren gelişme
Bilim insanları, agresif kanserlerin tedavisini önemli ölçüde geliştirebilecek ve yan etkileri en aza indirebilecek yeni ışığa duyarlı kimyasallar geliştirdi.

Fareler üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde, bu tedavi metastatik meme kanseri tümörlerini tamamen ortadan kaldırdı.
Bu yeni bileşikler, cyanine-carborane tuzları olarak biliniyor ve Alman Kimya Derneği'nin dergisi Angewandte Chemie'de yayımlanan bir çalışmada ayrıntılı olarak açıklandı.
Tedavi, onlarca yıldır cilt ve mesane kanserlerini tedavi etmek için kullanılan bir yöntem olan fotodinamik tedaviye (PDT) dayanıyor. PDT, vücuda ışığa duyarlı kimyasalların enjekte edilmesini ve bu kimyasalların kanser hücrelerinde birikmesini içeriyor. Işığa maruz kaldıklarında, bu bileşikler aktive olarak hastalıklı hücreleri yok ediyor.
Işık, bu kimyasalların, kanser hücrelerini içten parçalayabilen son derece reaktif oksijen molekülleri üretmesine neden oluyor. Bu işlem, sağlıklı hücrelere zarar vermeden sadece kanserli hücreleri hedef alıyor.
Ancak, bu yararlı tedavi yöntemi, uzun süreli ışık hassasiyeti, zayıf doku penetrasyonu ve hedef dışı toksisite gibi etkiler nedeniyle etkinliğini sınırlayan bazı dezavantajlara sahip. Bu dezavantajlar, tümörlerin tamamen yok edilmesini engelleyebilir ve kanserin tekrarlamasına yol açabilir.
Araştırma ekibi, Kaliforniya Üniversitesi, Riverside ve Michigan Eyalet Üniversitesi’nden (MSU) bilim insanlarından oluşuyor.
MSU'da kanser araştırmacısı ve projenin baş araştırmacılarından biri olan Profesör Sophia Lunt, “Cyanine-carborane tuzları, bu zorlukları en aza indirerek, sağlıklı dokulara zarar vermeden tümörleri tamamen yok etmek için daha güvenli ve daha hassas bir yol sunuyor” dedi.
Araştırmacılar, mevcut FDA onaylı PDT kimyasallarının vücutta uzun süre kaldığını ve tedavi sonrası hastaların, düşük ışık seviyelerinin bile kabarma ve yanıklara neden olması nedeniyle iki ila üç ay boyunca karanlıkta kalmak zorunda olduğunu belirtti.
Buna karşılık, cyanine-carborane tuzlarının vücuttan daha hızlı atıldığı, yalnızca tedavi gerektiren kanser hücrelerinde kaldığı keşfedildi. Projenin ortak araştırmacısı Profesör Lavallo, “Bu maddenin, yalnızca ihtiyaç duyulan yere gidip orada kalabilme yeteneği en ilginç özelliği. Böylece sadece kanserin bulunduğu hücreleri öldürecek, ancak hastaya zarar vermeyecek” dedi.
Lavallo, cyanine-carborane tuzlarını geliştirmek için Michigan Eyalet Üniversitesi’nden kimya mühendisliği profesörü Richard Lunt ile birlikte çalıştı.
Geleneksel PDT ajanlarının aksine, bu tuzlar kanser hücrelerindeki doğal bir zayıflıktan yararlanıyor. Bu bileşikler, tümörlerde aşırı şekilde ifade edilen OATP adlı proteinler tarafından emiliyor. Bu sayede, kanser hücrelerini hedeflemek için şu anda PDT ile kullanılan pahalı ek kimyasallara gerek kalmıyor.
Ayrıca, geleneksel PDT'nin, yalnızca birkaç milimetre derinliğe nüfuz edebilen ışık dalga boylarıyla sınırlı olması nedeniyle derin tümörleri tedavi etme yeteneği kısıtlıdır. Ancak cyanine-carborane tuzları, kanser hücrelerinin içine girdikten sonra, dokulara daha derin nüfuz edebilen yakın kızılötesi ışıkla aktive edilebilir. Bu, tedavi edilebilecek kanser türlerinin yelpazesini genişletebilir.
Araştırmacılar, bu tuzların kullanılabileceği kanser tedavisi türlerini genişletmeye çalışacaklar. Ayrıca, bu tuzların, ışık yerine vücuda daha derin nüfuz edebilen farklı enerji kaynaklarıyla kullanılmasını mümkün kılmak için değiştirilmesi de mümkün olabilir.
Çalışmanın başyazarı ve MSU hücre ve moleküler biyoloji yüksek lisans öğrencisi Amir Roshanzadeh, “Çalışmamız, sınırlı tedavi seçeneklerine sahip agresif meme kanserleri için hedefe yönelik, güvenli ve maliyet etkin bir tedavi sunuyor. Aynı zamanda, diğer kanser tedavileri ve hedefe yönelik ilaç teslimat yöntemlerinde de yeni atılımların kapısını aralıyor” dedi.
Editör: Abdullatif Altunkaynak