Mardin İkşud'u
Mardin birçok yönüyle tanınmaktadır. Bunlardan biri de Türkiye’nin her yerinde Mardin İkşudu olarak bilinen ve endemik olduğu düşünülen şifa kaynağı olan bu bitkidir.
Ama hala tam anlamıyla araştırılamayan bu bitki son dönemde Artuklu üniversitesinin kurulmasıyla birlikte şifalı bitkilere gönül vermiş Yrd. Doç. Dr. Necmettin Aktepe, Yrd. Doç. Dr. M. Necat İzgi gibi hocalarımızın ilgilenmesiyle şuan için bazı bilimsel veriler elde etmiş bulunmaktayız. Öncelikle elde ettiğimiz bazı veriler üzülerek söylemeliyim ki ikşut bitkisinin sanıldığı gibi endemik olmayışıdır. Aslında “Küsküt” diğer bir adıyla “Cinsaçı” bitkisinin Mardin şivesiyle dile getirilmesidir İkşut. Ama değişmeyen ve değişmeyecek olan çok açık bir gerçek vardır ki o da ikşut bitkisini Türkiye’ye tanıtan ve yine Türkiye’deki piyasaya dağıtan sadece Mardin’dir. Yıllardan beri bu şifalı bitkiyi kullanıp tecrübe eden ve belli pozitif bilgiye ulaştıran, gururla söylemek gerekirse yine Mardin’dir.
Kısaca bu bitkiyi tanıtırsak ikşud, asalak yetişen bir bitkidir. Genelde mercimek tarlasında ve yol kenarlarında deve dikeni, pıtrak gibi bitkilerin üzerine yaygın bir şekilde dağılır. Çok küçük tohumları vardır.
İkşut bitkisinin faydaları:
Yeni doğan çocuklarda sarılık tedavisi için yaygın bir şekilde kullanılır. Tabi burada bebeğe içirilmez. Anne içip sütten bebeğe fayda verilmesi beklenir.
Hepatit-B hastalığında faydası bilinmektedir. Bu hastalıktaki fayda özellikle 2-3 ay kullanıldıktan sonra iyi sonuçlar alındığı görülmüştür.
Ayrıca karaciğer yağlanmasında faydalı olduğu bilinmektedir. Karaciğer enzimlerine olumlu etkilerinden dolayı pankreas üzerinde de etkili olduğu düşünülmekte. Yani şeker hastalığına dolaylı yoldan destekleyici olarak düşünülebilir.
Bilimsel olarak ikşut otu:
Lise düzeyinde yapılan bir araştırma sonucu şöyledir. Kükürtlü aminoasit olan sistein proteinleri oluşturan 20 amino asitten birisidir. Vücuttaki birikmiş toksinleri temizlemesi yönünden sistein çok önemli bir yere sahiptir. Bir hepatit hastasının karaciğer enzim bozukluğunu kısa sürede kontrol altına alır. İkşut otundaki ham protein yüzdesi 9,57 kükürt miktarı ise 1,33 mg /ml dir. Sonuç olarak ikşut otundaki toplam kükürtlü protein miktarı yönünden zengin olduğu ve hepatit hastalığına destekleyici olarak değerlendirilmelidir.
İkşut’un kullanım şekli:
Soğuk demleme ve sıcak demleme olarak iki şekilde kullanılabilir.
Soğuk demleme: 1 fincan ikşut bir litre ılık suda 24 saat bekletildikten sonra süzülüp günde 3 defa yemeklerden yarım saat önce birer su bardağı içilir. En az 2 ay içilmesi tavsiye edilir.
Sıcak demleme:
1 tatlı kaşığı ikşut bir bardak kaynamış suya atılıp 5-6 dk. demlendikten sonra günde 3 defa aç karna içilir.
Hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır. Yeter ki elimizdeki imkânları değerlendirip geleneksel bilgilerimizi bilimsel verilerle destekleyebilelim. Allahın bize sunduğu doğa harikalarının kıymetini bilelim. Elimizdekilere sahip çıkalım. Sağlıklı günler diliyorum.
Veysi DENLİ
WADEN SAĞLIK - Sağlıklı Yaşam Merkezi