diorex
sampiyon

Okay Tiryakioğlu kimdir? Okay Tiryakioğlu kitapları ve sözleri

Yazar Okay Tiryakioğlu hayatı araştırılıyor. Peki Okay Tiryakioğlu kimdir? Okay Tiryakioğlu aslen nerelidir? Okay Tiryakioğlu ne zaman, nerede doğdu? Okay Tiryakioğlu hayatta mı? İşte Okay Tiryakioğlu hayatı...

  • 30.04.2022 11:00
Okay Tiryakioğlu kimdir? Okay Tiryakioğlu kitapları ve sözleri
Yazar Okay Tiryakioğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Okay Tiryakioğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Okay Tiryakioğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Okay Tiryakioğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1972

Doğum Yeri: Mersin

Okay Tiryakioğlu kimdir?

1972 yılında Mersin’de doğdu. Çocukluğu İstanbul - Erenköy’de geçti. Annesinin armağan ettiği gizemli ve kara mizah yüklü öykü kitaplarıyla edebiyata dair ilk heyecanları uyanmaya başladı. Bilkent Üniversitesi’ndeki eğitimini 1994 yılında yarıda bırakarak tamamen edebiyata yöneldi. Yurtdışında, uzak ve gizemli ülkelerde yaşamayı daima sevdi.

Edebiyat çalışmalarının roman alanındaki ilk ürünü olan “Karanlığın Çağrısı” isimli eseriyle Beyan Yayınları 2002/İlk Romanlar ödülünü kazandı. İkinci romanı “Gölgeler” 2004 yılında basıldı. Bunu 2005’te üçüncü romanı “Bin Yılların Gecesi” takip etti. Asıl çıkışını 2009 yılında “Kuşatma 1453” ile yaptı. Tarihi roman okurlarının büyük ilgisiyle karşılaşan Kuşatma 1453’ü, “Kanuni” ve “Yavuz” başta olmak üzere diğer romanları izledi.

Okay Tiryakioğlu Kitapları - Eserleri

  • Yavuz
  • Kuşatma - 1453
  • Kanuni
  • Abdülhamid : Son Hükümdar
  • Alparslan
  • 4. Murat - Gürz ve Zafer
  • Mevlana
  • Sultan: Bir Kanuni Romanı
  • Devlerin Savaşı / Yıldırım - Timur
  • Fatih Sultan Mehmed Han
  • Yıldırım Bayezid
  • Selahaddin Eyyubi
  • Cengiz Han
  • Süleyman Han
  • Kumandan
  • Tarık Bin Ziyad
  • Attila
  • Çaldıran
  • Şeyh Şamil
  • Ulak - Çelik Hilal'in Gölgesinde
  • Kayıp Sır
  • Mohaç
  • Nizamülmülk - Adaletin Kalesi
  • Kurt ve Kuzgun
  • Osman Gazi
  • Ulak - Tuna'nın Sırrı
  • Halid Bin Velid
  • Gazi Osman Paşa
  • Ulak - Viyana Kapılarında
  • Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde
  • Ulak - Akıncı Fırtınası
  • Kızıl Ufuklar
  • Kara Panter
  • Karanlığın Çağrısı
  • Gölgeler
  • Barbaros
  • Bin Yılların Gecesi
  • Kara Panter 2 / Kondo Özgürlük Yolunda

Okay Tiryakioğlu Alıntıları - Sözleri

  • “Alnı içe çökük, önyargılarının ve eğitiminin at gözlükleri arasından kaçak bakışlar fırlatan adam…” - Marcel Proust (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde) (Gazi Osman Paşa)
  • Kendini beğenen kimse terbiye ve edep edinmede bir ilerleme kaydedemez. İlerleyemeyen kimse de eksikliğle yerinde sayar. (Ulak - Akıncı Fırtınası)
  • "Biz konuştuğumuz sürece imkansız," dedi Şamil."Yapmaya çalıştığımız sürece değil!Kendi korkularımız bağlıyor ellerimizi." (Şeyh Şamil)
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar. (Kumandan)
  • "Dinlemek, olmanın ilk eşiğidir. Dinle! Olmadan eremezsin. Ölmeden de olamazsın." (Mevlana)
  • " Yaralı Kartala sormuşlar, niye bu denli hüzünlüsün? ' diye." "Beni vuran okun arkasında kardeşimin tüyleri var, ' demiş." (Halid Bin Velid)
  • Hilalîler merak eder, fakat genellikle muhataplarının kendiliğinden çözülmelerini beklerlerdi. (Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde)
  • Bir sorunun varlığını kabul ettiğimiz sürece o sorun oradadır, ama ya yokmuş gibi davransak? Bir gün, o kendi isteğiyle yüzeye çıkana kadar, unutuşun gül rengi kanatlarında uzaklaşıp, varlık düzleminden, yokluğun sonsuzluğuna yakın dursak? (Kumandan)
  • "Dostlar arasında olmak ne kadar güzel. Ama ne var ki tek tek azalıyorlar.." (Devlerin Savaşı / Yıldırım - Timur)
  • “ Dinleyin oğullar! Çok okuduk, çok bildik demeyin! Çünkü ağırbaşlı ve makul davranmayı öğretmeyen bilgiden hayır gelmez. Dengesizliğin ve aşırılığın ateşi, kentleri, ormanları, hayvanları ve insanları kavuran alevlerden daha az tesirli değildir. Gerçekte ilk söndürülmesi gerken ateş de budur. “Bu yüzden aşırılıklardan, kahraman olma sevdasından kaçının ve sadece sizden isteneni yapın. Unutmayın ki, kıymetli bir cevherin damarına ulaşmak için, kantarlarca toprak elenir; ama eliniz tamamen boş da kalabilir. Emeği ve aklı aynı anda yüceltirseniz, maksadınıza erersiniz yiğitler!” (Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde)
  • "Öç gecikir fakat asla yaşlanmaz." Osmanlı Atasözü (4. Murat - Gürz ve Zafer)
  • İnsan neyi aradığını bilmezse, gözünün önünde duranın ne olduğunu da bilemez. Aradığınız bir bardak su olsa, başucunuzda surahiyle dursa bile, ihtiyacınız olanın o olduğunu bilmedikten sonra neye yarar?... (Gölgeler)
  • “Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar; İnsan, alemde hayal ettiği müddetçe Yaşar.” Yahya Kemal (Osman Gazi)
  • Omuzlarındaki sorumluluğu bir külfet değil, bir ayrıcalık olarak gördüğün müddetçe zafer avuçlarının arasındadır. O vakit, inandığın yolda attığın her adımın zaferin bütününden koparılan bir parça olduğunu görürsün. (Ulak - Tuna'nın Sırrı)
  • “Sus, yeter artık, Var git yokluğa haydi, Yoklukla yok ol. Git, yokluklardan tanı Yokluktan var olanı.” Mevlana Celalettin Rum-i (Yıldırım Bayezid)
  • “Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.” Mevlana Celalleddin Rum-i (Osman Gazi)
  • Oysa göklerdeki değişim değil zihninde renkleri böylesine çarpıtan; gözlerine inen kendi kanın aslında iyi bak.. (Çaldıran)
  • Yoluma durdu dağlar, geçit vermedi seller, tahtalar uzattım uçurumlara, ırmaklara köprü kurdum. (Ulak - Çelik Hilal'in Gölgesinde)
  • Az olandan şifa, çok olandan illet bulursun! (Kara Panter)
  • Düşün, insan kendi davranışlarının "bir"olan yaratıcısıysa eğer, neden tüm müsbet çabalarına rağmen hedeflerinin ekserisine ulaşamıyor? Eğer "tek" olan müsebbip kendisiyse, kudreti nerede kalıyor? Daha da kötüsü, her menfi sonuç onu içten içe yıkıyor bünyesini harap ediyor. Ordular, seçme askerlerine çağın gereği her türlü teçhizatı sağlıyor ama küçücük bir idari hatayla önemsiz gördükleri çarpışmaları kaybediyor; büyük tacirler, günde on sekiz tane ticaretin içinde ve öz sermayesinin başında ömürlerini tüketiyor ama, ufacık bir kıvılcımla gelen yangına engel olamıyor. NEDEN?.. "Çünkü tek gerçeği kendisi zannediyor..." "Ve hep başını taşa vuruyor..." "Oysa 'gerçek umduğundan öyle farklı ki..." "Umduğu da gerçekten öylesine kopuk..." (Gölgeler)

Yorum Yaz