akademi
Turkcella

Milan Kundera kimdir? Milan Kundera kitapları ve sözleri

Çek-Fransız asıllı yazar Milan Kundera hayatı araştırılıyor. Peki Milan Kundera kimdir? Milan Kundera aslen nerelidir? Milan Kundera ne zaman, nerede doğdu? Milan Kundera hayatta mı? İşte Milan Kundera hayatı...

  • 19.02.2022 10:00
Milan Kundera kimdir? Milan Kundera kitapları ve sözleri
Çek-Fransız asıllı yazar Milan Kundera edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Milan Kundera hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Milan Kundera hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Milan Kundera hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: Nisan 1929

Doğum Yeri: Brno, Çek Cumhuriyeti

Milan Kundera kimdir?

Milan Kundera, Çek-Fransız asıllı yazar. Kundera, 1 Nisan 1929'da Çekoslovakya'nın Brno şehrinde doğmuştur. 15 kitap yazmış, sayısız ödül almış, yazarlık mesleği yanında uzun yıllar müzik ve sinemayla profesyonel olarak uğraşmıştır. Yaşamını Paris'te, eşiyle birlikte sürdürmektedir.

Yaşamı

1929 yılında, orta halli Kundera ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ludvik Kundera (1891-1971), 1948-1961 yılları arasında Brno Müzik Akademisi müdürlüğü yapmış olan, ünlü müzikolojist ve piyanist Leoš Janaček'in öğrencisiydi. İlk piyano derslerini babasından aldı ve ilerleyen yıllarda kendisi de müzikoloji üzerine çalışmalar yaptı.

Lise eğitimini 1948 yılında Brünn'de bitirdikten sonra, Charles Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, edebiyat ve estetik üzerine eğitim gördü. İki dönem sonra Film Akademisi'ne geçti ve yönetmenlik konusunda ilk makalelerini yazdı fakat daha sonra çalışmalarını politik baskı yüzünden durdurmak zorunda kaldı.

II. Dünya Savaşı'nın sonunda Komünist Parti'ye üye oldu. Ancak 1948'in şubat ayında partiden çıkarıldı. 1950 yılında da bir diğer Çek yazar Jan Trefulka Komünist Parti'ye karşı faaliyetlerde bulunmaktan, partiden uzaklaştırıldı. Trefulka o günlerde gerçekleşen olayları 1962 yılında yazdığı Pršelo jim štěstí (Onlardan Yükselen Mutluluk) romanında anlattı. Kundera'ysa o günlerde başına gelenleri bir şaka olarak görmüş olacak ki, partiden çıkarılma sürecinde başına gelenleri anlattığı kitabının ismini Žert (Şaka) koydu. 1956 yılında Komünist Parti'ye tekrar giren Milan Kundera, 1976 yılında ikinci kez, Vaclav Havel gibi ünlü yazarlar ve sanatçılarla birlikte partiden ihraç edildi.

1968'deki Rus istilasından sonra, Prag Müzik ve Sanatlar Akademisindeki görevinden uzaklaştırılan Kundera, politik baskılara dayanamayarak Fransa'ya göç etti ve 1981 yılında Fransa vatandaşı oldu. 1979 yılında yazdığı "Gülüşün ve Unutuşun" kitabının yayınlanmasının ardından Çekoslovak hükümeti Kundera'yı vatandaşlıktan çıkardı.

1980 yılında Gabriel Garcia Marquez'in aldığı Commonwealth Ödülü'nü, 1981 yılında Tennessee Williams'la paylaştı. En bilinen romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği 1988 yılında Philip Kaufman tarafından sinemaya uyarlandı. 1983 yılında Michigan Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Kundera 1985 yılında da Kudüs Ödülü'ne layık görüldü.

Çağımızın en başarılı düşünsel roman yazarı ve varoluşçuların sonuncusu olarak nitelendirilen Kundera'nın son kitabı "Bir Buluşma" 2009 yılında yayınlanıp 2010 yılında ise Türkçeye çevrilmiştir.

Ödülleri

Medicis Ödülü (Yaşam Başka Yerde)

Mondello Ödülü (Jacques İle Efendisi)

Commonwealth Ödülü

Europa Literatura Ödülü

Kudüs Ödülü

Milan Kundera Kitapları - Eserleri

  • Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
  • Kimlik
  • Bilmemek
  • Yavaşlık
  • Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
  • Gülünesi Aşklar

  • Kayıtsızlık Şenliği
  • Ölümsüzlük
  • Ayrılık Valsi
  • Yaşam Başka Yerde
  • Şaka
  • Roman Sanatı
  • Bir Buluşma

  • Jacques ile Efendisi
  • Perde
  • Saptırılmış Vasiyetler
  • Anahtar Sahipleri
  • Varlığın Dözülməz Yüngüllüyü

Milan Kundera Alıntıları - Sözleri

  • “Hayatları felakete dönenler, suçlu avına çıkarlar.” (Bilmemek)
  • “İnsanoğlu anlamdan yoksun bir varlık, bir tesadüf olduğunu, oyunun sonuna kadar nedensiz oynamak zorunda olduğunu kavramaktadır şimdi.” Bacon (Bir Buluşma)
  • “Şairler icat etmez şiirleri Gerilerde bir yerdedir şiir Çok, çok uzun zamandır oradadır Şairin tek yaptığı onu keşfetmektir.” Jan Skácel (Roman Sanatı)
  • İnsanın gücü tükenir ve üzerine elini kolunu bağlayan bir yorgunluk çöker. Yorgunluk: hayatın kıyısından ölümün kıyısına uzanan sessiz bir köprü. (Ölümsüzlük)
  • Birkaç gündür ben de saat gibiyim, durup dinlenmeden koşuyorum.Bazen zamanın benim dışımda akıp gittiğini duyuyorum... Tıpkı bir ırmak gibi... Çok yorgunum, bir bardak su verebilir mısın? (Anahtar Sahipleri)
  • “İnsan dünyaya bir defa gelir ve bir daha asla önceki bir hayatın deneyimleriyle başka bir hayata başlanamaz. Gençlik nedir bilmeden çocukluktan çıkılır, evli olmak nedir bilmeden evlenilir ve yaşlılığa girerken dahi insan nereye gideceğini bilmez. Yaşlılar, yaşlılıklarının masum çocuklarıdır. Bu anlamda, insanlığın dünyası acemiliğin gezegenidir.” (Roman Sanatı)

  • İçinde yaşadığı yeri terk etmek isteyen kişi mutsuz kişidir. (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği)
  • Yavrucuğum hiçbir zaman anlayamayacağın bir keder var içimde. (Yaşam Başka Yerde)
  • Sevgi kırılgan, narin bir şey midir peki? (Yavaşlık)
  • "Çağımızda unutma arzusu bir saplantı haline gelmiştir, bu nedenle, bu arzuyu tatmin etmek için hız iblisine teslim olmuştur çağımız. Olaylar çabucak olup bittiği zaman, kimse hiçbir şeyden emin olamaz, hiçbir şeyden, hatta kendisinden." (Yavaşlık)
  • "Gözü 'daha yükseklerde bir yerde' olan herkes günün birinde gözünün kararabileceğini hesaba katmalıdır.." #Edebiyat (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği)
  • Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Gözümüzün önüne en sıradan bir durum getirelim: Bir adam sokakta yürüyor. Birden bir şey anımsamak istiyor, ama anı uzaklaşıyor. O anda, kendiliğinden yürüyüşünü yavaşlatıyor. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan, hâlâ çok yakınında olan zamanda, sanki bulunduğu yerden uzaklaşmak istiyormuş gibi elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Varoluşun matematiğinde bu deneyim iki temel denklem biçimine girer: Yavaşlığın derecesi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın derecesi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. (Yavaşlık)
  • 'En güzel intikam, 'başarıdır.' Seni sevmeyen herkesi üzer.' (Jacques ile Efendisi)

  • Tek özgürlüğümüz, acı ile zevk arasında seçim yapmak­tı. Mademki her şeyin anlamsız oluşu yazgımızdı, bu an­lamsızlığı bir safra gibi taşımamak, onun zevkini çıkar­mayı bilmek gerekirdi. (Kimlik)
  • Her şey düzenlenmiş, ayarlanmış, yapay, her şey bir oyun, hiçbir şey içten değil. (Yavaşlık)
  • İnsan, yaptığı bir hareket, söylediği bir söz yüzünden kendine kızabilir, ama yaşadığı bir duygu yüzünden kızamaz, çünkü duygularımız üzerinde hiçbir gücümüz yoktur. (Kimlik)
  • İnsanın hayatta geri çekilmek zorunda kaldığı anlar vardır: Yaşamsal konumları korumak için en az önemli konumları terk etmenin gerektiği anlar. (Gülünesi Aşklar)
  • Eğlenir, başkalarını eğlendirir ve düzenden yana olmanın ortaya koyduğu olur olmaz vaatlerle dünyayı tek ve koca bir şakaya çevirir. (Roman Sanatı)
  • Ben annemi hep gökyüzünde diye düşünürüm. (Şaka)
  • Ölüm ülkesine ulaşmak için, insanın kısacık bir süre kendisinin dışına çıkması yeterlidir. (Saptırılmış Vasiyetler)

Yorum Yaz