diorex
dedas

Michel-Rolph Trouillot kimdir? Michel-Rolph Trouillot kitapları ve sözleri

Haitili akademik ve antropolog. Michel-Rolph Trouillot hayatı araştırılıyor. Peki Michel-Rolph Trouillot kimdir? Michel-Rolph Trouillot aslen nerelidir? Michel-Rolph Trouillot ne zaman, nerede doğdu? Michel-Rolph Trouillot hayatta mı? İşte Michel-Rolph Trouillot hayatı... Michel-Rolph Trouillot yaşıyor mu? Michel-Rolph Trouillot ne zaman, nerede öldü?

  • 25.01.2023 17:00
Michel-Rolph Trouillot kimdir? Michel-Rolph Trouillot kitapları ve sözleri
Haitili akademik ve antropolog. Michel-Rolph Trouillot edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Michel-Rolph Trouillot hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Michel-Rolph Trouillot hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Michel-Rolph Trouillot hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1949

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 2012

Ölüm Yeri:

Michel-Rolph Trouillot kimdir?

İktidar ve tarih yazımıyla ilgili pek güzel şeyler yazan bir antropolog. Her ikisi de alanında başyapıt sayılabilecek "global transformations: anthropology and the modern world" ve "silencing the past: power and the production of history" kitaplarının yazarı.

Michel-Rolph Trouillot Kitapları - Eserleri

  • Geçmişi Susturmak

Michel-Rolph Trouillot Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlar tarihe hem fail hem de hikaye anlatan kişiler olarak dahil olur. İngilizce'de ve pek çok çağdaş dilde "tarih" [history] kelimesinin özünde barındırdığı belirsizlik, tarih yapılırkenki bu ikili duruma gönderme yapar. Günlük kullanımda tarih kelimesi, hem gerçekleşmiş vakalar hem de o vakaların hikayesi anlamında kullanılır. Yani hem "olanı" hem de "olduğu söylenen"i ifade eder. İlkinde sosyal-tarihsel süreçler; ikincisinde ise o süreçler hakkında bizim bildiklerimiz, yani anlattıklarımız anlaşılır. (Geçmişi Susturmak)
  • Eğer sahicilik bugüne aitse, akademik tarihçiler (ve az miktardaki filozof) kendilerini köşeye sıkıştırmış olabilirler. Pozitivist bir tarih felsefesinden devşirilmiş lonca gelenekleri, akademik tarihçilerin bugünle alakalı herhangi bir konuda pozisyon almalarını yasaklar. Tarih ve diğer sosyal bilimlerde, doğa bilimlerinin modası geçmiş olgu fetişizmi hala hakimdir. Bilerek mevzi tutmayı ideolojik sayan ve reddeden bakış açısı desteklenir. O yüzden de tarihçinin pozisyonu resmi olarak tarafsızdır. Tarihçi, kendisi tarihsiz bir gözlemcidir. (Geçmişi Susturmak)
  • Aydınlanma, ontolojik söylem ve sömürgeci pratikler arasındaki temel muğlaklığı belirginleştirir. (Geçmişi Susturmak)
  • Görünmez olmak, iktidarın belki de en önemli özelliği. O halde, iktidara en büyük meydan okuma, onun kökenlerini ifşa etmek olacaktır. (Geçmişi Susturmak)
  • "Tarih suskunluklarla dolu.." (Geçmişi Susturmak)
  • Geçmiş bir olaya verilen değerin, olayın kendi öneminden kaynaklandığını düşünmek doğru değildir. Tarihin yaygın olarak kabul görmüş tarifi, "geçmişin önemli deneyimlerinin hatırlanması" dır; fakat bu tarif aslında yanıltıcıdır. Şöyle bir cümleyi herkes duymuştur: Kişi için hafıza neyse, toplumlar için tarih odur. Yani hafızada saklanan geçmiş deneyimlerin, bilinçli bir şekilde bulunup geri getirildiği varsayılır. Pek çok farklı çeşidi olmasına rağmen, tarih ve hafızaya dair bu yaklaşımı "depo modeli" olarak adlandıracağım. (Geçmişi Susturmak)
  • Tarihe en çok, ondan etkilenmiyor gibi yaptığımızda bulanıyoruz. Tarihten etkilenmiyor gibi yapmayı bırakırsak, o sahte masumiyeti kaybedeceğiz belki; ama buna mukabil, algılayışımız gelişecek. Naiflik, aslında gücü elinde tutanların icat ettiği bir mazeret. Güce maruz kalanlar için ise aynı naiflik, kendilerine yapılan haksızlıkların sürmesi anlamına geliyor. (Geçmişi Susturmak)
  • Anma törenleri, faillerin deneyimlediği çetrefil tarihi daha da bir arındırır. Sürekli olarak tarihin yakasını paçasını düzeltmeye soyunan ve durmaksızın yeni mitler üreten süreçlere katkı sağlar. (Geçmişi Susturmak)
  • Bütün geçmişi bugünün kavramlarıyla açıklamak [presentism], tanım gereği, anakronizmdir. Köleliği lanetlemek basittir; Pierre Menard'ın ilk denemesinde Cervantes olmaya çalışması kadar abestir. Gerçekten amaç sahici olmaksa, reddedilmesi gereken kölelik değil, köleliğin bugün nasıl sunulduğunu belirleyen günümüz ırkçılığıdır. Ahlakı uyuşmazlık, tarihselliğin iki şeklinin bu zorlu çakışmasından kaynaklanır. (Geçmişi Susturmak)
  • Tarih, iktidarın bir meyvesi; fakat iktidar hiçbir zaman, iktidarın tahlilini lüzumsuz kılacak kadar saydam hale gelmedi. (Geçmişi Susturmak)

Yorum Yaz