diorex
sampiyon

Michael Cunningham kimdir? Michael Cunningham kitapları ve sözleri

Amerikalı Yazar Michael Cunningham hayatı araştırılıyor. Peki Michael Cunningham kimdir? Michael Cunningham aslen nerelidir? Michael Cunningham ne zaman, nerede doğdu? Michael Cunningham hayatta mı? İşte Michael Cunningham hayatı...

  • 28.05.2022 20:00
Michael Cunningham kimdir? Michael Cunningham kitapları ve sözleri
Amerikalı Yazar Michael Cunningham edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Michael Cunningham hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Michael Cunningham hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Michael Cunningham hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 6 Kasım 1952

Doğum Yeri: Cincinnati, Ohio, ABD

Michael Cunningham kimdir?

Cunningham 10 yaşındayken California'ya taşındılar. 1970'lerin başında Stanford Üniversitesi'nde öğrenciyken, ressam olmayı istiyordu, ancak bir edebiyat kursuna katılarak kısa öyküler yazmaya başladı. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre amaçsızca yaşadı ve roman yazmaktan vazgeçti. Ancak bu arada birçok yere de başvuru mektubu gönderiyordu. Sonunda Iowa Üniversitesi'ne kabul edildi. Üniversiteye bağlı olarak yazarlık konusunda atölye çalışmalarına katıldı ve öyküler yazmaya başladı. Öyküleri dergilerde yayınlanıyordu. Ancak yazdıklarını yarım bırakarak eski, başıboş günlerine geri döndü. Bu durumdan kendini kurtarabilmek için alelacele yazıp bitirdiği ilk romanı yayınlandığında 30 yaşındaydı. New York'a taşındı ve 1990 yılında A Home at the End of the World adlı romanı yayınlanana kadar çeşitli işlerde çalıştı. Beş yıl sonra üçüncü kitabı Flesh and Blood basıldı. Üç yıl süren bir çalışmanın ardından da Saatler adlı romanını yazdı. Bu romanıyla 1999 yılının Pen/Faulkner Ödülü'nü ve Pulitzer Ödülü'nü aldı. Manhattan'da yaşayan yazar, halen Columbia Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir.

Michael Cunningham Kitapları - Eserleri

  • Saatler
  • Dünyanın Sonundaki Ev
  • Gece İnerken

Michael Cunningham Alıntıları - Sözleri

  • Demek istediğim, bir uyuşturucu bağımlısı, dipsiz bir kuyuya benzer. (Gece İnerken)
  • Bu onu bronzdan dökmek, içinde açık yaralar gibi zonklayan sinir uçlarını, o katlanılmaz gerçeği, gençlik ışıltısının son demlerini yakalamaya, ölümsüzleştirmeye çalışmak için en uygun an; durumunun, herkesinki gibi, ciddi olduğunu anlamaya başladığı, ama gerçek dünyada iyi kötü huzur içinde, sakince yaşamak için gerekli adımları atmaya başlamadan önceki an. Bu arada, yapması gereken tek şey, ölmemek. (Gece İnerken)
  • [...] zihni onarılmayacak duruma gelmiş, olsa olsa kötü günlerin arasında iyilerini ayırt edebiliyor. (Saatler)
  • Mizzy şu zeki, oradan oraya sürüklenen gençlerden biri; bir miktar kafa yorduktan sonra, Sanatla İlgili Bir Şey yapmak istediğine karar veren, ama ciddi ciddi çalışmayı düşünmeyen, belki de düşünemeyenlerden; gençliğin, zekanın ve istekliliğin bir araya gelince bir meslek oluşturacağını, bu mesleğin de zamanı geldiğinde tam ve kusursuz bir biçimde arzı endam edeceğini sananlardan. (Gece İnerken)
  • İşleriniz tıkırındayken, yoksullaşmış bir tanışınıza yoldaşça davranmaya çalışmak gibiydi. Onun çaptan düşmüş varlığı sayesinde, varsıllığınızın neredeyse yaptığınız ve söylediğiniz her şeyi belirlediğini fark ediyordunuz. (Dünyanın Sonundaki Ev)
  • İnsan her zaman, kağıda dökebildiğinden daha iyi bir kitap taşır kafasında….” (Saatler)
  • Son zamanlarda bana sanki dünya... yoluna bensiz devam ediyormuş gibi geliyor. Öte yandan, düşünüyorum da, neden etmeyecekmiş? (Gece İnerken)
  • Tarih trajik aşıkları, Gatsby’leri, Anna Karenina’ları sever, onları un ufak ederken bile kayırır, bağışlar. (Gece İnerken)
  • Virginia Woolf 'u okuyor, Virginia Woolf' un yazdığı her şeyi, her kitabı, böyle bir kadın onu büyülüyor, böylesine zeki, böylesine tuhaf bir kadın, bu kadar derin bir keder ;dehası olan, ama yine de cebine bir taş koyup kendini ırmağa atan bir kadın. (Saatler)
  • Ah, erkekler canavar ve kadınlar melek olsalardı ;keşke bu kadar basit olsaydı. (Saatler)
  • Birkaç adım ötende, dünyanın en nadir bulunan varlıklarından biri var: yapayalnız olduğunu sanan bir başka insan. (Gece İnerken)
  • Modern yaşamın hiç beklenmedik olumsuzluklarından biri de, kendi yazgılarımıza karşı kazandığımız zafer. (Dünyanın Sonundaki Ev)
  • Üzerine titrenmiş, iyi yetiştirilmiş insanlar, kötü olmanın sağladığı özgürlüğü hayal bile edemezler. (Dünyanın Sonundaki Ev)
  • Ona söyleyemeyeceğim şeyler var; nasıl söyleyeceğimi bilemediğim şeyler. (Dünyanın Sonundaki Ev)
  • [...] genetik yolculuklar ne kadar da tuhaf, insanın bedeni onyıllar boyunca hiçbir değişikliğe uğramadan yol alıyor, sonra, birkaç yıl içinde yaşlılığa teslim oluyor. (Saatler)
  • İnsan her zaman, kağıda dökebildiğinden daha iyi bir kitap taşır kafasında. (Saatler)
  • Dünyada kim gençler kadar enfes bir biçimde umutsuzluğa kapılabilir ki? Yaşlandıkça körelen bir yetenek bu. (Gece İnerken)
  • Üzerine titrenmiş, iyi yetiştirilmiş insanlar, kötü olmanın sağladığı özgürlüğü hayal bile edemezler. (Dünyanın Sonundaki Ev)
  • "Sor ona güler yüzle; Hangi güz doğuran yaz, torun kış hani, Bahar kaç yıl oldu öleli? Söyle nerden edindin Sen bu mevsimsiz seneyi? Ve bana de ki: Boşa sayıklıyorsun dostum Aklındaki karıncalanmış dizeyi." (Gece İnerken)
  • Yaşanmamış gelecek kadar karanlık ve belirsiz bir uykuya dalmak istiyordum. (Dünyanın Sonundaki Ev)

Yorum Yaz