Depremzede kadınlar, Mardin'de hayata tutunmaya çalışıyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından Hatay ve Kahramanmaş'tan Mardin'e gelen 3 kadın, ihtiyaç sahiplerine ücretsiz yemek hizmeti de sunulan restoranda çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından Hatay ve Kahramanmaş'tan Mardin'e gelen 3 kadın, ihtiyaç sahiplerine ücretsiz yemek hizmeti de sunulan restoranda çalışıyor.
"Asrın felaketi"nin ardından 3 çocuk annesi Sakine Yücesoy ve 3 çocuk annesi Zeynep Secer Hatay'dan, 1 çocuk annesi Mehtap İnce de Kahramanmaraş'tan Mardin'e geldi.
Evleri yıkılan ve enkaz altında kalmaktan son anda kurtulan kadınlar, Mardin'de yeni bir yaşama başladı.
Kadınlar, Mardin Ortak Kadın İşbirliği Derneği (MOKİD), Alman Welt Hunger Hilfe Derneği ve RTL Medya Grubu'nun katkılarıyla 2 Şubat'ta hizmete açılan restoranda istihdam edildi.
Müşterilere sıcak yemek hizmeti verilen restoranda, "askıda yemek" uygulamasıyla da ihtiyaç sahiplerine ücretsiz sıcak aş desteği sunuluyor.
MOKİD Başkanı Hülya Çelebioğlu, geçen yıl Türkiye'yi sarsan büyük bir deprem yaşandığını ve herkesin büyük acılar çektiğini anımsattı.
Depremin ardından kente yerleşen depremzedelere sıcak yemek ulaştırdıklarını anlatan Çelebioğlu, daha sonra kadın girişimi projesi kapsamında hizmete açtıkları restoranda 11 kadını istihdam ettiklerini belirtti.
Çelebioğlu, kadınlardan 3'ünün depremzede olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Deprem zamanında insanlarımıza destek vermeye çalıştık. Yemek pişirdik, gıda ve giyim desteği verdik. Buraya gelen birçok depremzede kadın var. Bu kadınların istihdama ihtiyaç duyduğunu gelen başvurulardan öğrendik. Bu amaçla da restoran açma kararı aldık ve burada çalışabilecek kadınlar üzerinden bir çalışma yaptık. Evde reçel, turşu, salça gibi üretim yapan kadınlarla da görüşme içerisindeyiz. Onların da ürünlerini satmak için restoranda satış noktamız bulunuyor."
Restoranda sadece yemek satışı yapmadıklarını, aynı zamanda ihtiyacı olan kişilere, özellikle tek başına yaşayan çocuklu kadınlara "askıda yemek" uygulamasıyla yemek desteğinde bulunduklarını anlatan Çelebioğlu, deprem zamanında 5 bine yakın depremzedenin kente geldiğini, şu anda ise kentte yaklaşık 1500 afetzedenin bulunduğunu kaydetti.
Çelebioğlu, şunları söyledi:
"Restoranımızda 3 depremzedeyi istihdam ettik. Hatay'ın Antakya ve İskenderun ilçeleri ile Kahramanmaraş'tan gelmişlerdi. Evleri tamamen yıkılmış ve yeniden bir hayat kurmak üzere Mardin'e gelmişlerdi. Kadınlar hem kendi ayakları üzerinde durmak için mücadele ediyor hem de insanlara destek sağlayıp, dayanışma için de çalışma yürütüyor. Rabb'im bir daha böyle bir afet yaşatmasın. İnsanların acılarını bir nebze unutmak için istihdama ve motivasyona ihtiyaçları var. Dayanışma içinde olur, birbirimize sarılırsak bu acıları hafifletiriz."
"Evde kaldıkça deprem aklımdan çıkmıyordu"
Restoranda aşçı yardımcısı olarak çalışan Sakine Yücesoy, depreme Hatay'ın Antakya ilçesindeki evlerinde yakalandıklarını, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yüreğindeki sızının ve korkunun geçmediğini söyledi.
Depremde ölümden döndüklerini anlatan Yücesoy, şöyle konuştu:
"Evin içindeyken duvarlar çökmeye başladı. Hep birlikte kapıya doğru ilerlemeye başladık. Bir anda evin duvarları patlamaya başladı. Birbirimize sarıldık. Biraz durunca hemen kapıya doğru gittik. Kapı çok zorlamamıza rağmen maalesef açılmıyordu. Oradaki endişe ve korkuyu kelimelerle anlatamam. Bitişik komşumuz ayağıyla kapıya vurmaya başladı. Kapı açılınca eşim ve çocuklarımla dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda daha çok etkilendim çünkü apartmanların çöküşünü gördüm, yardım sesleri duydum. 'İmdat' seslerini duyup hiçbir şey yapamamak beni kahretti. Çok büyük bir korku yaşadık."
Depremde her şeylerini kaybettiklerini ifade eden Yücesoy, geldikleri Mardin'de bir şeylerle uğraşmak istediğini belirtti.
Yücesoy, "Evde kaldıkça deprem aklımdan çıkmıyordu. Depremden önce yemek eğitimi almıştım. Yemek yapmayı çok seviyorum. MOKİD'in bu çalışmasını duydum, burada başladım. Mutfakta bir şeyler yapmak bana çok iyi geldi. Burada kendimi buldum. Sevgimizi katarak yemek hazırlıyoruz. Kadın dayanışmasıyla güzel şeyler yapıyoruz. Uğraşılacak bir şeylerin olması hem insanın öz güvenini artırıyor hem de aklındaki o düşünceleri az da olsa unutturuyor. Benim için mutfakta olmak, yemek yapmak terapi gibi. Burada olmaktan çok mutluyum." dedi.
Editör: Beşir Şavur