Tarihe tanık bir mekan: Şam Emeviye Camii

Suriye'de Esad rejiminin tarihî camiler başta olmak üzere kültürel mirasıların bir çoğu ya tahrip olmuş ya da tamamen yok olmuştur. Tahirp edilip hemen hemen yok edilmiş camilerin başında da Şam Emeviye Camii gelmektedir. Bu tahirp Emeviye Camii için bir ilk değildir.

  • 25.01.2016 22:04
Tarihe tanık bir mekan: Şam Emeviye Camii
Şam’ın ve Emeviye Camiinin zor günleri oldu. Şam I.Dünya savaşında kaybedildi. İngiliz ordusu 1 Ekim 1918'de şehri işgal etti. Şehre giren İngiliz generali ise ilk olarak Şam Emeviye Camiinde bulunan Selahaddin Eyyubi türbesine gelecek ve ‘biz geldik’ diyerek kabri tekmeleyecekti. Şimdi de Esad rejiminin tahribatında...

634 yılında Halid bin Velid kumandasındaki İslam orduları tarafından fethedilen Şam daha sonraki dönemde Emevi devletinin idare merkezi haline geldi. Şam’ın en önemli eserlerinden Şam Emeviye Camii de Emevi halifesi I.Velid tarafından 715.yılında inşa edildi. Emeviye camii nadir görülen mozaikleri, süslü minareleri, heybetli kapıları, dört mezhebe tahsis edilmiş dört mihrabı ile kendine ayrı bir yer edinmiştir.

Dikdörtgen bir plana sahip olan Emeviye Camii üç minareye sahip, minarelerin biri kuzey cephesinin ortasında, diğerleri ise güneydoğu ile güneybatı cephelerinde. Güneydoğu köşesinde bulunan minareye Minaretu’l Beyza (Ak Minare) veya Hz. İsa Minaresi denir. Namaz kılınan iç mekanda Hz. Yahya’nın türbesi yer alır, caminin kubbesi türbenin üzerinde yükselir.

Şam Emeviye Camii bu özelliklerinin dışında tarihe tanıklık eden bir mekan. Kerbela’da şehid edilen Hz.Hüseyin’in kesik başının burada bir süre sergilendiği ve buraya defnedildiği rivayet edilmektedir. İslam tarihinin büyük kahramanlarından Kudüs’ün ikinci fatihi “Şarkın en sevgili Sultanı” Selahaddin Eyyubi’nin türbesi de cami avlusunun hemen dışında yer alır. Türbede iki lahit vardır: Biri asıl lahit, diğeri ise şark gezisine çıkan Alman imparatoru II.Willhelm’in hediye ettiği lahittir. Önce İstanbul’a oradan da Kudüs ve Şam’a ziyaret gerçekleştiren II.Willhelm tarihe geçen konuşmasını burada Selahaddin Eyyübi’nin mezarı önünde yapmıştı. Bütün İslam alemine hitap eden imparator konuşmasında Alman imparatorluğunun Müslümanların yanında olduğunu ialn etmişti: "Burada bütün zamanların en kahraman askeri Sultan Selâhaddin'in mezarı önündeyim. Majesteleri Sultan Abdülhamid'e misafirperverliğinden dolayı teşekkür borçluyum. Gerek Majeste Sultan, gerekse Halifesi olduğu dünyanın her tarafındaki 300 milyon Müslüman bilsinler ki, Alman imparatoru onların en iyi dostudur."

Şam Emeviye Camiinin tarihe tanıklık ettiği günlerden biri de Bediüzzaman Said Nursi’nin hutbe irad ettiği gündü. Şam ulemasının ısrarı üzerine Şam’a gelen Said Nursi on bin kişilik cemaate Arapça irad ettiği hutbede İslam dünyasının geri kalmasının altı sebebini sıralıyordu: Birincisi: Ye'sin, ümidsizliğin, içimizde hayat bulup dirilmesi. İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi. Üçüncüsü: Adavete muhabbet.Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek. Beşincisi: Çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdad.Altıncısı: Menfaat-ı şahsiyesine himmeti hasretmek. Kısaca: Ümitsizlik, yalancılık, kin ve düşmanlık, cahillik, baskı ve kişisel menfaat olmak üzere altı hastalık tespit ediyordu.
Şam’ın ve Emeviye Caminin zor günleri oldu. Yüzyıllarca Osmanlı hakimiyeti altında kalan Şam I.Dünya savaşında kaybedildi. İngiliz ordusu 1 Ekim 1918'de şehri işgal etti. Şehre giren İngiliz generali ise ilk olarak Şam Emeviye Camiinde bulunan Selahaddin Eyyubi türbesine gelecek ve ‘biz geldik’ diyerek kabri tekmeleyecekti.
Şam Emeviye Camii şimdi de Esad rejiminin tahribatında...

Yorum Yaz