ergul
diorex

Mardin’den Beyrut’a bir 'Kraliçe' hikâyesi: Feyruz

Bugün Arap müziği denilince akla gelen ilk birkaç isimden biri olan Feyruz, Arap dünyasının turkuaz sesli kraliçesi olarak anılıyor. Turkuaz sesli kraliçe Feyruz, sadece kitleler önünde konser verdi. Devlet büyüklerinin önünde özel konser vermeyi her zaman reddetti. Bu da onun toplum tarafından daha çok benimsenmesini ve sevilmesini sağladı. Feyruz Ortadoğu’da insanlara direnmeyi, hayata dört elle sarılmayı, haksızlıklar karşısında dimdik durmayı şarkılarında kadife sesiyle duyurdu her zaman. Filistinli çocuklar için söylediği sözler ve şarkılar, bölgenin insanlarının arasında dilden dile yayıldı.

  • 07.04.2023 11:26
Mardin’den Beyrut’a bir 'Kraliçe' hikâyesi: Feyruz

2002 yılında Paris’te verdiği bir konser sırasında Feyruz’un ağzından şu cümleler dökülür;

Yine de bir gün Filistin halkının özgürlüğünü, çocukların doyasıya gülüşünü göreceğim.
Bugün Arap müziği denilince akla gelen ilk birkaç isimden biri olan Feyruz, Arap dünyasının turkuaz sesli kraliçesi olarak anılıyor.

Feyruz, asıl adıyla Nouhad Haddad, Mardinli Wadi Haddad ile Lübnanlı Maruni Liza Alboustani’nin ilk kızları olarak 21 Kasım 1935’te Jabal Al Arz’da, Lübnan’da doğdu. Mardin’den Beyrut’a uzanan bir hikâye Feyruz’unki. Ailesi Süryani Ortodoks Hristiyanlardan.

Feyruz anne ve babası ile beraber Beyrut’a yerleştikten sonra müziğe okul korosunda başladı ve Lübnanlı eski söz yazarlardan Mohamed Flayfel’in de yardımıyla Lübnan Radyosu Korosu’na seçildi. Nouhad’ın yavaş yavaş yaşadığı toplumda Firuze, yani turkuaz diye anılmaya başlaması Rahbani kardeşlerle tanışması ile başladı.

Arap ve Batı toplumunda yaptıkları iyi müziklerle tanınan Rahbani kardeşler, Feyruz’un yorumlayabileceği şarkılar bestelemeye başladı. Şimdilerde Feyruz’un en tanınan şarkılarından biri olan “Nehna Wel Amar Jiran”, Rahbani kardeşlerin düzenlemesi ile ilk çıkış şarkısı olmuştu.

Feyruz Ortadoğu’da insanlara direnmeyi, hayata dört elle sarılmayı, haksızlıklar karşısında dimdik durmayı şarkılarında kadife sesiyle duyurdu her zaman. Filistinli çocuklar için söylediği sözler ve şarkılar, bölgenin insanlarının arasında dilden dile yayıldı.

TÜRK MÜZİĞİNDE FEYRUZ ŞARKILARI

Şarkıları Türk sanatçılar tarafından da takip edilen Feyruz'un birçok şarkısı dilimize çevrildi. Feyruz, Ajda Pekkan'dan "Sana Neler Edeceğim", Ferdi Özbeğen'den "Kurumuş Bir Dal Gibiyim", Semiha Yankı'dan "Tatlı Cadı" gibi bir çok şarkının sahibi.

Orta Doğu’nun Sınırlarını Sesiyle Çizen Kadın: Feyruz

Arap müziği deyince akla gelen ilk isimlerden biri Nouhad Haddad yani bizim bildiğimiz şekliyle Feyruz’dur. Bütün Orta Doğu için çok önemli ve çok saygın bir isim olan bu ses iç savaşın ortasında kendisini var etmiştir. Lübnan’da 1958 yılında iç savaş olurken yeni ulus kimliğinin kurulmaya başladığı anlarda savaşın ortasından bir ses yükselir: Feyruz.

Arap üslûbunun karşısında Lübnan üslûbu ile dünyanın en ünlü sahnelerinde konser vermesi ve özellikle iç savaş içerisindeki tutumu dolayısıyla o günlerin bile ‘ortak’ bir değeri haline gelmiştir. İç savaş halindeyken bile ülkesini terk etmeyen bu ses o yıllarda hiç şarkı söylememiş olmasına rağmen Orta Doğu’nun turkuaz sesli kadını olur. İç savaş halindeyken şarkı söylememesi, ‘ülkesini sesinden mahrum bırakarak cezalandırıyor’ düşüncelerine sebep olmuştur. Gelenekten beslenir fakat bütünüyle gelenek değildir. Filozof Halil Cibran onun sesiyle konuşmuştur.

‘Bana ney’i ver ve şarkı söyle, çünkü şarkılar varlığın sırrıdır/ve ney’in inlemeleri varlık sona erdiğinde bile devam eder’  sözleriyle başlayan A’tını en-neya şarkısı Halil Cibran’ın kasidesinden uyarlanmıştır.

Konserlerinde hiç gülmeyen Feyruz bu durumu ise şu şekilde açıklar; ‘Dünyadaki kadın ve çocuklar gülene kadar gülmeyeceğim.’ Bunu dese bile bu olayın arka planında dört çocuğundan olan bir tanesinin doğuştan engelli oluşu vardır. Dünya’nın neresine giderse gitsin Feyruz her şeyden önce kalbinde o çocuğunun özlemini taşır. Tebessüm etmeyip, mimik kullanmaması ise artık onunla bütünleşmiş ve sembol durumuna gelmiştir. Rivayete göre derler ki, Lübnan iç savaşı sırasında savaşın tam ortasında radyodan Feyruz’un sesi gelince tüm gruplar silahlarını bırakırmış. Feyruz demek ise Lübnan için ‘vatanın annesi’dir. Şarkı sözlerinde vatan temalı seslenmeleriyle ideolojik çekişmelerin olduğu bir toplumun yeryüzünde yaşayan fakat gökyüzünden seslenen ses sanatçısı olmuştur. Lübnan’ın ve dahilinde tüm Arap dünyasının birleştirici unsurudur. İç savaş dönemi bittiğinde Doğu ve Batı Beyrut anlaşma sağlasa da bu anlaşmanın iki taraf için de güvenilir olması Feyruz’un yaptığı konserle gerçekleşir. Feyruz yirmi yıl sonra bu olay sayesinde ülkesinde sahneye çıkar ve üç saat süren bir konseri elli bin insanın karşısında verir. Bu olaydan sonra Suudi Arabistan kralı şu açıklamayı yapar; ‘Feyruz, Arapları affetti, şarkı söylemeye başladı. Artık Lübnan için umutlanabiliriz.’  

Amerika’nın en ünlü belgesel kanalı, kırk beş dakikalık bir belgesel için Feyruz’a dört buçuk milyon dolarlık bir teklifte bulunur. Feyruz ise bu teklifi, ‘O kadar çok paraları varsa Dünyadaki savaşları bitirmek, kadın ve çocuklar için harcasınlar. Benim böyle bir şeye ihtiyacım yok.’ diyerek reddeder.

1970’lerin Türkiye’sinin müzik piyasasında Feyruz esintileri çoktur. Ajda Pekkan’ın sesinden bildiğimiz ‘Sana Neler Edeceğim’, ‘Tanrı Misafiri’, ‘Yere Bakan Yürek Yakan’ şarkıları; Erkin Koray’ın ‘Eyvah’; Ferdi Özbeğen’in, ‘Bir Düşmeye Gör’, ‘Kurumuş Bir Dal Gibiyim’, ‘Neredesin Nerde’, ‘Seviyorum Delicesine’; Neşe Karaböcek’in ‘Aradı Buldu Beni’, ‘Kısmet’; Samiha Yankı’nın, ‘Şeytan Tüyü’, ‘Kurtarma Beni’; Müslüm Gürses ve Ümit Besen’in söylediği ‘İçelim Yavaş Yavaş’ şarkıları gibi pek çok şarkı Feyruz’un söylediği şarkıların Türkçe düzenlemeleridir.

Hayatı:

  • Feyruz, asıl adıyla Nouhad Haddad Mardin’den göçen Süryani bir ailenin ilk kızı olarak 21 Kasım 1935’te Jabal Alarz’da doğdu. Çocukluğunda sessiz ve utangaçtı. Çocukluğunu büyük annesinin yanında atların bakımını üstlenerek geçirdi. 10 yaşındayken, olağan dışı sesi ile okulda dikkat çekti. Mohammed Fleyfel, Feyruz’un yeteneğiyle ilgilenmesinin yanında ona Kur’ān’dan ayetleri okumayı öğretti. Çünkü Feyruz’un babası konservatuvara gönderirken bu şartı koymuştu. Süryani olmalarına rağmen kızı Arap seslerinin tümüne iyi bir şekilde hakim olmak için Kur’ān’da ayet okumayı öğrenecekti. Konservatuvardayken Arap notalarının yanında Batı notalarını da rahatça söyleyebilme yeteneğini fark etti.
  • Feyruz’un isteği üzerine, Beyrut’taki radyo istasyonu korosuna şarkıcı olarak atandı ve onun için şarkı bestelemeye başladılar. Bu dönemde Nouhad olan gerçek adı “Turkuaz” anlamına gelen Arapça bir kelime olan “Feyruz” olarak değiştirildi. Kısa bir süre sonra, Feyruz, radyoda müzisyen olarak çalışan Assi ve Mansour Rahbani  kardeşler ile tanıştırıldı ve Assi, Feyruz için şarkılar bestelemeye başladı. Kısa sürede Feyruz bu şarkılar sayesinde Arap müzik sahnesinde  en önemli Arap şarkıcılardan biri oldu.
  • Assi ve Feyruz 23 Ocak 1955’te evlendi ve  bu evlilikten dört çocukları oldu. Feyruz, ilk büyük konserini 1957’de, dönemin Lübnan’da verdi. 1960’lı yıllara gelindiğinde Rahbani kardeşler, Feyruz için yüzlerce ünlü şarkı, operattalarının birçoğunu ve 3 sinema filmini hazırladı.
  • 1969’da, Cezayir Başkanı Houari Boumedienne huzurunda özel konsere çıkmaması nedeniyle altı ay boyunca Lübnan radyo istasyonlarında Feyruz şarkıları yasaklandı. Bu olay, popülaritesinin artmasına sebep oldu. Feyruz ise bunun sebebini şu cümlelerle açıkladı;

  ‘Ben bireyler için değil, halklar için şarkı söylerim.’

  • Feyruz, Lübnan kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmakla birlikte müziğiyle tüm Arap coğrafyasına ulaşmış bir isim oldu. Yalnızca şarkıları Arap kültürünün ortak geçmişinden beslendiği için değil, Arap dünyasının güncel siyasi meselelerini de müziğine taşıdığı için kendi ülkesi dışında da çok sevildi. Sadece kendi ülkesindeki acı olayların sesi değil Filistin meselesinin de sesi olmuştur.
  • 1975-1990 arasında devam eden iç savaşta, Feyruz yurt dışında yaşamak için Lübnan’ı asla terk etmedi ve 1978’de Beyrut’un batı ve doğu taraflarında gösterilen Petra Operettası dışında, Lübnan’da canlı performans yapmadı. Ancak aynı dönemde dünya çağında birçok başarılı ve rekorlar kıran konserler ve turlar düzenledi.
  • 1990’larda, Feyruz altı albüm yayınladı  ve büyük çaplı konserler düzenledi. Las Vegas, Lübnan, Kuweyt, Paris, ABD, Amman, Montreal, Dubai, Abu Dhabi, Baalbeck, BIEL, Atina, Amman, Şam ve Bahreyn’de biletlerinin hepsinin satıldığı konserler verdi.
  • 2008’de Şam’de verdiği konser, Lübnan ve Suriye arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle büyük tartışma yarattı. Bazı milletvekilleri Feyruz’a konseri iptal etmesi teklifinde bulundu. Suriye’de 7000 hayranı tarafından, arabasının Suriye sınırından geçmesi ile çığlıklarla karşılandı. Neredeyse her Suriye medya biriminde Feyruz şarkıları çaldı. Radyo kanalları, TV kanalları, restoran ve kafeler, Feyruz’un 20 yıllık aradan sonra Suriye’ye gelmesinin etkisi altındaydı. Ancak bu tartışma Lübnan’daki popülaritesini etkilemedi ve Batı Beyrut’ta yüzlerce kişi karşısında Cuma toplu duasında yer aldı. Feyruz’un “Eh… Fi Amal” isimli yeni albümü 7 Ekim 2010 yılında yayınlandı.

Kendisini bütünüyle Arap dünyasına adayan Turkuaz sesli kadın uzun bir müddettir inzivada. Yalnızca geçtiğimiz günlerde tüm Dünyanın ortak problemi Covid-19 virüsü hakkında uzun yıllar sonra kameralar karşısına geçerek dua etmiş ve sevenlerine sesini duyurmuştur. İnternette Türkçe-Arapça çevirileri mevcut olan şarkılarını dinleyebilir ve farklı bir kültüre Feyruz sayesinde dahil olabilirsiniz.

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz