Mardin’den Dünyaya doğan bir diva: Umut ve Direnişin Sesi 90 yaşındaki Feyruz
Arap Dünyasının
Doğu Akdeniz’in en sevilen ve en çok dinlenen sesi, Arap dünyasının divası Mardinli Feyruz, tam da Mardin için özel bir gün olan 21 Kasım 2024 tarihinde 90. yaşına girdi.
Kadife sesiyle insanlara direnmeyi, hayata dört elle sarılmayı ve haksızlıklar karşısında dimdik durmayı şarkılarında duyuran Feyruz, müziğiyle sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir sembol haline geldi.
2002 yılında Paris’te verdiği bir konserde, “Yine de bir gün Filistin halkının özgürlüğünü, çocukların doyasıya gülüşünü göreceğim” diyerek, müziğinin ardındaki derin anlamı bir kez daha gözler önüne serdi.
İpeksi Sesin Yolculuğu
Feyruz’un müziği, Şam’da dinlemeye başladığı andan itibaren ruhunu sarmaladı. Onu yanına alan dinleyiciler, Feyruz’un sesiyle her gittiği yerde yabancılık çekmedi. Levant müziğinin en önemli isimlerinden biri olarak bilinen Feyruz, Arapçada “turkuaz” anlamına gelen ismiyle de dikkat çekiyor.
Sadece halk için şarkı söylemeyi ilke edinen Feyruz, devlet büyüklerinin önünde özel konser vermeyi her zaman reddetti. 1969 yılında Cezayir Devlet Başkanı Boumedienne huzurunda özel konsere çıkmaması nedeniyle, 6 ay boyunca Lübnan radyo istasyonlarında Feyruz şarkıları yasaklandı. Feyruz, her zaman halkın sesi olmayı tercih etti.
Kökenleri ve Mücadelesi
Feyruz, Mardinli bir Süryani olan babası ve Maruni Hristiyan Arap annesi Liza Haddad ile düşük gelirli bir ailede büyüdü. Ancak kararlılığı, azmi ve kalbi okşayan sesi onu kısa zamanda önce Lübnan’ın, ardından tüm Arap dünyasının yıldızı yaptı.
Şarkılarında Ortadoğu halklarının direnişini, hayata tutunma mücadelesini ve haksızlıklara karşı duruşu duyurdu. Filistinli çocuklar için söylediği sözler ve şarkılar, bölgenin insanları arasında dilden dile yayıldı.
Dünya Çapında Bir Sanatçı
Feyruz, New York’taki Carnegie Hall, Londra’daki Albert Hall ve Paris’teki Olimpia gibi prestijli mekanlarda verdiği konserlerle dünya çapında tanınan bir sanatçı haline geldi. 160.000 kişinin izlediği Las Vegas konseri, Feyruz’un Batı’da da tanınmasını sağladı.
1957 yılında, dönemin Lübnan başkanı Camille Chamoun tarafından düzenlenen Uluslararası Baalbek Festivali’nde ilk büyük konserini verdi. Bu halk konserinden sadece 1 Lübnan Lirası ücret aldı.
Feyruz, politikleşen müzikaller de hazırladı ve Lübnan İç Savaşı sonrası oyunlarında sert politik eleştirilerde bulundu. 1977’deki “Petra” müzikali, Müslüman ve Hristiyan Arapları bir araya getiren bir eser oldu.
Türkçe Şarkıları ve Etkisi
Feyruz’un şarkıları, Türkçeye de çevrildi. Ferdi Özbeğen, Ajda Pekkan, Neşe Karaböcek, Ebru Gündeş ve Nilüfer gibi birçok Türk sanatçı, Feyruz’un eserlerini Türkçeye uyarladı. Şarkılarında Ortadoğu müziğinin geleneksel enstrümanlarının yanı sıra, Batı müziğine ait çello, keman ve piyano gibi tınılara da yer verdi. 2015 yılında, 82 yaşındayken hayatı Fransız yapımı bir belgesel filme konu oldu.
Bir Sembol Olarak Feyruz
Feyruz, onurun, aşkın, mücadelenin, sabrın ve tutkunun sesi oldu. Kudüs’ün ve Filistinli çocukların sesi olarak, herkesin saygısını kazandı ve büyük bir sevgiyle karşılandı. Halen Beyrut’ta yaşayan Feyruz, 2021 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un kendisini ziyaret etmesine izin vererek basında yer aldı.
Feyruz, yalnızca Araplar için değil, dünyanın tüm özgür düşünceli nesilleri için bir sanatçıdan çok daha fazlasını ifade ediyor. Unutulmaz şarkılarıyla gönüllere taht kuran bu büyük sanatçıya sağlıkla nice yeni yaşlar diliyoruz. Şarkıları, bize her zaman umudu, yaşama sevincini ve bu topraklara ait olduğumuzu anlatıyor. Feyruz, müziğiyle kalplerimizde sonsuza dek yaşayacak.
Editör: Gülten Akgül