7 asrı geçen gelenek: Sudan koyun geçirme "Yünüm Böğet"

KÜLTÜR SANAT

Yünüm böğet, tarihi yüzyıllar öncesine dayanan bir Türk geleneğidir. Doğduğu ve bugüne kadar yaşatıldığı yöre de göz önünde bulundurulduğunda yörük kültürünün bir yansıması olduğu açıktır.

Burdur'un Tefenni ilçesinde 7 asrı aşan sudan koyun geçirme geleneği sürdürülüyor.İlçenin Hasanpaşa köyünde "Yünüm Böğet" olarak adlandırılan gelenekte, yazı yaylada koyunlarıyla geçiren çobanlar, sudan geçirdikleri hayvanları sahiplerine teslim ediyor.Babadan oğula, kuşaklar boyunca devam ettirilen gelenekte, sabahın ilk ışıklarıyla sürü lideri koçlar ve "elcik" denilen koyunların postları al renkte boyandı.

Çobanlar, sürülerinin önünden nehre atlayarak ıslık ve çıkardıkları seslerle koyunlarını sudan geçirmeye çalıştı. Yörük kültürünün yaşayan örneklerinden biri olan etkinlik ilgiyle takip edildi.Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz, asırlar boyu devam eden geleneği sonraki nesillere taşımayı görev edindiklerini söyledi.Geleneğin koyun yıkama etkinliğini olduğunu belirten Alagöz, "Bunu bir şenlik ve yarış havasında yapıyoruz.

Çobanın suya girmesiyle koyunun da onun arkasından hiç tereddüt etmeden suya atlaması aralarındaki duygusal bağın oluştuğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı. Hasanpaşa köyü muhtarı Mehmet Özkol da ise geleneğin önümüzdeki yıllarda daha büyük organizasyonla uluslararası boyuta taşımayı düşündüklerini kaydetti.Köy sakinlerinden Cuma Çömek de Hasanpaşa'nın eski dönemlerden beri hayvancılığın merkezi olduğunu dile getirerek "Koyunun yünü yıkandıktan sonra kırpılır, tertemiz olur. 

Yünüm Böğet geleneğini bu amaca da hizmet ediyor." diye konuştu.

Tarihi geçmişi

Yünüm böğet, tarihi yüzyıllar öncesine dayanan bir Türk geleneğidir. Doğduğu ve bugüne kadar yaşatıldığı yöre de göz önünde bulundurulduğunda yörük kültürünün bir yansıması olduğu açıktır.

Kelime anlamı

‘Yünüm’ kelimesi, ilk duyduğumuzda aklımıza koyun yününü çağrıştırsa da yıkanmak anlamında eski Türkçedeki ‘yunmak’tan türemiştir.‘Böğet’ ya da ‘büğet’ ise bent yapmak suretiyle suyu büğemek yani biriktirmek anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, ‘Yünüm Böğet’i; suyun önünü büğeyerek, koyunları yıkamak olarak tanımlamak sanırım yanlış olmaz.

Çoban bayramı olarak kutlanmakta

Yünüm Böğet, geçmişi Orta Asya Türklerine dayanan bir kültür mirası olmakla birlikte 1997 den bu yana Hasanpaşa köyünde her yıl gerçekleştirilen etkinliklerle ‘Çoban Bayramı’ olarak kutlanmaktadır. 

Özünde çobanların yardımlaşmasını anlatan, hoşgörü, birlik ve beraberlik duyguları taşıyan, koyun otlatma sezonu bitimi koyunların sahiplerine teslim edilmeden önce yıkanıp temizlenmesini amaçlayan bir gelenektir .

Yünüm Böğet şenlikleri, her yıl ağustosun son haftası ya da eylülün ilk haftası Hasanpaşa köyünde düzenlenmektedir.

Hasanpaşa, Burdur’un Tefenni içesine bağlı olup ilçeye 14 km uzaklıktadır. Köyün kuzeyi ve batısı ovalarla çevriliyken, güney ve güneydoğusu dağlıktır. Hasanpaşa, 1991 yılında kavuştuğu belde belediyesi satüsünü yaşanan göçlerin ardından 2013 yılında kaybetmiş ve tekrar “Hasanpaşa Köyü” olmuştur.

Yörede koyun otlatma sezonu yaklaşık 6 aydır. Mart ayında gelen baharla birlikte köylüler tarla işlerine yoğunlaşır ve çoğunlukla koyunlarını gütmek için çoban tutarlar.

Baharla dağa çıkarılan koyun sürüleri, ağustos ayının bitimiyle köye indirilir. Çobanlar bir yaz boyu dağda güttükleri koyunları sahiplerine teslim etmeden önce yıkayıp, temizler. Bu da Yünüm Böğet geleneğinin temelini oluşturur. 

Çobanların, sürülerinde liderlik eden ve daima kendisine bağlı olan ‘elcik’ diye adlandırdıkları koyunları vardır. Sürüde birden fazla elcik koyun bulunabilir. Güçlü, gösterişli bir koç ya da yaşlı bir dişi koyun olabileceği gibi genlerinde liderlik olan genç bir toklu da elcik olabilir. 

Atılan sloganlar

Böğetin içindeki çoban bazen övgü bazen yergi dolu sözler söylerek sloganlar atar.

Ben bu koyunu dağlarda gezdirdim, muhtar gibi köy merasında gütmedim. 

Dayılar, ekininizde nohudunuzda güttüysek affola…

Bene goyun güdemez diyenler nerde…

Cenderme, teneke çalmak yakışmaz bize…

Sürüsü böğetten çıkan çobanlar kendisinden sonra gelen çobanı bekler ve onun sürüsünü yıkamasına yardımcı olur, önüne gelen koyunu suya bastırarak yıkanmasını sağlar. Sürüsü böğete girmeyen çobanlara yardımcı olup moral verirler.