16. Yüzyıl Mardin Sancağındaki Köy İsimleri
16. yüzyılda Mardin bölgesindeki yerleşim yerlerinden bazıları şunlardır:

Amude; Halen Suriye topraklarında olup, Dara’nın karşısındadır. 6. yüzyıl başlangıcında Bizans İmparatoru Anastasius burada bir müstahkem mevki inşasını düşünmüş, daha sonra karşısındaki Dara’da karar kılmıştır. Bu zamanda halkı (Kürt) Müslümanlardan ibarettir.
Behramki: Diyarbakır’ın Bismil kazasının bir sancağı olarak kayıtlarda ayrıca yerini almıştır. 1960’da 1022 nüfusu vardır. 16. yüzyılda Mardin Savura bağlı idi. Küçük bir köy iken 16.yüzyılda Hasan Kethuda adlı bir kişinin gayretleri ile büyümüştür. Defterde var olan bir kayıt, bunların Bozulus (Türk)leri olduklarını bize göstermektedir.
Benabil: Mardin’in kuzey doğusunda olup, halen “Bülbül” olarak bilinmektedir. O dönemde Hıristiyan bir köydür.
Dede-kargın: 16. yüzyıl metinlerinde Mardin bölgesinde bir yerleşim yeri olarak sayılmıştır [1]. Bu yer adını Türk kültüründen almıştır. Oğuzhan’ın torunlarından birinin adı Kargın’dır. Ayrıca Oğuzların 24 boyundan birisinin adıdır. Tercan’da, Malatya-Yazıhan’da ve Türkistan’da bu adla birçok yer adı vardır. Bu köyü kuranların Oğuzların Kargın koluna mensup oldukları aşikârdır. 1564’te 212 hanesi olup, bu da en az 1500 kadar nüfusa tekabül etmektedir.
Derik: Halen Mardin’in bir kazasıdır. 1560’da 5660 nüfusludur. Yukarı ve Aşağı Derik diye ikiye ayrılmıştır. Kürt Müslümanların yaşadığı bir şehir olduğu bilinmektedir.
Deyr Basiyye: Günümüzde Mardin ili Kızıltepe ilçesi Şenyurt kazasıdır. Kürt ve Arap Müslüman bir ahaliye sahip olup, 1960’da toplam nüfusu 1958’dir [2].
Deyr Hilye: Mardin-Kızıltepe-Şenyurt nahiyesine bağlı bir köy olup, Hilye ve Işıkören adlarını taşımaktadır. 1960’da 150 nüfusu vardı. 16. yüzyıl da büyük bir köy olup, tamamı Hıristiyan’dır.
Harab ed-Derb: Harap-Derp veya Çatak isimleri de verilen bu köy, halen Mardin’in merkez kazasının Kasır (Akıncı) nahiyesine bağlı olup, 1960 sayımında 115 nüfusu vardır [4].
Harzem: Mardin’in güneybatısında bulunan Tel-Harzem, 7. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu hudutlarını koruyan istihkâmlar manzumesine dahil bir kale idi. Artukoğulları Türkleri zamanında burası imar edilmiş ve geliştirilmiştir. Burada ayrıca Hıristiyanlar da yaşamaktadır [5]. Bu yerin adı Harzem Türklerinden gelmektedir. Bilindiği gibi bu Türklerin Harzemşahlar adlı devleti de vardır.
Mardin şehrinin kuzey doğusunda Harzem şehrinde muhteşem köşklerin ve bahçelerin olduğu anlatılmaktadır. İmameddin İsfahani el Barkuş, Şami adlı eserinde Harzem’de Mardin hükümdarlarının çok büyük ve süslü sarayının olduğunu belirtmiştir. Bu saray Kutbettin İlgazi tarafından yapıldığından “Kasr el-Kutbi” denilmiştir. Harzem sarayları Artuklu hükümdarlarının eğlence, gezi ve dinlenme yeriydi. 1212 tarihinde Artuk Aslan ve 1295 tarihinde Sultan İsa zamanında burada yapılmış iki önemli cami olduğu bilinmekte olup, Sultan İsa’nın camisinin yalnız minaresi kalmıştır [6].
İbrahimiyye: Mardin’in Kızıltepe kazasına bağlı bir köydür. Bugün Işıklar adı verilmiştir. 1960’da 218 kişilik nüfusu vardır. 16 yüzyıl’da bir Hıristiyan köyü idi.
Kabala: Mardin’in hemen kuzey doğusunda bulanan bir köy olup, bugün de aynı adı muhafaza etmektedir. 1960 sayımına göre 2.236 kişi yaşamaktadır. Burada Şeyh Abdullaziz adlı bir ziyaretgâh da vardır [7].
Kalat el-İmra: Mardin’in hemen doğusundadır. 6. yüzyıl’da bir Bizans müstahkem mevkisidir. Lorne ve Kalatmera şeklinde telaffuz da edilmektedir. Kız kalesi anlamına gelmektedir. Halkının bir kısmı halen Hıristiyan’dır [10].
Karadere: Mardin-Nusaybin karayolu üzerinde Dara mevkisindedir. Halkı Kürt Müslüman olup, 1564’te 175 hane ve 80 mücered (bekar yetişkin kişi) bulunmaktaydı.
Kara Yakup: Mevkii tespit edilememiş olup, 1564’te 20 hane,10 mücered bulunmaktaydı. Mardin Duraclu nahiyesine bağlı köylerden birisidir. Muhtemelen Suriye sınırında bir yerdedir [11].
Kefertut: Mardin’in güney batısında Kızıltepe kazasına bağlı ufak bir köydür. 1960’da 59 kişi yaşamaktadır. Halkı tamamen Müslüman’dır [13].
Kelbin: Mardin’in Kızıltepe kazasının bir köyü olup, ismi Kelbin, Kilibin, Klebin şeklinde de telaffuz edilmektedir. Bugün Halkalı ismi verilmiştir. 1960 sayımında 191 kişilik nüfusu vardır. Halkı Müslüman ve Hıristiyan olarak kayıtlıdır.
Kıllıt: Savur ilçesinin merkez köylerinden biri olup, şimdi Dereiçi olarak bilinmektedir. 1960 sayımında 871 nüfusu vardır. 1850’de bu havalide dolaşan İngiliz G. P. Badger köyde (Killeth) 120 Yakubi aile saymıştır. 1880’de buraya gelen E.Sachau ise, Kıllıt’ta sadece Turani (Orta Asya Türkçesi) dili konuşan Hıristiyanlarla meskun 180 ev, bir kilise ve Mardin’deki Amerikan misyonuna bağlı bir okul bulunduğunu belirtmektedir [14]. Savur Dereiçi (Kıllıt) köyünde; Mor Abay, Mor Teoduto, Mor Şabay ve Mor Dimet Manastırları, Mor Şumuyel manastırları vardır.
Kızılkend: Derik kazasının Meşkinan bucağına bağlıdır. 1960 sayımına göre, 797 kişi nüfusu olan Hıristiyan ve Müslüman bir köydür. İsmi Boyaklı’ya çevrilmiştir [16].
Koçhisar: Kızıltepe kazasının eski adıdır. Daha önceleri Duneyser olarak bilinmektedir. Burada halen Artuklulardan kalma Ulu Cami’nin harabeleri şehrin kuzeybatısında bulunmaktadır. Yine şehrin doğusunda Tel-ermen adında bir mahalle bulunmakta olup, halende aynı mahalle mevcudiyetini korumaktadır [17]. Artuklu Türklerinden önce küçük bir köyken, Artuklu Türklerinin buraya yerleşmeleri ile nüfusu artmış ve büyük bir şehir halini almıştır. Önemli ticaret yollarının üzerinde oluşu da bunda etkili olmuştur. 1960 sayımına göre nüfusu 6.379’dur.
Koruk-depe: 16.yüzyıl’da “Sahra-yı Mardin”de yani, Mardin’in güneyindeki alanda bulunuyordu. Yeri kesin olarak belli değildir. Bu asırda ufak bir Müslüman köyüdür.
Gurs/Kurs-ı Ala, Gurs/Kurs-ı Edna ve Gurs/Kurs-ı Evsat: Bu köylerin her üçü de Zerkan suyu kenarındadır. Mardin’in Kızıltepe kazasına bağlı Ortagurs (Yüceli) köyünün, yukarı, aşağı ve orta kısımlarını teşkil ederler. 1960 sayımına göre Yüceli’de 1201 kişi yaşamaktadır. Mardin hidroelektrik santrali de buradadır. Köylerin halkı 16. yüzyılda Müslüman’dır.
Göllükend: Burası halen Mardin şehrinin güneyinde ve Göllü veya Göllükusur adı ile anılan bir köy olup, ilk dönemlerde Hıristiyan köyüdür. 1960 sayımına göre 403 kişidir [18].
Lutfullah: Bu köy Nusaybin’e tabi olup, 16 yüzyıl’da küçük bir köydür. 1518’de köy sakinlerinden birisi Lutfullah bin Nasır’dır. Köyün yönetimi de bu kişiye bağlıdır.
Mansuriyye: Mardin şehrinin hemen kuzey batısında olup, 1960’da 2307 nüfusu olan bir köyüdür. Yeni adı Yalım’dır [19].
Meşkuk: Kızıltepe kazasının Büyük Meşkuk (Büyük Ayrık) adında bir köyü olup, halkı Hıristiyan’dır. 1960’da 176 kişi yaşamaktadır [20].
Meşkuk-ı Arap: Kızıltepe kazasının Küçük Meşkuk (Küçük Ayrık) köyü olup, halkı Müslüman’dır. 1960’da 214 kişi yaşamaktadır.
Narluca: Karadere köyü yakınlarında büyük bir Müslüman köyüdür. Sonradan adı değiştirilmiş olmalı ki yerini bulamadık. 1964’te 320 hane, 102 müceret kadar vergi müellifi vardır. 16. yüzyılda kelime “Narluca” şeklinde kullanılırken, şimdi “Narlıca” şeklinde kullanılmaktadır.
Nasıreddin Veled-i Salih: Nusaybin civarında olduğu tahmin edilen bu köyden sadece 1526 senesine ait defterde bahsedilmektedir. Çok küçük bir köy olup, vergi mükellefi 3 kişidir. Salih bin Nasıreddin, bu 3 kişiden biridir [21].
Osman Çelebi: Nusaybin yakınlarında olduğu tahmin edilmektedir. Sonradan bu adlı bir köye rastlanmamaktadır. Muhtemelen ad değiştirmiş olmalıdır.
Rişmil: Mardin’in kuzeyinde gayet güzel ve yeşil bir vadide bulunmaktadır. Bu özelliği nedeniyle sonradan adı Yeşilliye olarak değiştirilmiştir. 1960’da 3232 nüfusu vardır. 1518 senesinde “Diyarbakır Kethudası Balı Bey”in tımarları arasında olup, halkı Müslüman’dır.
Selah: Kızıltepe kazasına bağlı olup, 1960’da 822 nüfuslu bir köydür. Yeni adı Gökçe olup, halkı Müslüman’dır [22].
Serçe Han: Mardin’de, Türkiye-Suriye sınırına çok yakın bir mahalde küçük bir köydür. Adı Durakbaşı olarak değiştirilmiştir. Köy adını, Nusaybin-Mardin yolu üzerinde bulunan bir handan almıştır. Burada 19. yüzyılda bir de harap Kasır (kale) bulunduğu için köye Kasr-ı Serçehan ismi de verilmiştir. Köyün 1550 tarihinde kurulduğu Osmanlı vesikalarında mevcuttur.
Şamrah: Burası halen Mazıdağı ilçesinin merkezidir. 1960’daki nüfusu 1999 kişidir. Bugün halkı Müslüman ve Hıristiyanlardan oluşsa da 16. yüzyılda sadece Hıristiyan halktan ibarettir [23].
Mardin’e bağlı bu köyün mezralarının adı Pehlivan Suyu, Erni, Hacer-i Şeytan ve Cuhudpınarı’dır.
Bu mezralardan Cuhudpınarı, Mardin-Diyarbakır yolu üzerindeki bir menzildir. IV. Murad’ın 1639’da, Bağdat seferine gidişi ve dönüşünde Orduyu Humayun ile burada konaklamıştır.
Şeyh Zoli: O dönem Diyarbakır-Mardin yolu üzerinde 4. menzil durumundadır. Bugün Şeyhan denilen mevkidir. İki çok yakın köyden oluşmaktadır. Halen bir ziyaretgâhtır. Birinci köy Şeyh Zoli iken, diğeri Şeyh Zol-i Bala şeklindedir. Burada Musa el Zoli, İsa, Ömer, Davud, Mehmet Said, İsmail, Hasan ve Mehmed adlı dokuz şeyhin kabirleri bulunmaktadır. Bunlardan Şeyh Musa el-Zoli’nin 1077 tarihinde vefat ettiği belirtilmektedir.
Tel Kura: Muhtemelen Kızıltepe kazasının Tel-Kari (Çiftlikbağ) adlı ve 1960’da 78 nüfuslu köyüdür.
Türkman Deresi ve Kasr-ı Rebia: Türkmen deresi ya da Türkman boğazı denilen yer, Mardin istasyonunun bulunduğu vadilerden birisine verilen isimdir. Buranın yanındaki tepeye de “Timur girmez dağı” adı verildiği 19. yüzyıldan kalma tapu defterinde kayıtlıdır. Bu havalide halen iki köy bulunmaktadır. Çiftlik ve Avcılar köyleri birbirine yakın olmasına rağmen aralarında hiçbir ilişki yoktur. Bu köylerin Meşki Aşiretine tabi olduğu kaydedilmektedir.
Mağaracık: Burası aslen bir mezra olup, o zamanda Kuyucuklar adıyla da kayıtlarda mevcuttur.
Döğeroğlu: Mardin’in güneyinde, Şenyurt ile Nusaybin arasındaki Daruçlu aşiretinin oturduğu bölgede, bu adı taşıyan 2 köy vardır [25].
Bayındır: Bu köy Savur’daki sipahilerin tımar köylerinden biridir.
Kapıkışlağı: 1526 tarihli Osmanlı vesikasına göre bu köy Milli’li Aşiretinin Akkeçili Aşiretine tabi idi.
Kızılmescid: Diğer bir adı “Şorşop”tur. Halen Diyarbakır’ın Çınar kazasına bağlı olup, Meydanköy adını taşımaktadır [26].
Aranis: 16. yy’da Mardin’e bağlı bir köydür.
Ayrıca Mardin eyaletine tabi olup, 16. yüzyıl Osmanlı belgelerinde geçen diğer köyler ise Bozçalu, Çataldepe, Çamurlu, Depeviran, Devekendi, Gökçekaya, Gölviran, Karacalar, Kızılmescid, Söğütlü, Yassıcapınar, Yılanlu Ebu katara, Maldepe, İbrahimiyye, Pir Ali Depesi (Savur’a bağlı), Tezeklü, Yenice, Susan, Kurumşalu (Kurmuşlu), Ayn ferd, Devekendi, Matar, Tel-şiham, Rummani, Kıranlı, Tel-ermen, Tel-ulyan, Diki, Hacı Halil, Halif, Fahrriye mevkii, Cavsak mevkii, Harrincik, Mukbile, Mezra, Akziyaret, Karadere (burada bir boyahane bulunmaktadır), Mansuriye, Tam’i ve Tohum olarak sayılmıştır.
1163 yılında Mardin yakınlarında Karaman adında bir yer var olup [32], şimdiki yerini tespit edilememiştir.
1518’de Mardin kazasında 4760 hane Müslüman, 3610 hane Hıristiyan, 92 hane Yahudi bulunmaktadır. Yine mücerredlerde (evlenmemiş kişi) 408 Müslüman, 443 Hıristiyan ve 20 Yahudi vardır. Nusaybin’de 229 Müslüman hane, 212 Hıristiyan hane ve 34 Müslüman ve 21 Hıristiyan mücerred bulunmaktadır. Savur’da 520 Müslüman hane, 215 Hıristiyan hane, müceredlerde 88 Müslüman, 53 Hıristiyan vardır. 1518 ve 1526 yılları arasında Mardin sancağında büyük bir gelişmeye sahne olmuş ve vergi mükellefleri artmıştır [33].
Ömer Özüyılmaz'ın makalesinden derlenmiştir.
-------------------------------------------------------------------
[1] Göyünç, a.g.k., s.61.
[2] Göyünç, a.g.k., s.42.
[3] Http://kafkas.gen.tr/karacaylilar.htm, Karaçay-malkar Türkleri, Ufuk Tavkul)
[4] Göyünç, a.g.k., s.62.
[5] Göyünç, a.g.k., s.62.
[6] Turan, a.g.k., s.226.
[7] Göyünç, a.g.k., s.63.
[8] Bice H., Kafkasyadan Anadolu’ya Göçler, Ankara, 1991, s.8.
[9] Türkay, a.g.k., s.125.
[10] Göyünç, a.g.k., s.63.
[11] Göyünç, a.g.k., s.64.
[12] Faruk Sümer, Bozok Tarihine Dair Araştırmalar, Ankara, 1974, s.314
[13] Göyünç, a.g.k., s.64.
[14] Göyünç, a.g.k., s.65.
[15] T.C.K.Bakanlığı, Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi-Karaçay-Malkar, Cilt: 22, Ankara, 2002, s. 13-45.
[16] Göyünç, a.g.k., s.66.
[17] Göyünç, a.g.k., s.66.
[18] Göyünç, a.g.k.,s.67.
[19] Göyünç, a.g.k., s.68.
[20] Göyünç, a.g.k., s.69.
[21] Göyünç, a.g.k., s.69.
[22] Göyünç, a.g.k., s.70.
[23] Göyünç, a.g.k., s.71.
[24] Göyünç, a.g.k., s.72.
[25] Göyünç, a.g.k., s.72,76.
[26] Göyünç, a.g.k., s.76.
[27] http://www.duset.com/dilimiz/turkcemiz.htm, güney Sibirya Türklerinin dil durumu,
[28] http://www.kaum.ktu.edu.tr/yayinlar/karabağ.htm, Dağlık Karabağ Sorunu, Yrd Doç. Hayati Aktaş
[29] Göyünç, a.g.k.,s.80.
[30] Ebu Bekr-i Tihrani, a.g.k., s.154,155.
[31] Ebu Bekr-i Tihrani, a.g.k., s.157
[32] Turan, a.g.k., s.181.
[33] Göyünç, a.g.k., s.81.