Yolların kesiştiği yer....Kudüs !

KÖŞE YAZISI

             Özgürlüğün de sömürünün de kavşak noktası Kudüs!


Denklemlerin içindeki denklem Kudüs!


Semavi dinlerin kutsal mekanı Kudüs!


Geçmişte olduğu gibi bu gün de ülkelerin ve medeniyetlerin adeta küçük bir oyun sahası ve bir mücadele alanı olarak kullanılan Kudüs!


Sömürgeciler, dünyanın  dikkatle takip ettiği yer olan Kudüs'e siyonizmi sokup İslam'ı terörize ederek, kendilerinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan hastalıklı yapıyı Müslüman'ların  kalbine bir hançer gibi sokup islâmın lehine olan toplumsal değişim sürecini akamete uğratmaya çalışmışlardır. Söz konusu sömürgeciler, diğer taraftan masumiyeti oynayarak ortaya çıkan kan kırmızısı tabloda kendi medeniyetlerinin devamını sağlamaya çalışıyorlar.


Bu kutsal toprakları ziyarete gelen milyonlarca insanın islâmın hakikatlerini daha yakından görmesi, inançların  gerçek anlamda yaşanış biçimine şahit olması, dini aynı zamanda sömürü aracı olarak kullanan diğer inançları, gelecekleri acısından büyük bir endişeye sevketmiştir. Buna karşın bütün yolları İsrail'e bağlayarak kendi geleceklerini Müslümanlara karşı işlenen en vahşi en cani katliamlarda gören sömürgeciler, israil projesini bu yüzyılın başında devreye aldılar.


Siyonizmin binlerce yıllık hayali olan üstün din-Irk devletleşme ve hakimiyet aşkı, İslam'ı her zaman büyük engel olarak görmüştür. Bu uğurda binlerce yıllık birikmiş kini,

 İngilizler; iflas etme noktasına gelmiş helen medeniyetinin bekası için bir can simidi olarak görüp değerlendirmişlerdir.


Her geçen gün, sahayı toplumsal bazda HIZLA islâma kaptırma telâş ve korkusunu yaşayan İngiliz ve diğer sömürgeciler, siyonizmin hayallerini islâma karşı en büyük engel olarak devreye almalarından bu yana İslam Coğrafyası gerçekten büyük bir girdaba girmiştir. 


            Kendilerini güçlü ve üstün gören Siyonistler , etrafta oluşturdukları ateş çemberinin içinde kaldıkları halde sömürgecilere maşa olmaktan başka bir işe yaramayan bu çalışmalarına ortalığı  daha da kızıştırmayı eklemek için, her türlü  entrikayı çevirmekten geri durmamışlardır.


            Bu medeniyet savaşından her geçen gün biraz daha zaman kazanma adına etrafı her geçen gün daha da karıştıran, ortalığı kana bulayan, yanan ateşin daha da alevlenmesi isteyerek adeta odun hamallığı yapan Siyonistler, eninde sonunda kendi yaktıkları ateşin alevlerine teslim olacakları muhakkaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.


Burada üzüldüğümüz şey; bu oyunu göremeyen ya da kısa ve kişisel menfaatler için sömürgecilere çalışarak hizmet eden işbirlikçilerin kendilerine, halklarına ve medeniyetlerine verdikleri hasardır.


Halkların sahip olduğu  birikimi yok sayıp İslamın hak ve eşitlik anlayışının karşısında duran sömürgecilere hizmet eden ve savunan ideolojiler, ümmetin yaşamında yer edinmemiş, edinmeyecek ve asla da kabul de görmeyecektir.  

Ezilen halkların duygularını sermayeleştirip  kendilerini sömüren yapılarla dahi iş birliği yapmaktan çekinmeyen halkların akan Kanını en büyük sermaye gören  söz konusu ideolojik yapılar sonunda hak ettikleri çöplüğe gidecektir.      

Sahipleriyle beraber unutulmaya kaybetmeye ve gitmeye mahkum olan bu Yapılar tarihin sayfalarında kendi Halkı'na en büyük ihaneti yapanlar olarak hatırlanacaklar.