diorex
dedas

Yeşile çalan Mavi Marmara

Yeşile çalan Mavi Marmara

“Mavi Marmara” gemisi hazırlıklarını sürdürürken “neden hep Gazze?” sorusu aklıma geldi. Hep Filistin ve Gazze. Başka bir şey yok. Sanki dünyada bu halktan mazlum bir halk yok. Bunu düşünürken acaba coğrafi olarak Gazze’ye aynen Türkiye kadar uzak başka Müslüman ülkelerde de Gazze halkı mazlumiyet sıralamasında ilklerde mi diye baktım. Sonuç Türkiye kadar Gazze’yi ve Filistin’i önemseyen başka bir ülke bulamadım ve bunu biraz araştırınca olayın içi yüzünün aslında o kadar masumane olmadığını ve bunun ucunun Filistin’den çok bize değdiğini görünce Türkiye’den çok İsrail’i anlatayım dedim.

Bizim yani Osmanlının Filistin ile sorunumuz pek sorunu olmadı. Gerçi bir ara Filistin eşrafı İngilizlerin “Suriye ile Filistin birleştirilip bağımsız bir ülke yapılacak” sözüne inanıp Osmanlıya sırt çevirmişseler de “Belfour Bildirgesiyle” oyuna geldiklerini anladılar. Ama iş işten geçmişti artık, Osmanlı da yoktu. Artık sorunu kendi başlarına çözmeleri gerekiyordu. İşte bu arada Şeyh İzzettin al Kasım gibi liderler ortaya çıkıp halkı örgütlediler. Diğer taraftan Mısır’da Hasan el Benna 1927’de Müslüman Kardeşleri kurdu ve Filistin meselesine önem verdi. Hasan el Benna’nın Kardeşi Abdurrahim bunun için Filistinde Cemiyet-ül Tevhid adıyla örgütlendi ve kısa sürede Gazze örgütün kalesine döndü, çünkü Gazze halkı müteasıp Bedevilerden oluşuyordu bu da dini örgütlenmeyi kolaylaştırıyordu. Bu görünen nedendi. Ama gizli bir diğer neden ise Gazze’nin adeta yardım merkezi haline dönüşmesiydi. Tabii o zamanlar “Mavi Marmara” yoktu ama onun yerine “Rahmet Katarları” vardı. Yardımlar deniz yoluyla değil demir yoluyla Gazze ulaştırılırdı. Bu sayede Gazze halkı o günden beri yardıma kasten alıştırıldı. Müslüman Kardeşler Gazze’de Mısır’dan getirdikleri yardımları dağıtırken halkın dini seviyelerini artırıyorlardı ve onları örgütlüyorlardı.

Ama 1950’ye gelindiğinde siyasi rüzgâr da değişti. Bir yanda Türkiye İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olarak İsrail’e destek olurken Arap Nasyonal-Sosyalist hareketi de etkin bir güç oldu ve “Müslüman Kardeşler” sempatizanları da Gazze’de Baasçı oldular. Filistin Kurtuluş Örgütünü (FKÖ) kurdular. Bu örgüt İslamcıları, Milliyetçileri, Sosyalistleri ve hatta Liberalleri bir araya getiren laik-yurtsever bir cephe örgütüydü ve El Fetih de zamanla bu cephedeki en güçlü örgüt oldu. Tabikii Sovyetlere yakın FKÖ bir anda Amerika’nın ve İsrail’in can düşmanı oldu. Lakin Filistinlilerin havası 1967’deki mağlubiyetle söndü. Filistin halkı içine kapandı ve bu süreç 1975’e kadar devam etti. Bu tarihe kadar siyasi faaliyetlerde bulunmayan Müslüman Kardeşler tekrar örgütlenip aktif oldular. Çünkü Filistin’in patlamaması gazının alınması gerekiyordu bunun içinde İsrail mevcut örgütlerden istifade ediyordu.

İsrail İslamcıların, Milliyetçilerin ve Sosyalistlerin oluşturduğu cepheyi dağıtmak için “Yeşil Kuşak Stratejisi”ni hayata geçirdi. İlk iş olarak Filistin halkını Müslüman olan ve olmayan şeklinde böldü. Bunun için İsrail radyosu her sabah Arapça dini programlar yayınladı. O yetmedi Arapça dini kitaplar bastırdı, sadece Gazze’de 200 olan cami sayısını 600’e çıkardı, o da yetmedi Kudüs, El Halil ve Gazze’de İslam üniversitelerini kurdu. Ama bunun karşılığında milliyetçi ve sosyalist yayınları yasakladı. Bu sayede İsrail Nasyonal-Sosyalist Gazze’den İslamcı bir Gazze yarattı.

Bu durum tam da İsrail’in arzuladığı gibi Filistin Cephesinin bölünmesine sebep oldu. Müslüman Kardeşler Cepheden ayrılarak Gazze’de Hamas kurdular. Diğer tarafta Yaser Arafat da el Fetih’i aldı. Sonra da birbirini öldürmeye başladıklarında aslında İsrail emeğinin karşılığını alıyordu.

Oysa Türkiye’nin Gazze ile esas alakası Kenan Evren’le başlıyor çünkü İran İsrail ve Amerika’ya sırtını dönünce Türkiye de bu “Yeşil Strateji”ye dâhil edildi. Türkiye de aynen Gazze’deki gibi Müslümanlaştırıldı. 1985’lerden itibaren sürekli dini kitaplar basılmaya başlandı. Çevrilmedik bir tefsir, hadis veya dini bir konuyu elan alan bir kitap bırakılmadı. Ben hatırlıyorum o zamanlar sürekli yeni kitaplar çıktığından almaya para ve okumaya da zaman yetiştiremiyorduk. O dönem Türkiye yeşilin tüm tonlarına boyanırken, kızıla çalan tek bir şey bırakılmadı ve bunun karşılığında o dönemde de Türkiye İsrail ile onlarca anlaşma imzalandı. Sadece 1993 – 1996 yılları arasında 12 anlaşma imzalandı.

O dönem Türkiye İsrail ile kaynaştıkça Gazze de dile gelmeye başladı. Önce Kudüs, sonra Filistin ve Gazze dile geldi. Bir elimiz İsrail’e çalışırken diğer elimizle “ah Gazze” diye dizimiz vuruyorduk. Yardım konvoyları gönderiyorduk. Bir yandan İsrail’i lanetlerken diğer yandan savaş uçağı pilotlarına ev sahipliği yapıyorduk. Bir yandan Gazze’ye yardım konvoyu gönderirken diğer yandan bunun parasını çıkarmak için İsrailli turistleri davet ediyorduk. Sürekli Gazze’ye yardım ederek bu halkı o kadar çok yardıma alıştırdık ki artık devlet olmayı bile ancak bir yardım olarak kabul edebilecek hale geldiler.

Yorumlar

Image
sade bir okuyucu
04.06.2011 / 16:05

benim fazla siyasetle işim olmaz ama gazze denince yine de tüylerim diken diken olur. o okullar, o camiler, o hastaneler beni üzüyor. sonra yardımm göndermeyi olmazsa olmaz olarak düşünüyorum. nerede gazze konusunda birileri yardım toplasa hemen ben de onlara birşeyler vermek isitiyorum. <br>şimdi düşünüyorum da, gazzedeki camileri kim inşa ediyor, okullar için kim çimento ve demiri veriyor? tabiki israil. adam yıkıyor, sonra gazzeli hani benim okulum diyor biz de yardım ediyoruz. Gazzeli o parayla israilden demir ve çimento alıyor. ben israile etmiş oluyorum. ben israilin demir satışına, israilin çimento satışına, ben israilin ders kitabı satışına, kısacası ben israilin herşeyinin satışına destek oluyorum. İsrail "gazze, gazze" diyerek müslümanları suistimal ediyorlar. bizim müslümanlar da bunu bile bile kabul ediyorlar. sadece gazzeye giden yardım, zekat ve sadaka milyonları buluyor. bununla geçinen o kadar çok kurum varki? adamların mesleği gazzeye yardım etmek.<br>kısacası savaş meydanında özgürlüğünü kaybetmiş bir halk hiç siyaset masasında özgürlüğünü kazanabilir mi? kendinize gelin. bu bir kandırmacadır. allahın adıyla, çocuğun göz yaşıyla sizi ve bizi kandırıyorlar. bir de bu halkı yardım olsun diye özgürlük veremeyeceğimize göre ne zamn bu yardım sömürüsü devam edecek? özgürlüğe gark oluncaya kadar mı?

Image
gazze sevdalısı
04.06.2011 / 10:37

İnsan bulları okuyunca en azından ben kendimden utanıyorum. Bazı yazaların inadına parmağını gözümüze sokması zoruma gidiyor. belki de müslümanlık böyle bir şey. evet isrtail gazze'deki camileri inşa etti. üsütüne islam üniversiteleri kurdu. tamam kabul ediyoruz. bu bizim aybımız bunu alenen yazmana gerek. bizim kutsalımızın israil menşeli, müslümanlığımızın israil ürünü olduğunu yazmana gerek. biz müslüman olduğumuz kadar, bizi müsülümanlaştıran israil kadar da siyonistiz. bu böyle zaten. ama biz namaz kılarken müslüman olduğumuz için şükrediyoruz, bir yahudu oyunu sonucu müslamanlaştığımız için kızmıyoruz. yahudi sebep oldu diye eski yoz halimize mi dönelim. hayır en azından ben müslümanlaştığıma şükrediyorum, bundan israil nasipleniyorsa bu allahın işi. verme ona hayrını, sebep olduğu müslümanlık için bir şey diyemem. Gerçi hoca efendi, amerikalıların dediği gibi "mentorumuz" müslümanlaşmamıza sebebiyet veren israil için hep güzel şeyler demiştir. gazze muhasarasında israilli çocuklar için gözyaşı döken ve ne kadar üzüldüğünü anlatan, mavi marmarayı israili rahatsız ettiği için tasvip etmeyen bir mentor yani hoca efendi, bu şekilde kendisini kalkındıra, şaha kaldıran siyonizme borcunu ödüyor. sonrada aerikayı keşfetmiş gibi onlarca güzel şiir yazmak "anjelizme" yalakalıktan başka bir şey değil. ölenler kimin için öldü diye sormayın, benim de cevabım en az hocanın efendinin cevabı kadar utanç verici olacaktır.<br>sonuçta yazarın yazısı ruhumu okşamadığından, cesaretime cesaret katmadığından, sarıldığım bir çok değerin yalan olduğunu gösterdiğinden, utanılacak ve saklanıck ayıplarımı ortaya çıkardığından beğenmedim. <br>iyi yazar beni, yalanımla mutla yaşamama yardımcı olandır. beni gazze için ağlatan, onlara verdiğim yardımın beni parangalarımdan azat ettireceğini vaat eden yazar iyi yazardır. <br>kısacası bu yazar kötü biri değil ama fena biri. kim bilir kaç kişinin gazze sevdasına şüphe soktu ve onların titreyip kendilerine gelmelerini sağladı. bu yüzden şüpheye gark olmuşken bu tür fena yazıların devamını diliyorum.

Image
abdurrahman ceylan
02.06.2011 / 20:31

ara ey kalbim <br>her an yeniden ara<br>gazze gibi yanarken içim <br>yakarırken anneler kan akarken o masmavi sulara<br>şimdi bütün çocuklar yetim<br>şimdi bütün gemiler mavi marmara<br> <br>ey yalnızca müminin kalbine sığan<br>ey rabbim ey firavunu sularda boğan<br>bin kez kurşun yesek bin kez çekilsek dara<br>asla dönmeyiz aşkın yolundan<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey rabbim ey firavunu sularda boğan<br> <br>artık bizdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>artık yepyeni bir yağmurdur ta içimizde yağan<br>artık gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey furkan doğan<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 20. mavimarmara ve necdet yıldırım için<br> <br>yara ey kalbim <br>bu hasret bu sonsuz yara<br>artık kanla yazılıyor en güzel haberlerim<br>artık kan karışıyor o masmavi sulara<br>artık kanla karışık tüm alınterim<br>artık bütün gemilerim mavi marmara<br> <br>bekler durursun beni bilirim ey ebedi barkım<br>ey sevgilinin dayanılmaz hasreti ey şahadet şarkım<br>artık karışsın benim de rubum o sonsuz bahara<br>bu duam bu şiirim kalmasın yarım<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey sevgilinin dayanılmaz hasreti ey şahadet şarkım<br> <br>şimdi bendedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>şimdi her gemide her yolda aşk için varım<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey necdet yıldırım<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 21. mavimarmara ve cevdet kılıçlar için<br> <br>kara ey kalbim <br>olmasın diye yüzümde hiç bir kara<br>şimdi kan kırmızı en beyaz haberlerim<br>şimdi kanla akıyor hayat o masmavi sulara<br>aşk için ölümüm hayatım sevincim ve kederim<br>aşka gider bu gemi aşka mavi marmara<br> <br>yıkılsın şimdi yıkılsın tüm firavun tahtlar ve taçlar<br>ey aşk yalnızca senin için işlediğim tüm suçlar<br>yalnız senin için kanar kalbimde bir tek yara<br>hazır senin için ölmeye yetimler yoksullar açlar<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey aşk yalnızca senin için işlediğim tüm suçlar<br> <br>şimdi kimdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>elbette bizim için denizler uçurumlar en uçlar<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey cevdet kılıçlar<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 22. mavimarmara ve ali haydar bengi için<br> <br>çıra ey kalbim <br>yalnzca aşk için yanar zindanımda bu çıra<br>şimdi kudüsü özleyen bir şehir gibiyim <br>ve kan nehir gibi akıyor o masmavi sulara<br>şimdi istanbulum şimdi bağdatım şimdi diyarbekirim<br>şimdi aşkın başkentinden şimdi mavi marmara...<br> <br>çizemez hiç bir ressam bu çavlanı bu rengi<br>ey aşk yalnızca senin için ömrümdeki her yenilgi her yengi<br>yalnız senin için çıktım en çıkılmaz dağlara<br>senin için bu kıyam bu şahadet ahengi<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey aşk yalnızca senin için ömrümdeki her yenilgi her yengi<br> <br>şimdi bendedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>yoktur bu mutluluğun dünyada dengi<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey ali haydar bengi<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 23. mavimarmara ve cengiz akyüz için<br> <br>nura ey kalbim <br>can kurban secde görmüş alınlardaki nura<br>şimdi her yer filistin ve şahadet her mevsim<br>şimdi kan yazıyor şiiri o masmavi sulara<br>şimdi şehitler der ki cennet kokar nefesim<br>cennetten bir bahçedir şimdi mavi marmara.<br> <br>daha nice cehennem söndürür bu göğsümüz<br>ey aşk tek senin yokluğunla kalırız yetim öksüz<br>yalnız senin için kalkarız en güzel halaylara<br>senin için yaşar senin için ölürüz<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey aşk tek senin yokluğunla kalırız yetim öksüz<br> <br>şimdi bizdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>bizdedir sonsuz şarkı ne dilsiziz ne köksüz<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey cengiz akyüz<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 24. mavimarmara ve fahri yaldız için<br> <br>hira ey kalbim <br>şimdi bütün gecelerin bütün kuytuları bize hira<br>şimdi cebrail değilse kapıları vuran kim<br>şimdi kanla okunuyor ayetler o masmavi sulara<br>gelsin şimdi bütün melekler el vurmasın lokman hekim<br>şimdi bütün gemiler mavi marmara.<br> <br>ey özgürlük gemisi ey düğünü bekleyen gelinlik kız<br>ey aşkın göğünde parlayan binlerce yıldız<br>karışır birazdan canımız ışıktan ırmaklara<br>ey ışık hızıyla yarışan hız<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey aşkın göğünde parlayan binlerce yıldız<br> <br>şimdi bizdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>sesimiz nefesimiz aşk için yalnız<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey fahri yaldız<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 25. mavimarmara ve cengiz songür için<br> <br>vera ey kalbim <br>aşk için bütün dünyadan ve candan vera <br>artık yokum uçsuz bucaksız bir vera içinde halim<br>maveraya akar gibi akıyor kan o masmavi sulara<br>şehit ki kurtulmuş bütün faniliklerden sağ salim<br>gemi ki mavi marmara.<br> <br>olacak olan olur her canlı bir gün ölür<br>ey çile ey vera içinde geçen yaralı ömür<br>açar kapısını birazdan öz yurdumuz mavera<br>görülür artık bugün hesaplar cennet cehennem artık görülür<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>ey çile ey vera içinde geçen yaralı ömür<br> <br>şimdi bizdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>aşk kadar sonsuz aşk kadar özgür<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey cengiz songür<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 26. mavimarmara ve çetin topçuoğlu için<br> <br>fora ey kalbim <br>aşka açılan bütün yelkenler fora<br>şimdi gözyaşı uçsuz bucaksız bir deniz şimdi sırılsıklam mendilim<br>ve gözyaşı gibi akıyor kan o masmavi sulara<br>artık aşktan başka hiçbir sözcüğe dönmüyor dilim<br>artık canımdan bir parça mavi marmara.<br> <br>artık ne keder ne kaygı heybem aşk dolu<br>kork benden ey batı ruhum büyük doğulu<br>işte devrimciler işte diriliş erleri bak sıra sıra<br>işte derviş yiğitler işte akıncı kolu<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>kork benden ey batı ruhum büyük doğulu<br> <br>şimdi bizdedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>yol çetin yol çile yol aşkın yolu<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey çetin topçuoğlu<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber<br> <br> <br>EBUZERAN 27. mavimarmara ve ibrahim bilgen için<br> <br>bora ey kalbim <br>aşk için birazdan en büyük bora<br>belki ben de görürüm peygamberi bu ara belki bu son şiirim<br>akar benim de kanım o masmavi sulara<br>hamdolsun sana ey rabbim herşey için ey kerim<br>gemiler gemiler önde mavi marmara<br> <br>selam olsun aşk için yaşayıp aşk için ölen<br>her sabah her akşam her ikindi her öğlen<br>aşk için kıyama duranlara<br>ölmeden önce öldük biz biliyor bilen<br>yine tam yol akdeniz yine mavi marmara<br>her sabah her akşam her ikindi her öğlen<br> <br>şimdi sendedir sıra ölüm aşk uğruna ölümse<br>şimdi ışık saçar her yana kan rengi gölgen<br>şimdi gülümse ey şehit sonsuza dek gülümse<br>gülümse ey ibrahim bilgen<br> <br>işte en önde en sevgili peygamber<br>işte ebuzeran işte gök ve yer<br>işte bütün şehitler<br>allahuekber

Image
i.özbek
02.06.2011 / 15:18

kardeş haklısın, Erbakan 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde yüzde 21.38 oy oranıyla 158 milletvekilliği kazandı ve birinci oldu. Anavatanlada flört etti, dyp ile de flört etti. bu arada kendisi 1.parti iken ona yakın anlaşma imzalandı. hem 1. parti hem de anlaşmadan payı olmayacak. kimi kandırıyorsunuz. imzalanan her anlaşma mecliste oylanır. meclisin oyladığı bir anlaşmayla alakamız yok demek halkı kandırmaktır. İsrail eninde sonunda Türkiyede ektiklerinin semeresini toplayacak. işte o azaman kimlerin hangi tarafta oalcağı da ortaya çıkacak.

Image
husam
02.06.2011 / 10:36

dostlar iyi hoş diyorsunuzda bu anlaşmaların imzlandığı tarihlerdeki başbakan tansu çillerdi rahmetli erbakan başbakanlığa 28 Haziran 1996 tarihinde geçti. 25 Haziran 1993- 6 Mart 1996 tarihleri arasında kurulan hükümetlerin başında hep tansu çiller vardı bu 12 anlaşmada o tarihler arasında imzalandı. hocaya iftira atmaktan vazgeçin artık

Image
sait hoca
01.06.2011 / 13:47

Türkiye'nin İsrail'le yapmış olduğu anlaşmalar aşağıda sunulmuştur.<br><br><br>Kültür Eğitim ve Bilim Alanlarında İşbirliği Anlaşması (14 Kasım 1993)<br><br>Karşılıklı Anlayış ve İşbirliği ilkeleri Muhtırası (14 Kasım 1993)<br><br>Çevre Sorunları ve Doğa korunmasında İşbirliği Anlaşması (11 Nisan 1994)<br><br>Telekomünikasyon ve Posta Hizmetleri Alanlarında İşbirliği (3 Kasım 1994)<br><br>Uyuşturucu ve Psikotrop Madde Kaçakçılığı ve Kullanımı (4 Kasım 1994)<br><br>Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliği Anlaşması (14 Mart 1995)<br><br>Tarım Ajanında İşbirliği Konusunda Mutabakat Zaptı (27 Haziran 1995)<br><br>Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması (22 Şubat 1996) <br><br>Serbest Ticaret Anlaşması (14 Mart 1996)<br><br>Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması (14 Mart 1996)<br><br>Çifte Vergilendirmenin, önlenmesi Anlaşması (14 Mart 1996)<br><br>Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Anlaşması (14 Mart 1996)

Image
a.mete
01.06.2011 / 09:41

hocam iyi güzel de neydi bu anlaşmalar? sizin bu dediğiniz anlaşmalar refah partisi ile israil arasındaki anlaşmalardı. siz anlaşmaları buraya yazın ben de israilin refahı kalkındırdığına inanyım.

Image
bir okuyucu
01.06.2011 / 09:16

hocam bunların hepsi yalan. Siz refah döneminin aslında israile hizmet ettiğini mi anlatmak istiyorsunuz. bunu daha açık yazabilirdiniz. merhum Erbakan israil uşağı olamadı. o döneminde anmlaşma falan da yapılmadı. esas anlaşmaları akp yaptı. o zamanın refah partisi bu ülkede temiz kala bilen nadir partilerden biri. <br>Anlaşma diyorsun. Hangi anlaşma?

Yorum Yaz