Yerel Seçimlere Doğru - 2
Yerel seçim tarihi yaklaştıkça siyaset daha da ısınıyor. Aday adaylıkları için partilere yapılan müracaatların ardından adaylarca hazırlanan kitapçık ve insörtler, gittiğimiz her yerde bulunan sehpaların üstünü süslerken, kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapılan reklam ve aday tanıtım çalışmaları da her geçen gün biraz daha artarak devam ediyor.
Mevcut hareketliliğin yaşandığı ve herkesin malumu olan iki partinin dışındaki partilerde ise henüz kayda değer bir hareket yok.
Seçimlere tam gaz hazırlanan iki partiden biri olup İktidar partisi olan Ak Parti’deki hareketlilik hiç kimsenin gözünden kaçmıyor. Bugüne kadar yaşadığımız hiçbir seçim öncesinde görmediğimiz bu hareketliliğin temelinde yatan neden, büyükşehir oluşumuzdur herhalde. Zira hemen hemen bütün aday adaylarının belki hayalini bile kurmakta zorluk çekeceğimiz projelerle ortaya çıkışlarına ve bu anlamda müthiş performanslar sarf edişlerine ilk kez tanık oluyoruz.
Değerli okurlarım, Ak Parti’nin parti içi demokrasisi adına yapılan ve bütün teşkilat üyelerinin oy kullandığı temayül yoklaması yapıldı.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin başkanlığını yaptığı 5 kişilik heyetin gözetiminde gerçekleşen bu oylamanın sonuçları burada açıklanmayıp, parti genel merkezine götürülüyor ama oylamayla ilgili olarak teşkilat üyeleri arasında uzayıp giden fısıltılardan kulağıma yansıyanlardan çıkardığım sonucun karşılığına koskocaman bir fiyaskoyu koymaktan kendimi alamadım.
Zira aday adayları arasından ya da aday adayları dışından üç isimi tercih ederek yazma hakkına sahip olan üyelerin önemli bir bölümü, aday adaylarının dışında olup halen görevlerinin başında bulunan bazı teşkilat yöneticilerinin isimlerini ön plana çıkararak yazdırdıkları söyleniyor.
Tabi ki bu bir iddia!
Sandıkların içinde kime ne oy kullanıldığı ya da kimlerin isimlerinin ne yoğunlukta çıkacağını doğrusu ne ben nede başkalarının bildiğini sanmıyorum. Şahsen ben bunu merak dahi etmediğimi de özellikle belirtmek isterim. Ancak yoklama sonrası yayılan fısıltılar aynen söylediğim gibidir.
Ve bu fısıltılar doğru ise eğer; gitmedikleri teşkilat, kendilerini ve projelerini anlatmadıkları salon bırakmayan aday adaylarının harcadıkları emekleri hiçe sayan bu davranışın hangi akla hizmet ettiğini anlayamayacağım doğrusu.
Kendi partileri adına aday adayı olup yine parti adına çalışmak isteyen isimlere tahammülün olmadığına yorumlanabilecek bu davranışın teşkilat içinde yer alan isimlere de ne gibi bir katkı sağlayacağını merek etmiyorum desem yalan olur herhalde.
Bir gazeteci olarak Büyüyen merakımı diğer taraftan ürettiğim cevaplarla gidermeye çalışıyorum. Dilerseniz ürettiğim bu cevapları maddeler halinde sizlerle de paylaşayım. Paylaşayım ki ürettiğim cevaplar, yanlışsa eğer lütfen bu yanlışımı sizler düzeltin.
1- Kimi teşkilat mensupları, temayül yoklamasında kendi adlarını yazdırarak gelecekte hayalini kurdukları mevkilere gelebilme adına genel merkeze akıllarınca mesaj göndermiş olmak için bu davranışta bulundular.
2- Yerel seçimlerde başarısız olacaklarına inanıyorlar ki bu inançlarından dolayı mevcut aday adaylarını istemiyormuş gibi görünüp dışarıdan bir adayın genel merkezce tayin edilmesinin onlar için iyi olacağını düşündüler. Böylece inanmış oldukları başarısızlık faturasının kendilerinden uzaklara kesilmesini şimdiden planlamış oldular.
Tüm partileri olduğu gibi Ak Partiyi de dışarıdan izleyen bir gazeteci olarak ve dikkat ederseniz isim dahi telaffuz etmeden duyduklarım ve konuşulanlar üzerine, okurlarım adına merak ettiklerime verdiğim cevaplar bunlar. Aday adaylarının harcadıkları emekleri göz ardı ettiğini düşündüğüm bu davranış şeklinin şehrimizin hoşgörüsüne yakışmadığı gibi Mardinimize de hiçbir katkısının olmayacağını düşünüyorum.
Saygılarımla...