Yarıyıl tatili ve kar sevinci!

KÖŞE YAZISI

Ne zamanki meterolojiden kar yağışına dair uyarı haberleri yayınlarız, çok geçmeden haberin altında ilk yorum ekleyenler öğrenciler olur, Gelen yorumun içeriği ise hiç deyişmez, "Okullar Tatil edilecek mi yada yarın okullar tatil mi?" Bu yıl da öyle oldu, üstelik sömestır tatiline 4 gün kala yağan kar, öğrencilerin özlemini de giderecek cinsten oldu; hem tatil, hem kar! deymeyin öğrencilerin keyfine!

İlk günkü aşırı kar yağışı ve birleşen tipi ile birlikte evden çok fazla çıkmak nasip olmadı çocuklara. Aslında bağlasan durmazlar çocuklar karı görünce ama bunda ebeveynlerin de engeli olunca; kar topu oynamak, kayak yapmak veya kardan adam yapmak gibi karla bütünleşen etkinliklerin yerini sadece karın yağdığını gösteren fotoğraflarla yetenildi.

Sonraki günlerde karın sefası iyiden iyiye çıkarıldı dersek yeridir. Havanın da oldukça soğuk olması nedeniyle de bir çoğu kar sefasını cefaya da çevirdi dersek yeridir. Hastalanan ve sömestır tatilinin ilk devresini yatakta geçiren öğrenci sayısı da oldukça fazla oldu. 

Çocuklar kara doymaz, zira bunu kendi çocukluğpumuzdan biliriz. Evden adım atmayacak duruma gelecek olsak dahi kar yağsın isteriz. Hem bunu sadece çocuklar değil, yetişkinler ve büyükler de öyle olmasını ister ki; bunu yine kendimizden biliriz!

Sömestır yani yanıyıl tatilinin ilk devresi yarı karlı yarı karsız geride bırakıldı. Kar yağacak uyarılarına karşın beklenen kar gelmekta nazlı davranınca ilk günlerdeki kar sevinci çocuklarımızın yanına kar kaldı temekle yetinilelim. Peki ya bundan sonra ne yapmalı çocuklarımız ya da daha doğru bir tabirle öğrencilerimiz. 

Uzmanlar der ki; 

  • Okul zamanı yapılamayan ya da ertelenen arkadaş buluşmaları ve kaynaşmaları bu günlerde yapılabilir.
  •  
  • Hafta içi her günü okul-ev arasında geçen çocuğunuz için tatilde “sokak günleri” olmalı. Ve o günler sokakta olunmalı. Gezilmeli, tozulmalı… Alışveriş yapılmalı, müzeler ziyaret edilmeli gibi…
  • Ailelerle birlikte keyifli sabah kahvaltıları olmalı.
  • Birlikte yemekler yapılmalı, kurabiyeler pişirilmeli, dolaplar toparlanmalı.
  • Tüm bunların yanı sıra da özgür günler olmalı. Mesela oyuncakların dağıtıldığı gün/dağıtıldığı an… Zaten dağıtmayı bilmeyen çocuk toplamayı nasıl öğrenecek öyle değil mi? 
  • Ama bütün bunlar yapılırken, ders tekrarına çok boğdurulmadan kitap da okunmalı hani!