Yapay Dünya
Aslında çok şey iyi değil, iyi gitmemektedir her ne kadar her şeyin iyiye doğru gittiğine dair kendimizi her an kandırsak da. Olumsuzluklar, yanlışlıklar, haksızlıklar, adam satmalar ve kayırmalar, liyakatsizlik, hoşgörüsüzlük gırla olmuş. Pahalık, zamlar, vicdansızlık, vurdumduymazlık, yapaylık başını almış gitmektedir. Bu kötü gidişata dur diyen yok. Bu iyiyi öldüren kötülüğe engel olmak isteyen de pek az kişi vardır. O az kişiler maalesef ortaya çıkıp gidişatı önleyememektedirler. Haliyle güzelim dünyamız hızlıca karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hâl almaktadır.
Kabul edelim ki eskisi gibi, birkaç yıl öncesine göre ekonomi ve hayat standardı iyi durumda değildir. Piyasalar allak bullak vaziyettedir. Elini neye atsan ateş pahası. (Kiralık) ev ve araba fiyatları günlük artmaktadır. Zam üstüne zam gelmektedir. Vergiye bile zam var! Dün satın almadığına bugün pişman oluyorsun. Bugün bilerek eline almak istemediğine yarın yakınında geçemiyorsun. Değersizlik bile değer kazanmaktadır bu kazan kazan dünyasında. Zengin zenginliğini perçinlemekte ve fakir ise fakirliğini daha da hissetmektedir. Ortada kalan kesim de iki dere arasında boğulmakla karşı karşıyadır.
Tüm bunların sebebi tabiki insanlardır. İnsanlar üretimi bırakıp tüketmek üzerine bir yaşam sürmektedir. İnsanlar eskiye nazaran çok değişmiştir. Doğal kaynaklar tükenmektedir. Yeşil alanlar azalmakta ve betonlaşan bir dünya yüzeyi filmini oynamaktadır. Komşuluk ilişkileri yok denilecek kadar azalmıştır. İnsanlar arasında güven konusu her geçen gün önemini yitirmektedir. İnsanlar birbirine selam veremez olmuş karşılaşırken. İnsanlar insanlıktan çıkmak için gayret üstüne gayret göstermektedirler. Birbirilerinden kaçmak için adeta yarış hâlindedirler.
Hep bir korku, bir endişe, bir kaçış peyda olmuş insanların yüzünde. Birbiri için ölen dostlardan eser yok. Arkadaşlık desen yerlerde sürünmektedir. Akrabalık ilişkileri bağını koparmış. Çocuklar toprakla, çamurla buluşmamaktadır. Çocuklarının dünyası varsa yoksa sanal dünya olmuş. Herkesin elinde akıllı telefon var, kimsede kitap yok. Bir masada yan yana gelenler bile telefonlarına hemen gömülüyor. Sohbetler ölmüş, duygular içtenliğini çoktan kaybetmiş.
Durdurulamaz bir biçimde yapay bir dünya inşa ediyoruz hepimiz. Bu inşa meselesinde hepimiz suçlu, hepimiz kabahatli, hepimiz sonuca etki edeniz. Masum olanımız yoktur!