Vizontele Mardin Mi!

KÖŞE YAZISI

Yılmaz Erdoğan’ın efsanevi filmi ‘Vizontele Tuba’yı hatırladım bir an. 

Sağ olsun, devletimiz kütüphanesi olmayan unutulmuş bir ilçeye bir kütüphane müdürü tayin eder. Müdürün atanması güzeldir tabi ama maalesef ki ilçede kütüphane yoktur!

Neyse, filmin analizini yapacak değilim ama delik olan kulağıma gelen bir haber, bu filmi hatırlattı bana işte. Ve bu filmin benzerini andıracak olan galanın pek yakında yapılması durumunda hep beraber üzüleceğimiz aşikardır. İşte bu yeni film seti, iki mekândan oluşuyor:

Mardin Devlet Hastanesi ve Nusaybin Devlet Hastanesi Başrolü, yüklenici firma ve değerli yetkililer üstlenmiş durumda. Başrol oyuncularının belirlediği istikamette başlatılması planlanan bu filmin mağdurları ise malesef ki halkımız olacak.

Hâlihazırda hizmet veren binaların yetersizliğinden dolayıdır ki yerlerine daha geniş imkânlara sahip ve özel hastanelere nispet edecek kalitede olan projeleriyle yeni hastaneler yapıldı. Birkaç ameliyatın aynı anda yapılabileceği ameliyathanelerden, yoğun bakım ünitelerine, diyaliz merkezlerinden duşlu, tuvaletli tek ve çift kişilik odalarına kadar her şey çok güzel!

Buraya kadarı takdir edilir.

Ancak;  

Gelin görün ki; bürokratik eksiklikler bu güzellikleri gölgeleyip, tedirginliğe çevirebiliyor.

Haber merkezimize ulaşan bilgiler ve gazetelere yansıyan haberler üzerine konuyu bir irdeleyelim dedik. Sıfır kilometre ve daha taşınılmamış olan hastanelerin alt yapı sıkıntılarından tutun da her türlü teknik sıkıntı henüz giderilmemişken bir şekilde alelacele hizmete sokulmak isteniyor. Hastanelerle ilgili haber yapmaya giden meslektaşlarımızdan, hastanede görev yapan yardımcı personellerden ve dahası bilgi edinebileceğimiz herkesten edindiğimiz izlenimler, hastanelerdeki eksiklerin had safhada olduğunu ve bu halleriyle bir sağlık hizmetini kesinlikle aksak yürüyeceğini gösteriyor.

Herhalde verilen sürede tamamlanamayan tesislerin açılışı için yukarılara mahcup olmamak adına ya da bilemeyeceğimiz bir nedenle geçici kabulünü yapmak, birçok hastanın da sağlığını risk altına sokacak gibi duruyor. Hastanelerin içindeki bir yığın eksiklik bir yana dursun, alt yapılarıyla ilgili olarak da MARSU'dan edindiğimiz bilgiler, gerekli olan alt yapı çalışmasının istenen zamanda bitirilemeyeceği yönünde.

Hal böyleyken yangından mal kaçırırcasına bir kabulle bu güzelim hastaneleri kör topal bir şekilde faaliyete sokmaya çalışmak akıl karı değildir.

Üstelik mevcut binaların da teknik ekipmanları yeni binalara taşınıyor olduğundan bunlardaki hizmet de durma noktasında. Yeni hastaneye taşınma sürecinde Nusaybin’de yaklaşık bir haftadan beri acil durumlar dışında ameliyatlar yapılamıyor. Benzer sıkıntılar Mardin Devlet Hastanesi’nde de mevcut.

Ne dersiniz! Galaya çıkmadan önce, bu filmi bir daha gözden geçirilmek üzere yönetmene mi gönderelim, yoksa mendilimizi alıp ağlaya ağlaya seyretmeye mi gidelim. Ya da ‘bir ihtimal daha var’ şarkısı eşliğinde kalemimizi, kameramızı makinamızı hazırlayıp, bir film eleştirmeni edasıyla hazır olmayan hastanelerden bir biri ardına patlatılacak SağlıkSIZlık skandalları haberleriyle Mardinimizi ibreti aleme bir de bu yönüyle mi duyuralım.