Vicdanımı dinleyeceğim...
Son günlerde bazı köşe yazarı dostlarımız, oylarının rengini köşelerinde kamuoyuna açıkladılar.
Kimisi, 9 yıl önce Türkiye’de olan biteni çabuk unutmuş olmalı ki, beklenti çıtasını yüksekten tutarak hayal kırıklığına uğradıklarını belirtmişler.
Haber peşinde koşan biz gazetecilerin, köşe yazılarından ziyade, haberleri tarafsız ve objektif bir şekilde, siz değerli okuyuculara ulaştırmak gibi önemli bir görevi bulunmaktadır.
Bu gibi durumlarda habercinin en önemli avantajı, elinde tutuğu arşividir.
Dolayısıyla, yılın 365 günü sizlere sunduğumuz objektif veriler, seçimde bir tercih veya bir fikir sahibi olmamıza da yardımcı olurlar.
Ben de, elimdeki arşivlerden yola çıkarak, çok değil, 9 yıl önce 9 yıl sonra karşılaştırması yaptım ve oyumun rengi şimdiden ortaya çıktı.
AK Parti..
Nasıl mı vardım bu karara?
Geçmişi biraz karıştırarak ve vidan terazimi kullanarak..
Beş dil bilip te, yabancı devlet adamlarının dizlerinin dibinde suspus olan değil, sadece "one minute" diyerek dünyayı sallayabilen lideri gördüm şu 9 yılda..
Başçavuşun korkusundan titreyen siyasetçilerin olduğu bir Türkiye'den; gizli planları olan generalleri cezaevine gönderen bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Bir gün sonrasında başımıza neyin geleceğini kestiremediğim bir Türkiye'den, 12 yıl sonrasını planlayan Türkiye gördüm şu 9 yılda..
2001 yılı ekonomik krizinin ardından batan gemi görüntüsü veren bir Türkiye’den, dünyanın 16.büyük ekonomisi haline gelen bir Türkiye gördüm son 9 yılda..
Tek haneli enflasyonu, azaltılmış vergi yükünü, bol sıfırlı değil, saygın Türk lirasını, zarardan kara geçirilen devlet bankalarını, düşen faizleri, 4 kat artan ihracatı, düşen kamu borçlarını, kişi başı milli gelirin 3 kat arttırıldığı bir Türkiye gördüm son 9 yılda..
Haberin ve habercinin baskı altında tutulduğu bir Türkiye’den, hakarete varmadıkça eleştiri hakkını veren özgürce kullanan bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Kürt kimliğinden bahsetmenin bile yasak olduğu bir Türkiye’den, Kürtçe kanal, ulusal bazda Kürtçe şarkı yarışması düzenleyen bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Doğu ve batıdaki çocukların arasında gönül köprüsünün kurulduğu, ücretsiz ders kitapların, artan derslikleri ve dünya standartlarında üniversiteleri, eğitime rekor bütçe ayrılarak eğitimde teknolojik devrimin gerçekleştirildiği bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Bilinçsiz bir tarım politikasından, tarımda dünyada 8.sıraya yükselmiş, Köydes-beldes gibi büyük projeleri başarıyla yürütebilen bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..,
Engelli ve yaşlı maaşını evlere götürüldüğü, kadına pozitif ayrımcılığın tanındığı bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
112 acil servisin faal hale getirildiği, aile hekimliğini hayata geçirildiği, dört kat arttırılan sağlık bütçesiyle köhne hastane yapısından konforlu ve teknolojik hastane odalarına sahip bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Duble yoları, hızlı trenleri, sadece zenginler değil, herkes binsin diye otobüs biletinden ucuz uçak yolculuklarını, tüp geçitleri, yerli uydusunu yapan bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
AB yi hayal ve hasret olmaktan çıkartan, komşularıyla dost ilişkiler kuran, itibarlı bir dış politika yürüten, pek çok ülkeyle vizeleri kaldıran bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
Basit bir savaş aracının en küçük bir parçasında bile dışa bağımlı iken, insansız hava aracını üreten, savaş gemisi ve helikopterini üreten, savunma uydusunu yapan, mobese güvenlik sistemi ile suç oranını düşüren bir Türkiye gördüm şu 9 yılda..
İsrail’de Türkiye’yi kötüleyen politikacılar yerine Fransa’da Fransa’yı eleştirebilen haysiyetli bir lider gördüm şu 9 yılda..
Evet dostlar…!
Anayasa referandumunda yetmez ama evet demiştik.
Huzur ve istikrar devam etsin istedim.
Yepyeni, özgürlükçü bir anayasa istiyorum.
Hatta bunlarda yetmez, daha fazlası demek için istikrarın devamını arıyorum.
Vicdanımla ölçtüm ve tarttım, Ne yaptıysam ağırlığı AK Parti’ye çıktı.
13 Haziran’da başımı yastığa huzurla koymak için AK Parti’yi tercih ettim.
Sevgiyle kalın..