Ümmetin Umudu, Güveni Ve Son Kalesi

KÖŞE YAZISI

            Suriye’de ikamet eden ve aslen Suriyeli olan bir öğretmen arkadaşımla konuşuyorum telefonda… Konuşmanın seyri ülkemin gündemine geldi… Arkadaşım, Türkiye’de olup bitenleri el- Cezire televizyonundan takip ettiğini, olan bitene çok üzüldüğünü söyledi ve ardından “Allah Recep Tayyib Erdoğan’ı başınızdan ve başımızdan eksik etmesin, Allah onu korusun, ona yardım etsin” şeklinde dua etti… Bunun üzerine ben kendisine “başımızdan” kelimesini neden kullandığını sordum merakla…

 

            Ümmet bilincinin kendisinde diri olduğu Suriyeli kardeşim aynen şunları söylüyordu bana:

 

           “Üstadım! Habiller çıktı bizden Kabiller katlettiler… Ömerler çıktı bizden hançerlediler… Osmanlar çıktı bizden evini bastılar, Kur’an okurken şehid ettiler... Aliler çıktı bizden suikast düzenlediler, faili meçhul bir cinayetle hayatına son verdiler… Hüseyinler çıktı bizden Kerbela’da tuzağa düşürdüler, şehid ettiler… Ne zaman başımıza adam gibi bir adam gelse, zalim hainler onu devirmek için birleştiler…

 

          Üstadım! Kardeş kavgasına tutulmuştuk bir zamanlar… Hz. Ali ve Muaviye karşı karşıya gelip savaştılar… Binlerce Müslüman birbirlerine kıydılar… Zalime karşı sallamaları gereken kılıçları kardeşlerine salladılar… Yıkıldılar… Yıkıma uğradılar…  Ümmetin yüzyıllarca sürecek ihtilafını başlattılar… Ümmetin vücudunda kapanmaz bir yara açtılar… Zalimler hep bu yarayı kaşıyıp durdular… Müslümanların kaynaşmasına engel oldular…

 

          Üstadım! Ümmet yıllar yılı sahipsiz kaldı… Osmanlı yıkılalı beri kimse bu ümmete sahip çıkmadı… Ümmet dağıldı… Müslümanların arasına fitneler saçıldı… Ümmetçiliğin yerini ulusalcılık aldı… Milli duygular dini duyguları solladı… Ümmet için kuruldu kurtlar sofrası… Müslüman milletler birbirlerinden uzaklaştırıldı…

 

           Üstadım! Başlarımıza batı uşağı yöneticiler atandı… İslam coğrafyası zayıflatıldı… Ümmet bir avuç Yahudi’ye pazarlandı… Yahudi gittikçe palazlandı, gücüne güç kattı… Her gün zulümlerini katladı… Çünkü ABD tarafından dokunulmazlığı vardı… Başımızdaki hainlerde bizleri ve doğmamış neslimizi batıya, batıla sattı… Müslümanlar her gün ölüm haberleri ile uyandı, yattı… Sabrımız taştı ama elimizde sadece taş vardı… Kimse bizi dinlemez, bakmaz, muhatap almazdı… Derdimiz içimize akar, yüreğimiz yanardı… Ama şimdi durumlar farklı…

 

         Üstadım! Artık ümmet uyandı… İslam coğrafyası kıyama kalktı… Ümmet bilinci ayaklandı… Ulusalcılık ve kavmiyetçilik yerini İslam kardeşliğine bıraktı… Artık zalimlerin tahtı sallanmaya başladı… Müslümanlar imanın en büyük güç olduğunu anladı ve Allah’a dayandı… Ümmet bilincinin dirilmesi zalimleri kaygılandırdı… Müslümanlar oynanan oyunların farkına vardı… Kaybettiği değerleri aramaya başladı…

 

          Üstadım! İslam ümmeti kendisini toparlayacak, bir araya getirecek, birleştirecek bir lideri aradı durdu… Erbakan’ı duyunca umutlandı… Ama Erbakan’a fırsat tanınmadı… Arap dünyasından ümmete liderlik edecek bir lider maalesef çıkmadı, çıkamadı… Çıkanlar olsa da idam sehpalarında ağırlandı, hapishanelere kapatıldı…

 

             Üstadım! Şimdi Erdoğan çıktı… Ümmetin sesi, nefesi, kimsesi olarak tanındı… Cesareti, kişiliği ve mertliği ile nam saldı… Süper güçlere baş kaldırdı… Ümmetten yana tavır takındı… Mazlumlara el uzattı, ümmetin derdi ile yandı… Önüne konulan engelleri bir bir aştı… Duruşundan şaşmadı… Zalime yanaşmadı… Ümmeti satmadı… İsrail’e kaş çattı… ABD ve batılı güçleri şaşırttı… İslam için çalıştı, mazlum halkları her tarafta kolladı…

 

           Üstadım! Erdoğan, ümmetin sevinci, güveni, umudu oldu… Ümmet aradığını onda buldu… Onu dualarının başına koydu… O sadece sizin değil, Arapların değil tüm Müslümanların lideri oldu… Ümmet üzerine oynanan oyunları bozdu…

 

          Üstadım! Allah için başbakanımıza sahip çıkın… Ümmete sahip çıkan tek lider o… Eğer o başarılı olursa Filistin kurtulacak, Suriye kurtulacak, Mısır kurtulacak, Müslümanlar kurtulacak… (ağlayarak) Recep Tayyib Erdoğan umudumuz, güvenimiz, son kalemiz, son destekçimiz… (iç yanıklığı ile) Ya rab! Ya rab! Ya rab! Recep Tayyib Erdoğan’ın düşmanlarını dağıt, oyunlarını boz ve ona zafer ver…(duasında bulundu)

 

         Suriyeli kardeşim sözlerine devamla şunları söylüyordu:

 

             Üstadım! Eskiden mezhep farkına bakmaksızın İran’ı kurtarıcı görüyor, dost biliyorduk… İran’ı islam ümmetinin yılmaz, yıkılmaz kalesi olarak görüyorduk… Ama son gelişmelerde gördük ki yanılmışız… İran’ı çok yanlış tanımışız… Sırf mezhep ve devletlerinin çıkarı için Zalim Esed’i destekliyorlar… Bizi öldürmeleri için asker gönderiyorlar… Ümmet diye bir kavram bilmiyorlar… Lüban’ın Hizbullah’ına da öyle bakmıştık… Nasrallah’ı göklere çıkarmıştık… Sonra saf olduğumuzu ve kandırıldığımızı anlamıştık… Hizbullahın listesine düşman diye yazılmıştık… Hizbullah ve İran’ın Katil Esed’e destek verme ihanetleri ile sarsılmıştık…

        

              Üstadım! Yarını Allah bilir… Dileriz ki Erdoğan onlar gibi değildir… Onlar gibi olmadığı da görülmektedir… Maalesef şimdi çok kirli bir ittifak ile mücadele etmektedir… Tarihin hiçbir döneminde böyle bir zulüm ve ihanet görülmemiştir… ABD, İsrail, İran, Hizbullah ve Fethullah, Erdoğan aleyhinde birleşmiştir… Birbirlerini asla sevmeyen ve her fırsatta birbirlerini lanetleyen bu güçlerin Erdoğan aleyhinde birleşmesi Erdoğan’ın hak yolunda olduğuna alamettir…

 

          Üstadım! Olaylara sen benden daha vakıfsın… Son yolsuzluk operasyonlarında Erdoğan’ın İran’la anlaştığını, onlarla işbirliği yaptığını, onların adamı olduğunu anlatmak istediler… Suriye konusunda ümmetin gözünden düşen İran’ı, Erdoğan ile aynı karede gösterip Müslümanların Erdoğan’a olan güvenlerini bitirmeye, onu ümmetin liderliğinden düşürmeye yeltendiler… Maalesef eski düşmanlar birleştiler… Şeytan’ı, ABD’yi lider seçtiler…

 

         Üstadım! Şimdi biz tüm Araplar, Recep Tayyib Erdoğan’ın dirilmesini, güçlenmesini ve bizleri de başımızdaki şerirlerden kurtarmasını bekliyoruz...  Biz bize yönelen, Ümmetin derdi ile dertlenen Erdoğan’ı unutmayacağız, onu bırakmayacağız, gece namazlarımızda dualarımızın başına koyacağız ve ümmeti düşünen her birimiz,  her gün Türkiye için teheccütteyiz, beddua eden Fethullah’a karşı duadayız… “Ya rab! Erdoğan’ı ve arkadaşlarını başarılı kıl” diye el açmaktayız…

 

          Suriyeli bir öğretmenin dünya siyasetini ve Türkiye gündemini değerlendiren bu konuşmasını size aktardım, çünkü bu değerlendirme ve tespitlere hayran kaldım… Suriyeli bir kardeşimin başbakanımız hakkındaki düşüncelerini duyunca kendimden utandım… İçimizdeki Amerikalıların, ümmeti ılımlı islamla yontmaya ve ümmeti yolmaya kalkanların yaptıklarına daha da kızmaya başladım…

 

          Suriyeli kardeşimin dediği gibi:

     

           “Erdoğan, ümmetin umudu, güveni ve son kalesidir…”