Teşekkürler Sayın Öz!

Ergenekon davasının efsaneleşen savcısı Zekeriya Öz, HSYK’nın son kararnamesinde Başsavcı Vekili rütbesi verilerek davadan alındı.
Her ne kadar terfi yoluyla bile olsa bu resmen bir görevden alma operasyonudur.
İlk başta söylemek istediğim bu operasyonun çok yanlış bir uygulama olduğudur.
Zekeriya Öz, bu ülkede kimsenin cesaret edemediği bir dönemde Ergenekon yapılanmasının üzerine cesurca gidebilmiş, iktidarın da bu davanın arkasında sağlam bir şekilde durması sayesinde çok radikal kararlara imza atmış bir isimdir.
Tarih boyunca kimsenin el atmak şöyle dursun, dile getirmeye bile kolay kolay cesaret edemediği derin yapılanmalara karşı korkmadan gidebilmiştir.
Onun takipçiliği ve kararlılığı olmasa Ergenekon diye bir dava da olmayacaktı.
Danıştay saldırısı, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması gibi pek çok karanlık olay arasında irtibatı ortaya çıkaran kişi de yine Savcı Öz olmuştur.
Şemdinli saldırısı ile ilgili iddianame hazırlayan Van savcısı Ferhat Sarıkaya’nın başına gelenleri görmesine rağmen korkmadı; Sarıkaya olayında büyük bir hata yapan hükümet de arkasında durunca Cumhuriyet tarihinin en önemli davasını rahatça yürütebildi.
Sürekli bir kesim basın tarafından suçlandı, yürüttüğü dava üzerinden hedef gösterildi.
“Binlerce sayfalık iddianame mi olurmuş” dendi, “profesörler, gazeteciler mi darbe yapacakmış” gibi ucuz propagandalarla yıpratılmaya çalışıldı.
Sanki bu ülkede hiç darbe yapılmamış, darbeyi sadece askerler yapmış, darbenin altyapısını basın, bir takım STK’lar ve üniversite hep birlikte hazırlamamış gibi konuşuldu.
Delillere “kâğıt parçası” dendi.
Yer altından çıkan silahlara “soba borusu” muamelesi çekildi.
Dava sürekli olarak sulandırılmaya çalışıldı.
Ama Savcı Öz geri adım atmadı.
Onun yürüttüğü bu dava sayesindedir ki artık bu ülkede hiç kimsenin dokunulmazlığa sahip olmadığını, görevi, rütbesi, payesi ne olursa olsun hukuk karşısında bir gün hesap verebileceğini görmüş olduk.
Bir mit olarak kafamıza yerleşen “derin devlete kimse dokunamaz” algısını yerle bir etti.
Her ne kadar sonunda “kurban” olarak seçilip davadan alınmış bile olsa Zekeriya Öz, Türkiye hukuk tarihine adı not edilecek bir hukuk adamı olarak bilinecektir.
Türkiye hukuk ve yargı camiasının, İstiklal mahkemelerinin üç Ali’si, Başol, Savaş ve Yalçınkaya gibi utanç kaynağı isimlerden ibaret olmadığını göstermiştir.
Vefasız ve çabuk unutan bir toplum olarak bilinsek bile, Zekeriya Öz’ün hukuk ve demokrasi tarihine geçen cesaretini saygıyla selamlıyoruz.
Teşekkürler Zekeriya Öz.