Söz Dinlemeyen Çocuğa Yaklaşmak

KÖŞE YAZISI

Söz dinlemeyen çocuklar, birçok ailenin ortak problemlerin başında gelir. Ebeveynler; çocuklarının, kendilerini dinlemediğinde yahut söylediklerini duymazdan geldiklerinde, gerilme ve sinirlenme noktasına gelindiğinden bu durumunda iletişimde kopukluk ve olumsuz etkilenmesi sonucunda hiçbir işe yaramadığı gibi sorunların daha da derinleştiği görülmektedir.

Öncelikle ebeveynlerin amacı kendi sözlerini direterek dinletmek, otoriterlerini göstermek ya da sağlamak olmamalıdır; bunu hisseden her çocuk karşısındaki ebeveynle adeta inatlaşmaya gitme yolunu seçer. Ona söz geçirmek için değil, onunla iletişim kurmaya ve duygularını en iyi şekilde anlamaya çalışılmalıdır.  

Anne babalar çocuklarını en iyi tanıyanlardır. Ne zaman sözlerini dinleyip ne zaman dinlemeyeceklerini bilir(ler). Sözünü dinlemeyeceklerini düşünüldüğü anlarda çocuklarınızdan oldukça birşeyler istemeyin ki, sizleri de dinlememeyi kendilerince alışkanlık haline getirmesinler.

Çocuğunuz sizleri ve söylediklerinizi dinlemiyorsa eğer, kesinlikle öfkeye kapılmamanız ve kendinizi de değersiz hissetmemeniz gerekir. Sizleri dinlemeyen çocuğa yapılan baskı onu pes ettirmez, öyle ki ona ciddi manada zarar vermiş olunur. Ayrıca çocuğunuzu kendinize karşı kışkırtmış olursunuz. Böylesi durumlarda öncelik çocuğa biraz zaman tanınmasıdır.

Sizleri dinlemeyen çocuğunuza, onunla tekrardan güzel bir bağ kurmanız adına, onun hoşlandığı ve sevdiği şeyleri isteyerek ki, onunda keyif aldığı şeylerin istenildiği gördüğü anda daha da yakınlaşmış ve sakinleşmiş bir durumla size doğru adım atmış olur. Bu da şunu gerektiriyor; çocuğunuzun sizlere uyumla davranılmasını istiyorsanız eğer, ona en iyi ve güzel şekilde uyum sağlanacağı konulardan oyunlardan ya da isteklerden başlanılması gerekir. Bu da güzel sonuçlara sebebiyet verecektir.

Kendisi dinlemeyen çocuk, başkalarını da asla dinlemez. Çocuğunuzun sizleri dinlemesini istiyorsanız eğer, onu dinleyin, ona yaklaşın, ona sarılın, onu sevin. Çocuğunuzla yakın olun. Çocuklar kendilerine yakın buldukları kişileri dinlerler.

Bu sebeple çocuklara karşı sözlerin tesirli olmasında, onlarla kurulan iletişim dilinin önemi çok büyüktür. Çocukların en temel ihtiyaçlarını düşünerek, onlara her vakit olumlu ifadelerle hitap edip yakınlaşmak kuşkusuz daha da etkili olmaktadır. Her koşulda kabul edildiğini ve sevildiğini hisseden her çocuk asil davranışlar sergilerler. Çocuklara sürekli komut verilmesi onlarıda söz sağırı yapacaktır. Bazen sessizliği seçmek, sarılmak ve güzel duygularını bu şekilde çocuğa yansıtmak gerekir.  

Unutmamak gerekir, çocuklarda söz dinlememe davranışlarında sebep ne olursa olsun farketmeksizin, en iyi çözüm yolu sevgiyle, saygıyla, değer vererek onu dinleyerek ve sarılarak destekleyecek olan bir ebeveynin var olmasıdır.  

Makalemi başarılı yazar Halil Cibran’ın Ermiş kitabından şu sözle bitirmek istiyorum:

Ne geri gider yaşam ne de oyalanır dünle. Sizler yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklardır.”

Geleceğe fırlattığınız her canlı ok, hayalinizi kurduğunuz tüm güzel hedeflere ulaşması dileğiyle

Vesselam.