Şimdi Kardeşlik Zamanı
19 Haziran 2013 Çarşamba günü tarihi bir gün Mardin için.
Yaklaşık iki ay önce Başbakanlıkça verilen karar doğrultusunda başlatılan hummalı çalışmanın semeresinin verildiği gün.
Onlarca kurum ve kuruluş gecesini gündüzüne katarak, mesai mefhumunu aşarak adeta zamanla yarıştı.
Engebeli, dağlık arazinin tesviyesi, tesislerin kurulması, gerekli insani gereksinimlerin karşılanması için tüm detaylar hesaplandı…
Bir su kuyusu açıldı ama tedbiren ikinci bir kuyu daha açılarak su probleminin yaşanmaması için yedeklendi.
Banyolar, tuvaletler, çamaşırhaneler, sağlık tesisleri, güvenlik noktaları, , gıda depoları, soğutucular, personel konteynırları hazır hale getirildi.
Yollar ve zemin sıkıştırıldı, yol ve çevre güvenliği için her türlü tedbir alındı.
Müftülük personeli onlarca imam, doğru iletişim ve tercümanlık hizmetleri için heyecanla bekliyorlar.. Milli Eğitim personeli, kütüphane müdürü, Kaymakamlık personelleri, özel idare çalışanları hepsi de kendilerini bekleyen hizmete hazırlar.
Özel güvenlik elemanları, polis ve jandarma orada.. Güvenlikte zafiyete izin vermek istemiyorlar. Başka yerde istismar edilen hususların başında güvenlik olduğu ve bu konuda ihmalin affedilemez olduğunun farkındalar.
Sağlık personelleri, sağlık hizmetinin daha ilk başta sunumu için hazır bekliyor. Çocukların aşıları, çevre sağlığı, bulaşıcı hastalıklar, ileri merkezlere hasta nakilleri gibi hizmetler için tüm tedbirleri almışlar.
Gecenin ilerleyen saati; 21.30. Ve derken konvoy halinde ilk kafile giriş yaptı…
Suriye’de yaşanan baas zulmünden can havliyle kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizin topluca misafir edileceği “Midyat Kampı” böylece fiilen hizmete girmiş oldu.
* * *
18 Mart 2011 tarihinde Der’a da başlayan ve giderek tüm Suriye’yi kapsayan ‘devrim dalgası’ büyük insani dramlarla devam etmektedir.
Suriye’de yaklaşık beş milyon insan evinden-yuvasından kopmuş, iki milyon insan ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığınmış ve milyonlarcası sefalet ve hastalıklarla pençeleşmektedir.
Suriyeli muhacirlerden ülkemize sığınanların sayısı yaklaşık yarım milyon civarındadır. Bunların iki yüz bin kadarı hazırlanan kamplarda; diğerleri ise başka türlü misafir edilmektedir.
Mardin ve ilçelerinde yaklaşık yirmi bin Suriyeli kardeşimiz misafir edilmekte ve bunların hepsi de -çoğu akrabalarının- evinde kalmaktadır.
Bunun sosyal, ekonomik, güvenlik ve psiko-sosyal açıdan bazı mahzurları da yok değil. Ama bunlar tabii ki istisnai durumlardır. Bu güne kadar geneli etkileyen bir sıkıntı olmadı hamd olsun. En kolay entegrasyonun hatta bütünleşmenin örneğini yaşatıyor halkımız.
Daha önce Saddam’ın zulmünden kaçarak ülkemize sığınanları da kucaklamıştık…
Ülkemiz içerdeki problemlerini ikna ve diyalogla çözme, katılımcı ve adil yönetimi esas alma ilkesini öne çıkartmakla dışarıya karşı daha mukavemetli hale gelmiştir. Bu politikaların sabote edilmesine içeriden ve dışarıdan heveslenenler olacaktır.
Reyhanlı katliamıyla başlayan ve Gezi isyanlarıyla sürdürülen olayların bir çok nedeni sıralanabilir. Ama arka planında Kürt sorununun barışçı çözümü ile Suriyeli mazlumları himaye etmemizin olduğu da bilinmektedir.
* * *
Başta Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız olmak üzere tüm devlet ricalimiz Suriye’den gelen kardeşlerimize misafirlerimiz demeyi uygun bulmaktadır.
‘Misafir’ kavramının medeniyet perspektifimiz ve geleneksel kodlarımızdaki çağrışımlarını hem hemşerilerimiz, hem de ilimizdeki idari ve güvenlik yetkililerinin çok iyi idrak ettiğini bu vesileyle yeniden görmüş olduk.
İlde sayın Valimiz, Midyat’ta da sayın kaymakamımız her vesileyle misafirliğe dikkat çekerek ‘güler yüzlü karşılama’ya vurgu yaptılar. İcraatların da bu minvalde olmasına özen gösterilmesini istediler.
Halkımız güler yüzle Suriyeli misafirleri bugüne kadar evlerinde ağırladı. Devletimiz de güler yüzle ağırlamaya vurgu yapıyor. Bundan mutlaka sinerji çıkar ve hayırlı neticeler verecektir.
Midyat kampının iki ay gibi kısa sürede kurulması için zamanla yarışarak büyük fedakarlıklarda bulunan ve buna emek veren herkes: özellikle de Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl ile Mardin İl AFAD Müdürü Davut Esen büyük bir takdiri hak etmişlerdir.
İlimizdeki tüm Sivil Toplum Kuruluşları, halkımız ve resmi kurumlarımız daha çok dayanışma ve işbirliği içinde bulunarak bu tarihi ve zorlu sınavı başarıyla geçecektir inşallah.
Asr-ı saadette yaşanıp sitayişle andığımız, tarihimizde tekrarlanan ve bugün de karşılaştığımız durumu ifade eden iki kavram;
Ensar ve Muhacir.
Bugün muhacire ensar olma zamanıdır.