Silinmesin Hiç Minik Yüreklerden Adım
Ben öğretmenim,
Benimle anlam bulur
Sarı siyah beyaz dünyanın bütün renkleri
Benimle yaşanır
Hayatın hem hüzünleri hem sevinçleri
Ben öğretmenim,
Emekle sürdüğüm, gözyaşlarıyla suladığım
Benim, ilimden irfandan bahçelerim var
Benim bahçelerimde açar
Ayşe, Meryem, Emine, Mervan, Ali
Yaşamın bütün çiçekleri
Hatırlar mısın Mehmedim, Zeynebim
En ön sırada oturan kara gözlü Fatma
Ya sen arka sıradaki yaramaz Musa
Tepenin yamacına kurulu köyünüzde
Elimde tahta bavulum
Teneke yamalı sınıf kapınızdan içeri girdiğim anda
Varlığım armağan olmuştu size.
Kara tahtalar önünde solup giden gençliğim
Tebeşirli ellerim
Damı akan lojmanlarda geçen uykusuz gecelerim
Neyim varsa hep sizin.
Muhtar emmi, Halime kadın
Köyün tek bakkalı Rıza
126 Baver, 480 Elif
Numarasını bir türlü ezberleyemeyen İsa
Eskisi gibi gülüyor musunuz hala?
Arada sırada beni hatırlayıp anıyor musunuz?
Soluk albümlerden izliyor musunuz beni?
Görüyor musunuz uğrunuzda yaktığım gemileri?
Yıllar geçti aradan
Ben hala o tepenin yamacında sizi seyrediyorum
Biliyor musunuz?
Ben öğretmenim,
En içli ayrılık hikâyelerini ben yaşayarak yazarım
Depremler olur güzel yurdumda
Enkazlar altında ben kalırım
Savaşlar yaşanır
Patlayan her kurşunla ben ölürüm
Ne gam
Ne gam bana ayrılık, deprem, ölüm
Acılar benim olsun da hep
Bir hatıram kalsın tek
Silinmesin hiç o minik yüreğinizden adım.