diorex

Sigara İçmeyenlerin Dikkatine!

Sigara İçmeyenlerin Dikkatine!

Sevgili okurlar, yazımın başlığı mutlaka dikkatinizi çekmiş ve içinizden “neden sigara içenler değil de içmeyenler” dediğinizi duyar gibiyim.

Beni tanıyanlar bilir, yıllardır sigara ve benzeri her türlü kötülüğe karşı mücadele etmişimdir. Bundan sonra da ömrüm yettiğince mücadeleye devam edeceğim. Bu mücadelem sigara içen kişilerden ziyade, içtikleri madde ile olacaktır. Yani ince bir kâğıda sarılarak içilen zehirli maddeye karşı.  

 

Ben şuna kesin olarak inanıyorum ki, sigara içilen yerde sağlıktan söz edilemez. Yani hem sağlık, hem sigara bir arada olamaz.

Benim, Mardin Yeşilay Cemiyeti Başkanı olarak hedefim, daha sağlıklı bir dünyada yaşamak, daha sağlıklı nesiller yetiştirmektir. Bu görev aslında sadece benim değil, her vatandaşın, aynı zamanda devletin de önde anayasal görevidir.

Ben bu noktada özellikle sigara içmeyenlere bir hatırlatmam vardır:

Sağlığa zarar verecek dumanlı bir ortamda yaşamak hepimiz için zararlıdır. Hepimiz aynı havayı teneffüs ettiğimiz için mutlaka zarar görmüş oluruz. Hiç kimse “bana ne”, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın”, “her koyun kendi bacağından asılır” deme hakkına sahip değildir.  Bu tutum dinen, kanunen, aklen de doğru değildir. Çünkü aynı gemide yaşıyoruz.  Böyle ortamlarda mutlaka bir vatandaş olarak tepki vermek gerekir. Hiçbir şey yapılamaz ise, en azından o ortam terk edilmeli. Ancak şunu tekrar ifade edeyim ki, hedefimiz tiryakiler değildir, onlar bizim insanımızdır. Karşı çıktığımız tek şey maddenin kendisi ve üreticileridir.

Düşünün ki, geminin içinde bulunanlardan biri “ben gemiyi delerek suyumu daha rahat alırım  derse ve gemidekilerin hepsi bu insanı serbest bırakırsa hepsi batma tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Bu nedenledir ki herkesin elbirliği yaparak o kişiye yani gemiyi delmeye çalışan insana karşı koyması gerekmez mi?  Birlikten kuvvet doğar” atasözü gereğinde herkes toplumda yaşayan bir fert olarak görevini yapmalı ve gemideki olaya müdahil olmalıdır. İşte hayatın tümü de böyledir. Toplumda meydana gelen hadiselere karşı hiç birimiz kayıtsız kalamayız.

Birileri çıkıp, “bu benim özgürlüğümdür, kimse bana karışamaz” deme hakkı yoktur. Çünkü hiç kimsenin kendisine ya da başkasına zarar verme hakkına, özgürlüğüne sahip değildir.  Böyle bir özgürlüğün kullanılması halinde derhal müdahale edilmesi gerekir. Ama ne gariptir ki, bırakınız bu özgürlük adına kendilerine ve başkalarına zarar verenlere müdahale etmeyi, tam aksine yapılan fiili daha da teşvik ederek meşrulaştırma cihetine gidilmektedir. Ben burada sigara içmediği halde içilmesini hoş gören ve herhangi bir tepki vermeyenleri kastediyorum. Oysaki sigara içilen bir ortamda pasif içicilerin (sigara içmeyenlerin)  gördükleri zarar içenlerden daha fazladır. Sigara içmediği halde kanser olan her üç kişiden birisinin pasif içici yani sigara içmeyenlerden olduğunu biliyor muydunuz?

Hülasa; sigara içilen bir ortamda içmeyenlerin de bir tepki vermesi gerektiğini düşünüyorum. Doğal olarak bu tepkiyi verirken üslubuna çok dikkat etmesi gerekir. Burada aslolan sigara denen zehir maddesine karşı olmaktır. Yoksa biz sigara içen insanlara yardımcı olmak durumundayız.

Asla şunu unutmamalıyız; bir fert olarak toplumdaki görevimiz, kötülüklere karşı mücadele etmektir.

Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır.

Her şey gönlünüzce olsun.

Yorum Yaz