Sevdiklerini Kaybetme Korkusu

KÖŞE YAZISI

Sevdiklerini kaybetme korkusu, pek çok kişinin muzdarip olduğu ve etkileri yoğun şekilde gözlenen psikolojik kaynaklı rahatsızlıklardan biridir

Kaybetme korkusu kişinin sevdiklerini ve değer verdiği unsurları kaybetme olasılığı veya düşüncesiyle ortaya çıkan bir kaygı bozukluğudur. Sevdiklerimizi kaybetmekten korkmamız, normal şartlar altında gayet normal bir durumdur. Bizleri sevdiğimiz kişiye karşı motive eder ve sevdiğimiz kişilerle olan bağlarımızın devamını ve güçlenmesini sağlar. Bununla birlikte, kaybetme korkusu günlük hayatımızı olumsuz etkilemeye başladıysa, bu bir problemdir ve sevdiklerinin hayatına ilişkin somut bir tehdit olmamasına rağmen sürekli bu korkuyla yaşamak bir kaybetme fobisine işaret edebilir.

Ölümün tahmin edilemezliği hepimizi güvensiz hissettirebilir. Bireyin yaşadığı olaylar da tetiklenmesine neden olarak bu korkuyu uyandırabilir ve durum bir kaygı bozukluğuna dönüşebilir.

Sevdiklerine bir şey olacak korkusu yaşamanın nedeni olabilecek bazı olaylar şunlardır:

  • Ani bir kayıp yaşamak ya da bir kayıba şahit olmak,
  • Sevilen birinin ağır bir hastalığa yakalanması,
  • Küresel olarak deneyimlenen savaş, salgın hastalık ya da afet durumları,
  • Depresyon,
  • Daha önceki kayıplar ve travmatik deneyimlerden arta kalan hisler.

Kaybetme korkusu belirtileri kiinin kişilik yapısına, yaşadığı olayın şiddetine ve stres tepkisine göre değişebilir. Vücut stres hormonları salgılayarak kaybetme korkusuyla başa çıkmaya çalışır bunun için fizyolojik ve psikolojik bazı belirtiler ortaya çıkar. Bunun yanı sıra genel olarak şu belirtiler görülür:

  • Güven sorunu yaşamak
  • Karşılıklı ilişkilerde çok fazla ödün veren taraf olmak
  • Daima başkalarını memnun etme isteği
  • Karşılıklı bağımlılık davranışı
  • Başkalarını kontrol etme duygusu
  • Sağlıksız ilişkilerden kurtulamamak ve ısrarcı davranmak
  • İlişkileri sürdürememek
  • Başkaları tarafından sevildiğine ve beraber olunacağına dair devamlı güvence ihtiyacı
  • Reddedilme duygusundan kaçınmak amacıyla başkalarını kendinden uzak tutmak
  • Romantik ilişki ve arkadaşlıklarda güvensizlik duygusu
  • Hızlı bir şekilde bir ilişkiden diğerine geçiş yapmak
  • Duygusal yakınlığa dair eksiklik hissi
  • İlişkileri sabote etmeye dair davranışlar

Kendimizin ve sevdiklerimizin geleceğine yönelik hissettiğimiz belirsizlik, birçok bireyi kaygıya sürükleyebilir. Doğru bir kaygı yönetimi ile hissettiğimiz endişenin sağlıksız bir boyuta ulaşmasını engelleyebiliriz. Sevdiklerini kaybetme korkusu ile başaçıkabilmek için şu bilgileri göz ardı etmemek oldukça önemlidir.

1. Yalnız Olmadığınızı Bilin

Öncelikle bu hisleri yaşayan tek kişi olmadığınızı bilmelisiniz. İnsan var olduğu günden beri kayıpları da deneyimliyor. Korkularınız hakkında konuşmak ve sizinle birlikte pek çok kişinin bu kaygıları yaşadığını görmek size yalnız olmadığınızı hatırlatabilir. Sizinle aynı kaygıları yaşayan bir destek grubuna katılabilir ya da terapist ile görüşebilirsiniz.

2. Neleri Kontrol Edebileceğinizi Değerlendirin

Neyi kontrol edip neyi kontrol edemeyeceğinizi belirlemek çok faydalı olabilir. Korku duyduğumuzda özellikle çok kontrolcü olma eğilimine sahip olabiliriz. Bu kontrol ihtiyacı huzursuzluğa yol açabilir. Bununla başa çıkmak için kontrol edebileceklerinizi belirleyip onlarla ilgili aksiyon alabilirsiniz. 

3. Korku ve Endişelerinizin Nedenini Anlamaya Çalışın

Korkularınızın kaynağında ne olduğunu bilmek onlarla mücadele etmenize yardımcı olabilir. Örneğin geçmiş deneyimleriniz nedeniyle yoğun bir kaygı yaşıyorsanız bulunduğunuz ana odaklanabileceğiniz çalışmalar yapmak kaybetme korkusuyla baş edebilmenize yardımcı olabilir.

4. Kendinize Karşı Sabırlı Olun

Kendinize karşı sabırlı olarak bu süreci neden yaşadığınızı ve nasıl atlatacağınızı bulabilirsiniz. Endişeleriniz sizi ele geçirmeye başladığında kendinize şefkat göstermelisiniz.

5. Uzman Desteği Almaktan çekinmeyin

Kaygıyla baş etmek her zaman bireysel olarak yapabileceğimiz bir şey olmayabilir. Böyle durumlarda bir uzmandan destek alabilirsiniz. Uzman terapist, kaygılarınızın altındaki nedenleri bularak size özel bir tedavi süreci oluşturur. Tedavi sayesinde düşünce kalıplarınızı değiştirebilir, geçmiş travmalarınızla yüzleşebilir, düşüncelerinizi kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz.