Sempati

KÖŞE YAZISI

Yapılan her şeye iyi hoş ve güzel bakanların; kendilerine karşı davranışlarını merak ediyorum. Umarım ki her olaya yaklaşımları pozitif olur ve kendilerine acımasız davrananların; uzun vadede (yapılanlardan) olumsuz etkilendiklerini söylemek isterim. Bu olumsuz etkilenme bir süre sonra kişiliğe yük olur ve yük olduğu kişiliği hasta eder.
Bunu hatırında tutan herkesin “ne şiş yansın ne kebap” tarzında kendilerini özeleştirinin dışında tutmadan eleştiriyel davranışlarda; kendilerine yüklenmenin en kötü örneklerini sergilemezler. Ve sonuçtan herkesin nasiplendiği kadar nasiplenip dersler çıkararak sağlıklı yaşamına devam eder.
İyi hoş davranışları kendi bünyesinde toplayan rayiha, bir sonraki adıma kendini canlı taşımayı becerir ve yaşamın içinde çok aktif haliyle devam ederse, benden yarenlik etmek onursal bir düzey olur. Hatta edebi estetikle yoluna serilecek kelimelerin tümüne sinerjik etki olsun diye şiir formunu ortaya çıkarırım.
Benim sana sempatimi ölçecek bir cihaz yaratılmadı ve bu ölçüme kalkışacaklarında bu beklentiye denk düşen bir alet yaratacak olurlarsa memnun olurum. Bunu kendi öznel yaşantıma da taşımak isterim ki yetenekli olmanın etkisinde yaşayabileyim isterim.
Hayata anlam katan bu duyguyu anlatımda sıkıntı yaşayacak olursam! Allah u Teâlâ’nın yardıma geleceğini ve beni mahcup olmaktan kurtaracağını diliyorum. Şüphesiz ki Hz Allah kendisine açılan hiçbir eli boş çevirmemiştir.
Sempati duygusu veya sendeki duygunun değişimine sebep olan davranış; yaparmış gibi, seviyormuş gibi bir duygu değildir. Yaklaşımından şaheser olabilecek karşı cevap ile günün davranışına mührünü vuruyorsun.
Olumsuz yaşanmışlıkların dışında olumlu bir duygu ortaya çıktığında; olumsuzlukları çabucak unutturacak bir süreç başlamış oluyor ve sizde bu başlangıç kervanındaysanız artık mutlusunuzdur.
İyilik ve kötülüğü bilen herkes samimiyeti bilir ve iyiliğe yönelen başlangıç davranışı; önce kendine ve daha sonra da karşıya gösterilen sıcak ve içten davranışın en yalın ve karşılıksız olanını sergilemektir.
Çıkar ilişkisine dalan kişi samimi olamaz; samimiyet ve çıkar bir arada yürümediği için; biri diğerinin dışlayanı ve her iki davranışta da samimiyet beklenir ki insanlar nitelendirmede zorlanmasın.
İnsanın içinden geldiğinde ve bunu davranışlara yansıttığında; her hareket ve her gelişme sempatiyle karşılanır ki hak edilen hak ettiğini alsın.
Şüphesiz ki Hz Allah insanlara; kendinize ve çevrenize karşı samimi olmayı ve karşıdakileri kandırmamayı emretmiştir.
Sizde bu yüce Mevla’nın yol göstericiliğinde toplumda iyi bir öğe olarak yaşamak istiyorsanız; onun gösterdiği yoldan gitmek istiyorsanız, sizden beklenilen samimi davranışların, doğru davranışların tümüne sempatiyle yaklaşmanızdır.