diorex

Seçim havasına girerken

Seçim havasına girerken

Öncelikle bu uzun ara için okuyuculardan bir özür dilemem lazım.

Bu köşenin takipçileri bilirler ki yazılarım arasında bu kadar uzun bir ara olmadı hiç.

Ancak hem iş hayatımda bir süredir yaşadığım yoğunluk hem de bazı ailevi konular sebebiyle yazı yazmaya zaman ayıramadım.

En son yazı yazdığım süreden bu yana ülke içinde ve dışında pek çok gelişme yaşandı.

Dışarıda yaşanan en önemli gelişme Japonya’yı vuran deprem ve tsunami ile Ortadoğu’da her geçen gün artan karışıklıklardır.

Libya lideri ülkesindeki isyanı kanlı bir şekilde bastırmakla meşgulken dünya sadece seyrediyor.

Muhaliflerin eline geçen şehirler, uçaklar ve tanklar eşliğinde saldıran Libya ordusu tarafından bir bir geri alınıyor.

Bir tek Bingazi kalmış durumda muhaliflerin elinde.

Asıl katliamın orada yaşanacağını söyleyebiliriz.

Körfezde de karışıklık had safhada.

Dün son gelen bilgilere göre Suudi ordusu isyancılarla baş edemeyen Bahreyn ordusuna destek için Bahreyn topraklarına girdi.

Yemen’de de durum pek farklı değil.

Bölgedeki karışıklık bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.

Ve Türkiye.

Seçim havası bütün yurdu kaplamış durumda.

AK Parti’de başvurular tamamlandı, diğerlerinde ya yeni başlıyor ya da devam etmekte.

Beklendiği gibi AK Parti’ye çok yoğun bir ilgi var.

Ülke genelinde 5000’in üzerinde başvuru olduğundan söz ediliyor.

Mardin’de geçen dönem 70 olan aday adayı sayısı bu dönem 120’ye çıkmış durumda.

Yani her koltuğa 20 talip var.

Bu durumu halkın demokratik sürece katılımı ile mi yoksa siyasetin cazip bir meşgale haline gelmesi ile mi açıklamalıyız?

Mevcut milletvekillerinden memnuniyetsizlik olduğu ortada, zira sitede yapılan ankete göre vekillerden memnun olanların oranı % 25’i bile geçmiyor.

Bu durumda da yeni bir arayış ve yeni yüzlerin gelmesini beklemek çok doğal.

Son iki dönemdir halkın temsilcilerden memnun olmaması isim belirlemede pek de sağlıklı bir mekanizma işlemediğini, doğru tercihlerin yapılmadığını gösteriyor.

Gerçi henüz mevcut vekillerin devam edip etmeyeceğini bilmeden ezbere yazıyormuş gibi bir yargıya varabilirsiniz ama ben tamamen halkın söz konusu isimlerle ilgili genel düşüncesi ve internet siteleri gibi çeşitli platformlarda ortaya çıkan genel memnuniyetsizlikten yola çıkarak böyle bir yargıda bulunuyorum.

Şu anda bir yandan bu yazıyı yazarken bir yandan da aday adayı listesine bakıyorum.

Listede mevcut isimlerin büyük bir bölümünü, daha okumadan önce burada göreceğimi biliyordum.

Bir öncekinde ve ondan öncekinde her zaman aynı isimleri gördük.

Gerçi bu durumu fazla da yadırgamamak lazım sonuçta bu ülkede 1960’larda siyasete girenler daha yeni yeni siyaset sahnesinden çekildiler.

AK Parti belli bir misyon partisi olma iddiasındadır.

Bu nedenle bu misyona uymayan isimlerden ve adeta ANAP’ın son dönemlerini hatırlatacak uygulamalardan uzak durmalıdır.

Aksi takdirde sonu ANAP’a benzeyebilir.

Bölgemizde çok güzel bir tabir vardır.

Sürekli kendi çıkarını kollayan kişiler için “yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya götürür” derler.

Bu isimler her dönem gözde olan hareketin etrafından toplanırlar.

Kendilerine kısaca “her devrin adamı” da denebilir.

Bu kişiler için dün ANAP ve DYP gözde idi, bugün AK Parti.

Bu arada AK Parti misyonunu gerçekten özümsemiş, herhangi bir çıkar veya “kapağı iktidar partisine atma” amacıyla siyaset yapmayanları tenzih ediyorum, zaten bu durumda olanları da seçmen ve taban gayet iyi tanımaktadır.

Gerçekten kaliteli, dürüst, siyaseti kendisini ve çevresini zengin etme aracı olarak değil, gerçekten de şehrine ve halkına hizmet etme mekanizması olarak gören, birikimli ve gerçekten misyon ve vizyon sahibi isimlere bu şehrin ihtiyacı vardır.

Bu durum sadece AK Parti için değil tüm partiler için geçerlidir.

Bu arada BDP’nin de şehrimizden Altan Tan’ı aday göstereceği yönünde haberler var.

Eğer doğruysa bunun Mardin için bir şans olduğunu düşünüyorum.

Mardin’i Emine Ayna gibi bir isim yerine Altan Tan gibi bir entelektüelin temsil etmesi çok önemlidir.

Temennimiz tüm partilerin gerçekten Mardin’e yakışan ve temsil kabiliyeti yüksek isimleri tercih etmesidir.

Kaliteli isimlerle uzun süredir yaşanan temsil sorunu da sona erecektir.

Süreci izlemeye devam edeceğiz.

Not: Bu hafta aynı zamanda tarihe kara harflerle geçen Halepçe katliamının da yıldönümü. 13 yıl önce birkaç saat içinde binlerce masum insan cani diktatör Saddam tarafından kimyasal silahlarla katledilmişti. İnsanlık tarihinde yeni Halepçe'ler, Gazze'ler, Srebrenitsa'lar, Grozni'ler, Felluce'ler olmaması için bu katliamların da unutulmaması gerekir.   

Yorumlar

Image
CESSUR YÜREK
15.03.2011 / 22:19

Sayın Zana;<br>1-İnsanı var eden inancı,fikridir.İnsanın yapacağı her şey inanç ve fikir köküne dayanır.inançlar,fikirler insanı inşaa eder.Yapacaklarını ona göre yaparlar.Milliyetçi görüşleri sahip bir insandan Sosyalist söylemleri göremezsin.Tersi de aynı<br>2-Sen beni tanımıyorsun ki "dün ne idin bugün ne oldun"diye soruyorsun.Onun için bu yargını kaale bile almıyorum.Geçiyorum.<br>3-Altan Tanı da Emine Ayna'yı da çok iyi tanıyorum.PKK ve siyasi uzantısı BDP, her ikisi de Marksist-Leninist-Maocudur.Materyalist felsefeleri gereği, benim varlık sebebim olan İslam dinini ve onun değerlerini reddederler.Böyle oldukları için yargılamıyorum.Ama bu adamları Dinle barışıkmış gibi de yutturma.Herkesin Dini kendine.Dine karşı olan insanları desteklemek ne kadar senin hakkın ise onları desteklememek ve karşı çıkmak ta benim hakkımdır.

Image
zana
15.03.2011 / 19:09

Gerçek mardin insanı olarak görüşüm altan tan BDP de siyaset yapması ve Mardinde aday olması bir şans ve kazanım dır .Cesur yürek in yorumuna gelince Mardin için bu insanların ne yapacagı önemli kim oldukları degil kimbilir sen dün ne idin bu gün ne oldun bide kendin aynaya bakıp kendini görsen hiçte hiç kötü olmaz sorguladıgın insanların geçmişini azıcık olsa oku görürsün kimin ne olup olmadıgını. yayınladıgınız için teşkler

Image
CESUR YÜREK
15.03.2011 / 16:37

BDP'yi Emine Ayna'nın temsil etmesi bana göre daha isabetli ve daha tutarlı olur.Sosyalist ideolojiyi benimseyen bir parti elbetteki sosyalist birisini aday gösterecek.Altan Tan sosyalist olmuşsa onu bilemem.Bana gelince; babamı aday gösterse bile BDP'ye oy atmam.Marksist, Leninist ve Maocu partilerin değirmenine su taşıyamam.Müslüman Kürt halkı bu partiye neden oy atar neden o kadar destekler anlayabilmiş değilim.

Yorum Yaz