Sahipsiz Memleketin, Sessiz Çığlığı

KÖŞE YAZISI

Mardin, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel zenginlikleriyle göz kamaştıran bir şehir. Ancak bugün, bu kadim kentin sokaklarında dolaşan sessiz bir çığlık var. Kimsenin dillendiremediği... 

AK Parti içindeki küskünlük ve kırgınlıklar, hem Mardin'e hem de partiye zarar veriyor. Kimse kimseye selam vermiyor artık. Partide herkes birbirinin aleyhinde konuşuyor. Bu durum söz konusu iktidar partisi ve hizmetin akması gereken şehrin geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.

Haliyle parti içindeki bu çekişmeler, Mardin'in hak ettiği yatırımları almasını engelliyor. Proje üreten kimse yok, yatırımların takibi kimsenin umurunda değil. Mardin için verilen sözler havada kalıyor, kimse bu sözlerin peşine düşmüyor. Sonuç olarak, Mardin sahipsiz bir memleket haline gelmiş durumda. Kimse Mardin için dertlenmiyor, kimse bu güzel şehrin geleceği için sorumluluk almıyor.

Mesela 5 yıl önce yapılması için sözü verilen şehir stadının öncelikli yatırımlar arasında 1. sırada olması gerekirken büyükşehir olan ilimiz Bayburt'un bile gerisine düşmüş durumda.

10 yıl önce yapılması için Sayın Erdoğan tarafından sözü verilen Şehir Hastanesi daha yeni ihaleye çıkarıldı. 

Tıp Fakültesini yapacağım diye üniversite yönetimi ile birlikte welweleyi koparan Nezir Sürücü ve yatırımından haberiniz var mı? Ya da hesap soran... ?

Mardin'deki çevre yollarının çözümü için Ankara'da kamp kuran birilerine şahit oldunuz mu?

Had safyaha ulaşan öğretmen açığını gündeme getiren bir siyasetci gördünüz mü?

Ya da KBB Doktoru için 3 ay sonrasına bile randevu bulamayan hastaların durumu kimin umurunda?

Bu liste uzatıldıkça uzatılabilir...

Eski yeni fark etmeksizin vekiller arasındaki limoni ilişkiler, kurumlar arasındaki çak(t)ışmalar, Mardin'in sorunlarını daha da derinleştiriyor. Memleketin sorunları diz boyu; her yerde sıkıntı var. Eğitimden sağlığa, altyapıdan istihdama kadar birçok alanda çözüm bekleyen sorunlar, ilgisizlik ve umursamazlık yüzünden daha da büyüyor.

Bu durumda sadece parti kan kaybetmiyor. Olan Mardin'e oluyor. Mardin, potansiyeli yüksek bir şehir. Doğru bir vizyon ve kararlı bir yönetimle, bu potansiyel harekete geçirilebilir. Ancak bunun için öncelikle parti içindeki küskünlüklerin giderilmesi, herkesin Mardin için el ele vermesi gerekiyor. Mardin'in sahipsiz olmadığını, bu toprakların değerli olduğunu göstermek için şimdi harekete geçme zamanı.

Mardin'in sessiz çığlığına kulak verelim. Bu güzel şehri hak ettiği yere taşımak için, hep birlikte çalışalım. Çünkü Mardin, sadece bir şehir değil; tarih, kültür ve medeniyetin buluşma noktasıdır. Bu değeri korumak ve geleceğe taşımak, hepimizin ortak sorumluluğudur.