Sahi ”İnsanlık Ne ara Böyle Değişti? ”

Geriye dönüp baktım ki; üç(3) defa benzer başlık ve içerikle “Yeni Başlayacak Yılda Geçmiş Bir Yılın Muhasebesini Yapmaya Var Mısınız?”diye yazılar yazmışım.2019 yılına girmeye saatler kala aynısını yazacağımı sakın düşünmeyin. İnsanoğlu geçmiş bir yılını değil, nefes aldığı her anda (İrade-Nefis) muhasebesi içinde olmalıdır.Bu yıl başında iç çekerek, biz insanlık (Ümmeti Muhammed (sav)’in düştüğü duruma hayıflanarak “İnsanoğlu ne ara böyle değişti” sorusunu yazacağım.
Bir soralım -Şu İnsan neden böyle mutsuz,doyumsuz,şükürsüz ve sabırsız.Hırçın ,gergin, kırgın,dargın,gerçeklerden bi haber hal ve vaziyeti baygın.Davranışları Usta’sına (Allah)ına karşı yakışıksız, acemi çırak misali öğrendiğini,bildiğini ve ödevini unutmuş durumda…Böylesi bu hal-u vaziyet,sonu felaket fırtınalarını estirir maazallah. Soruyorum; “Bu canlı ne ara böyle değişti?”
İnsanı ve ona bahşedilenlerin çok güzel ifade edildiği (İbrahim Suresi- -34 Ayet)inde Yüce Allah şöyle buyuruyor.“Ve O’ndan istediğiniz her şeyden size verdi.Ve eğer Allah’ın ni’metini saysanız onu sayamazsınız.Muhakkak insan, gerçekten çok zalim ve çok nankördür(İnkarcıdır).Şimdi ben bana sorup, sorduğumun cevabını vereyim.-Ey ümmeti Muhammed(sav) ne istediniz de Allah size vermedi? –Siz ne istediyseniz Allah onlardan fazlasıyla verdi.Ve sakın ha !!!Bu nimetleri saymaya kalkmayın mümkünatı yok sayamazsınız. Sayabilir miyiz ?Asla.” Göz ,kulak,burun,ayak,kol,kalp,dalak,böbrek,ciğer,kan, damar vs.vs. vs.bir tanesinin oluşu veya olmayışını düşünelim”!! Bunlardan da ötesi bahşedilen dünyevi şeyler cabası!! Allah’ın bize çok mu borcu var dı? Tabi ki hayır.Bizim onun rahmetine karşı şükür borcumuz vardır.Lakin Çırak (İnsan) Usta’sına karşı gafil ve nankördür.Soruyorum;”Hakikaten bu çırak ne ara böyle değişti?”
Maalesef; öyle bir nankörüz ki, öyle bir nankörlük şu Ümmeti Muhammed’i kuşatmış ki, hiç bir dönem bu ümmet bu derece zengin olmamış,bu kadar imkana kavuşmam Her türlü nimet var, her türlü imkan var,ama nerdesin ŞÜKÜR? Nerdesin HAMD? Misal mi istiyorsunuz? Buyurun. Adam 300bin liralık arabaya binerek, 500bin liralık dairesine geliyor.40bin liralık koltuğuna kurulup, 10bin liralık devasa ekranın karşısında, 5bin liralık elindeki oyuncak telefonuna şunu yazıyor. ”Benim ki de hayat mı ?” Bre nankör varlık; Allah alır onu elinden haaaa. O senin elindekiler nicelerinin hayali, umudu ve duasıdır. Rabbin sana o kadar imkan buyurmuş ki, çıkmış şu benim halime bakın diyorsun.Yine soruyorum;”Ya bu varlık ne ara böyle değişti?”
Peygamber(sav) bir gün oturarak namaz kılıyor.Ebu Hureyre (ra) ya Resulullah (sav) neden oturarak namaz kılıyorsunuz? Hasta mısınız? Sorusuna cevap (AÇLIK) ya Ebu Hureyre açlık,olur.Ayağa kalkacak takatim yok,gücüm yok.Ve yine bir gün O Resul, başı secdelerde iki büklüm ağlıyor, neden ağlıyorsunuz? sorusuna cevabı “ŞÜKÜR” eden bir kul olmayayım mı? Olur. Şimdi ise onun ümmetinin haline bir bakın. Onca nimet,onca ikram ve onca güzelliğe karşı “Neyim var ki diyor-Benim ki de hayat mı diyor? Bu nankörlükte değil de nedir? Şaşıyorum ve soruyorum;”Biz ne ara böyle nankör olduk?Bu hale geldik?”
Dün bir kuru soğanımız,kuru bir ekmeğimiz vardı.Ama şükrümüz ve sevgimiz de vardı.En önemlisi Rabbimize secdemiz ve kulluğumuz vardı.Şimdi çok şeyimiz var ama içten bir şükür çok az maalesef…Resulullah (sav) “Öyle bir zaman gelecek ki,Kabe’nin örtüsü gibi evleriniz süslü olacak,sabah giydiğinizi akşam giymeyecek,sofralarınıza tabakların biri inecek diğeri kalkacak….” Çorba gidecek yemek gelecek, yemek gidecek pilav gelecek, pilav bitecek tatlı gelecek.Gelecekte gelecek ama,çok az kişi kalkıp ”ELHAMDÜLİLLAH” diyecek. Bırakın Elhamdulillah demeyi, israf ve böbürlenmenin yanında, o sofradaki ekmekle ağzını silip nankörce kenara atıp kalkacak o gafil insan.Yüce Allah (cc) Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurdu-ilan etti.”Eğer şükrederseniz, eğer Hamd ederseniz, eğer nimetin sahibini tanırsanız ve O’na secde ederseniz, veren de-alan da Allah’tır derseniz sizlere nimetimi artırırım.Ve eğer inkar ederseniz elinizden alırım.Unutmayın benim azabım çok şiddetlidir.Yine soruyorum;”Ne ara böyle gafil olduk?”
Kullarına ikram etme konusunda son derece cömert olan Allah’u Teala(cc),onların günah işlemelerine, haramlara yaklaşmalarına asla rıza göstermez. Açık ve gizli bütün çirkin işleri haram kılmıştır. Haramların en çirkinleri ise çoğu zaman bu Yıl Başlarında işlenmektedir. Alkol, uyuşturucu vb. insan sağlığını bozup kirletirken, eğlence diye toplum yapısının sarsılmasına sebep olunmaktadır. Emanet edilen bu bedeni ibadetten alıkoyacak, sağlıksız duruma düşürecek davranışlarda doğru değildir.Kendimize gelelim hala vakit varken İslam dinine ve emirlerine sarılalım. Bu Din;insanların gönüllerindeki engelleri ortadan kaldırarak onları birbirine kenetler ve doğru yola sevk eder.Ne kadar hayıflansak-ne kadar dövünsek de ve ne kadar “Ne ara bu hale düştük, değiştik?” desek de, yanlıştan dönüşün her zaman bir yolu olmuştur.Senin dönüşün hayrınadır Ey İnsan!! Çünkü senin geçmişinde “Bu kadar yanlışlar yoktu, çok doğru şeyler vardı ve Rabbin bu doğru şeylerden razı oluyordu. Sen ki, Allah’ını bilen, O’na secde eden ,söz verince sözünü tutan, Zinadan-kumardan-içkiden uzak durandın.Yetim malı yemeyen, yetimin başını okşayan,komşusuyla iyi geçinen ve durumundan haberdar olan,düşküne,yaşlıya,fakire,yolda kalana el uzatandın.Büyüğüne saygı-küçüğüne sevgi ile yaklaşan,akrabalarını ihmal etmeyen ve kısacası Allah’ın emir ve yasaklarını bilendin.Daha sayacak çok meziyetlerin vardı……
SONUÇ:Değerli Dostlar,yine yazı uzun olmuş diyecek belki sıkılacaksınız,affınıza sığınır sonlandırıyorum.Yazacak,çizecek ve söyleyecek o kadar çok şey var ki,,,,,Dünyanın varlığı kadar kesin olan bir başka gerçek varsa o da faniliğidir.Gariptir ama bunu herkesin bildiği halde çok azımız hatırlamaktadır.Ve yine çok gariptir ki; bizi bu dünya hayatından ayıracak olan ölüm bize yaklaştıkça, biz ondan uzaklaşıyoruz.Hadi vakit kaybetmeden ve doğru yönde “Nasılda değiştik” diyerek yanlış hasletleri bırakalım.. Yeni yılın başlangıcı insanlığa hayırlar getirsin,sağlıcakla kalın..
Not:Yazıda başka kaynaktan alıntılar vardır.