Sağlığa Darbe

12 Eylül
1980 darbesinde 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
50 kişi idam edildi. 171 kişi işkenceden öldü. İlk etapta 50,4 milyar dolar mal
kaybı yaşandı. Peki sadece bunlar mı? Örneğin sağlık sistemine ne kadar zarar
verdi. Bunu tam olarak hesablayamayız ama 37 yıl önce olan darbeden hemen sonra
Tıp fakültelerinde fizyopatoloji dersini kaldırmışlar. Fizyopatoloji veya
patofizyoloji(bozulmuş fizyoloji); fizyoloji normal vücudu incelerken,
fizyopatoloji çeşitli hastalıkların ortaya çıkışındaki mekanizmaları inceler.
Normal mekanizmanın neresinden bozulduğunda hastalığın meydana geldiğini,
tamirinin nereye müdahale ile mümkün olabileceğini gösterir. Patoloji eski Yunanca
hastalık anlamındaki “Pathos” teriminden türetilmiştir.
Yani normal
işleyen bir durumun, işleyişin herhangi bir nedenle anormalleşmesi gibi bir
durum. Evlerimizde su veya elektirik tesisatında bir problem olduğunda her
şeyden önce problemin tesbiti gerekir. Tamir ona göre yapılır. İnsanda da bir
hastalığın nedenini bildiğimizde tedaviyi de ona göre ayarlarız. Yoksa tam bir
tedavi yapmış sayılmayız.
Peki bir
darbe yapanların Tıp fakültesindeki bu dersten ne alıp veremedikleri olabilir. Yani
doktor olan biri fizyopatolojiyi bilmese ne olur ki. 1980 den önce Tıp
fakültesini bitiren doktorlar her hastalık hakkında bilgi sahibi idiler ve bir
kasabada bir doktor bir çok hastalıktan anlayıp bir çok hastalığı tedavi
ederdi. Çünkü oluş mekanizmasını biliyordu ve bunu bildiğinden hemen ilaç
yazmaz beslenmeyi ayarlar veya ona göre ilaç yazardı. Ama şu anda fizyopatolojiyi
bilmeyince ilaç firmaların yeni bulunmuş
gibi sunulan ilaçları hemen yazılabiliyor.
OECD(
Ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütü)’nin 2015 sağlık raporuna göre dünyada antibiyotik
ilaç kullanımında Türkiye binde 42,2’lik oran ile birinci sırada.yani dünya
şampiyonu. Türkiyede hergün yaklaşık 3,3 milyon antibiyotik hapı tüketiliyor.
Türkiyedeki bakteriler piyasadaki antibiyotiklere karşı % 50’yi aşan oranlarda
direnç kazanmış durumda.
Dünyadaki
toplam Ar-Ge harcamalarının %14,4’ü ilaç sektörü tarafından gerçekleşmektedir.
Dünya ilaç sektörünün 2013 yılı sonu itibarıyla küresel Ar-Ge harcamaları
yaklaşık 137 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.
2010 yılında
dünya çapında 830 milyar dolar ilaç satışı olmuştur. Türkiyede 2015 yılında
kişi başına ilaç tüketimi %14 oranında artarak yaklaşık 215 TL olmuştur. Tedavi
gruplarına göre ilaç tüketiminde onkoloji ürünleri değer bazında antiromatizmal
ilaçlar ise kutu bazında ilk sırada yer almaktadır. Ve halen Romatizmanın
ilaçla kesin tedavisi yok.
Evet çok
ince hesaplar yapılarak yapılan darbelerin bizden ne götürdüğünün sadece küçük
bir örneği. Yıl 2017 hala Tıp fakültelerinde fizyopatoloji dersi yok.
15 Temmuz
darbesini ayarlayan güçlerin ne planlarının olduğunu düşünmek bile istemez
insan.
Kalın
sağlıcakla…………………………………..
Dr. Lokman KILIÇ
Manuelterapi,
Nöralterapi, Fitoterapi uzmanı