Ramazan’a girerken…

KÖŞE YAZISI

Âlemleri Rabbi olan Allah’a şükürler olsun ki; yine Ramazan’a eriştik. Bunu tekerleme diye söylemiyorum. Nitekim arkamıza baktığımız zaman bir yakınımızın, sevdiğimizin, dostu ve ahbabımızın Ramazan’a ulaşamadığını görüyoruz. Allah Resulü, “Ramazan’ın evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur.” diye buyurmuştur. Bu yüzden Ramazan’a ulaşan bizler ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum. Peki, Ramazan ayının ne tür özelikleri var ve hayatımızı nasıl değiştiriyor? İsterseniz hep birlikte bu soruyu irdeleyelim.

 Merhamet Ayı Ramazan

Aslında Ramazan ayında unuttuğumuz veya unutmaya yüz tutmuş birçok güzelliğin tekrar yeşerdiğini görüyoruz. En katı kalpler bile yumuşuyor, fakir ve fukaralar tekrardan hatırlanıyor. Gönüllerin dirilip rahmet kapıları sonuna kadar açılıyor. On bir ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerif’e bu açıdan bakıldığında merhamet ayı olduğunu görüyoruz.

 Islah Ayı Ramazan

Allah rızası için tutulan oruç, insanı günahlardan uzaklaştırdığı gibi, gönüllerde güzel duyguların yeşermesine vesile oluyor. Fitne, fesat, haset, dedikodu ve yalan gibi kötü huylardan insanı uzaklaştırıyor. Yapılan araştırmalara da bakıldığında; Ramazan ayında suç işleme oranının baya düştüğü görülüyor. Bu nedenle Ramazan ayının ıslah ayı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

 Neşe Ayı Ramazan

Sosyal adalet, toplumsal dayanışma ve kaynaşma adına bu ayda çok güzel adımlar atılıyor. Körelen vicdanlarımız yeniden hayat buluyor. Camilerde oluşan mukabele halkalarından iftar ve sahurlara kadar hatta teravihlere kadar Müslümanlara bambaşka bir neşe veriyor. 

 İbadet Ayı Ramazan

Her türlü ibadetin çokça yapıldığı bir aydır Ramazan. Nitekim toplum bu ayda huzur bulur ve insanlar arasında güven en üst seviyeye çıkar. Ramazan’ın sonuna doğru yapılan ibadetler daha da artarak devam eder. Bu sebebi Kadir Gecesi’dir. Çünkü Kadir Gecesi Ramazan’ın son on gününde aranılması tavsiye edilmiştir. Son 10 güne gelinde müsait olan mü’minler önceden belirlenen camilerde itikâfa girer ve Allah ile arasında bir perde olmadan ibadet eder.

 Kur’ân Ayı Ramazan

Ramazan ayına kıymet veren olaylardan biri de yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Ramazan ayı ki, insanlar için hidayete erdirici (hidayete erme, Allah'a ulaşma vesilesi) ve beyyineler (açık deliller ve ispat vasıtaları) ve Furkan (hakkı bâtıldan ayırıcı) olarak Kur'ân, Hüda tarafından onda (o ayın içinde) indirildi. Artık içinizden kim bu aya (yetişir de ramazan ayını görüp) şahit olursa o zaman onu, oruç tutarak geçirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı) diğer günlerde (oruç tutarak) tamamlanır. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. (Size bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdiği şeye karşılık (sizin de) Allah'ı tekbir etmeniz (yüceltmeniz) içindir. Umulur ki böylece siz (bütün bu kolaylıklara) şükredersiniz. (Bakara 185) diye buyrulmaktadır. Dolayısıyla “Ramazan ayı Kur’an ayıdır.” diyebiliriz.

 Sonuç olarak; nefsi terbiye eden, sabrı öğreten, nimetlerin kadrini bildiren Ramazan,  tüm ümmet-i Muhammed’in ayıdır. Ramazan- ı Şerif’i vesile kılarak başlayacağımız güzel huy ve ibadetleri Ramazan’dan sonra da devem ettirmek umuduyla hepinizi şanı yüce Rabbime emanet ediyorum.

 Bu vesile ile tüm okuyucularımızın Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ediyorum.