Pasaklı Şehrin Temiz Çöpçüleri
Bir şehir ancak temizse şehir olarak kabul edilir ve bu şehrin sokakları ancak temizse o oralarda yürümek zevk verir. Ama her gün yüzlerce turistin gezip dolaştığı Mardin’in sokaklar kirli. Her taraf çöp. Hele mahalle bakkallarının çevresi çöpten geçilmiyor. Etraf pislik kokuyor. Kapıların önü çöp dolu. Sokak köşeleri çöp dolu ve bu sıcaklarda o sokaklar pis kokuyor.
Bu yukarıda yaptığım tespit Mardin’e geldiğimden beri böyle. Yemek yaparlar kalanı nimettendir diye sokak köşesine dökerler. Karpuz keserler kabuğu kokar diye sokak köşesine atılır. Turşu kokar sokağa dökülür. Çocuklarını kirli bezlerini sokağa atarlar. Kanalizasyonları patlaktır ve insan üzerine sıçramasın diye sokakları sekerek geçer.
Mardin’e gelen turistler eminim ki güzel taş evlerinin resimlerini çekerken duvarının dibindeki pisliği es geçmiyorlardır. “Eski, tarihi ama pasaklı bir şehir” diye kayıt düşüyorlardır fotoğraflarının altına. Turistlerin caddeyi arşınlayıp, meydanda iki fotoğraf çektirip, bir de yemek yiyip bu şehirden ayrılmaları istenmiyorsa onların bu şehrin sokaklarında burunlarını tutmadan dolaşmaları sağlanmalı. Çünkü sokaklar şehrin damarlarıdır. Bu yüzden bir şehri gezmek ancak sokaklarını dolaşmakla mümkündür.
Bu sorun bundan evvelki belediye başkanlarının zamanında da vardı. Buna çözüm bulmadılar. Çözüm konusunda fazla ısrar etmediler anlaşılan. Çünkü bu şehir yeni ticari anlamda turistik bir şehir olma yolunda yol aldı. Daha yeni bu dönemde Mardin esnafı müşteri profilini yerli halktan yerli veya yabancı turiste değiştirdi. Artık Mardin esnafı için turistler ekmek kapısı oldu. Bu yüzden şehrin kirliliği birinci dereceden bir sorun haline geldi.
Sorun yukarıdaki gibiyken çözüm o kadar kolay değil. Hele bu sorunun çözümünde en az sorumlu birileri varsa onlar da Mardin’in çöpçülerinden başkası değil. Her sabahın köründe başlarlar temizliğe saat 9 olduğunda tertemiz yaparlar sokakları. Saat 10 olduğunda sağ olsun halk sanki çöpçüler orayı temizlememiş gibi yeniden kirletmiş oluyorlar. Çöpçüler tüm günlerini sokakları temizlemekle geçirseler bile yine de temizlemekte yetişemiyorlar. Adam bir tarafı süpürürken kadın sabah çöpünü sokak köşesine döküyor. Adam sokağı dönüyor, sanki orayı temizlememiş gibi aynı pislik aynı yerde. Demek sorun çöpçülerde değil. Çöpçüler ellerinden geleni yapıyor. Sorun halkta. Halk pasaklı, çünkü şehir insanlarıyla şehirdir. Şehir pasaklıysa bunun sebebi gökten çöp yağmadığına göre halkın kendisidir.
Öyleyse belediyenin farklı bir yönteme başvurma saati gelmiştir. Örneğin sokaklara çöp eşeklerinin taşıyabileceği ağzı kapalı çöp bidonları veya konteynırları koyarak hem çöpçülerin iş yükünü hafifletilebilir hem de onlardan daha verimli istifade edilebilir. Aynı zamanda halkın evlerinin dışına da en az evlerinin içi kadar özen göstermeleri öğretilebilir. Halka sokakları kirletmemeleri konusunda eğitim verilebilir, tavsiyede bulunulabilir, uyarılabilir ve nihayetinde kapısının önünü kirli tutanlara ceza yazılabilir. Çünkü ceza halkın eğitiminde en son ama en verimli yöntemlerden biridir.