diorex

Ortaya karışık bir yazı

Ortaya karışık bir yazı

En son yazımın üzerinden üç hafta geçti.

Bu sütunu bu kadar uzun süre boş bırakmamıştım.

Bazı nedenlerle yazı yazmaya zaman ayıramadım.

Hayatımda bazı önemli değişiklikler oldu.

Yaşadığım şehri ve işimi değiştirdim.

Bu süreçte ev taşıma, yerleşme, yeni işe başlama gibi sebepler bu zoraki arayı vermeme neden oldu.

Bu zorunlu gecikme sebebiyle tüm okuyucularımızdan özür diliyorum.

Bu süreçte yurtta ve dünyada önemli gelişmeler yaşandı.

Önce Meclis Başkanı, sonra da kabine belli oldu.

Futbol dünyasını sarsan şike soruşturması deprem etkisi yarattı.

Bir Fenerbahçeli olarak takımımın düştüğü durum beni üzse de futbolun temizlenmesi fikrine sıcak bakıyorum.

Mevcut süreçte hedef tahtasında her ne kadar Fenerbahçe olsa bile soruşturmanın derinleştirilmesi halinde işin boyutunun çok daha fazla büyüyeceğine inanıyorum.

Toplumun her kesiminde olduğu gibi futbolda da büyük bir temizlik şart.

Bu sebeple, eğer FB suçlu bulunursa, bağrımıza taş basarak takımımızın ligden düşürülmesini bile olgunlukla karşılayacağız.

Siyasette yemin krizi kısmi olarak çözüldü; CHP – bir kişi hariç – hapisteki vekillerini satma (Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle) pahasına yemin etti.

BDP ise boykotunu sürdürüyor.

Tam da “demokratik özerklik” (demokratik olan özerklik nasıl oluyorsa) ilan edildiği gün Diyarbakır’da 13 asker, birkaç gün önce de Ömerli’de 3 asker hayatını kaybetti.

Anlaşılan Öcalan’ın “iyimser” mesajları PKK üzerinde gereken etkiyi yapmamış.

Özerklik taslağıyla ilgili görüşlerimi daha önceki bir yazımda ifade etmiştim (sitenin eski versiyonunda).

Taslak ayrıntılı olarak incelendiği zaman pek de demokratik olmayan bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz.

Taslakta yer alan ve kurulması öngörülen komünal yaşam tarzı demokrasiyle hiç ilgisi olmayan ve tamamen komünizm ütopyası olan bir sistem.

Bireyin ve bireysel iradenin tamamen yok sayıldığı, komünal sistemin teşvik edildiği bir yapının demokratik olduğunu söylemek en masum ifadeyle “şaka” olarak değerlendirilebilir.

“Öz savunma güçleri” adı altında kurulması düşünülen ve buram buram “Kuvva-i Milliye” tarzı kokan bu yapılanma bir yandan kolluk kuvveti işlevi görürken, diğer yandan da yargı organı görevini üstlenmektedir.

Bu iki örnek bile söz konusu taslağın ne kadar demokratik olduğu konusunda yeterince ipucu vermektedir.

Dünya yeni bir ekonomik krizin ayak sesleri ile sarsılıyor.

Bu seferki krizin çok daha ağır olacağı öngörüsü hâkim.

Ancak asıl şok İskandinavya’da yaşandı.

Yabancı ve İslam karşıtı aşırı sağcı ve ırkçı bir Norveçli ülkesinde düzenlediği katliamda onlarca insanı katletti.

Huzur içinde yaşayan Kuzey Avrupa ülkelerinden birisi olan Norveç tam anlamıyla sarsılmış durumda.

Aslında Avrupa bu tür katliamlara yabancı değil.

Avrupa tarihi din saikiyle işlenmiş katliamlarla ve savaşlarla dolu.

Haçlı Savaşları, 100 Yıl Savaşları, Güllerin Savaşı, Engizisyonlar dini gerekçelerle milyonlarca insanın ölümüne neden oldu.

Son yıllarda tüm Avrupa’da ırkçılık ve yabancı karşıtlığı hızla prim yapıyor.

En hoşgörülü olarak bilinen Avrupa ülkelerinde bile bu trend hızlı bir şekilde yükseliyor.

Yakın gelecekte Avrupa ülkelerinin çoğunda ırkçı ve aşırı sağ partilerin iktidara gelmesi sürpriz olmayacak.

Bu bağlamda patlak vermesi beklenen ekonomik kriz bu süreci hızlandırabilir.

Bu arada İstanbul’da Filistin Büyükelçileri Konferansı toplandı.

Eylül ayında BM nezdinde yapılacak başvuru öncesi yol haritasının belirlenmesi açısından önemli bir toplantıydı bu.

Bu konferansta Sayın Başbakan, “acaba Türkiye İsrail’e kuru bir özür ile mi tav olacak” şeklindeki sorulara cevap verircesine bir konuşma yaptı.

Hem İsrail’den beklenenleri sıraladı hem de Filistin tarafındaki ayrılıkların sona ermesi çağrısında bulundu.

Bu konuşma sıradan bir siyasetçinin yapacağı tarzda bir konuşma değildir.

Satır aralarına kadar incelendiği zaman bölge liderliğine oynayan bir ülke liderinin vizyonunu görürsünüz.

İç siyasette beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Sayın Başbakan izlediği dış politika, özellikle de Filistin politikası ile övgüyü hak etmektedir.

Yorumlar

Image
selman
27.07.2011 / 14:09

güzel bir derleme eline sağlık

Yorum Yaz